Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bir operasyonun ardından

Ordumuz uzun bir hazırlık döneminin ardından Kuzey Irak’a 8 günlük bir operasyon gerçekleştirdi. Operasyonun haberlerini gazetelerden okuyan herkes gibi bende bu çapta bir operasyonun bu şekilde aniden sonlandırılmasına şaşırmadım dersem yalan olur. 8 gün içerisinde aldığımız haberlere ve okuduğumuz kaynaklara göre tüm hızıyla devam eden başarılı bir operasyonun ABD Savunma Bakanı’nın Türkiye ziyaretine paralel olarak hemen arkasından bitmesi kafalarımızda soru işaretlerini daha da arttırdı. Genelkurmay Başkanlığımız yaptığı açıklamada her ne kadar dış baskı altında kalmadıklarını söyleseler de şu anda halk arasında operasyonun bu şekilde aniden bitirilmesinin huzursuzluğu kaldı. Ben yazımı aslında dün yazacaktım ama biraz daha bilgi almak ve gelecek açıklamaları dikkatle okuyarak güzel bir yazı olması amacıyla yazımı bugüne sakladım. Hem gazetelerdeki yorumları hem de çeşitli yazarları analiz ederek bir operasyonun ardından dilerseniz hep beraber bir sohbet havasında “Güneş” operasyonunun öncesine ve sonrasına gitmeye çalışalım. Ben yazımda epey geniş bir alana yayılarak konuyu daha da açmak istiyorum. Okumaya sabır gösterecek tüm arkadaşlarıma şimdiden çok teşekkür ederim.


Ne yazık ki yıllardır terör yüzünden çok çektik ve halada çekmekteyiz. Şimdiye kadar 24 sınır ötesi gerçekleştirdik ve bu operasyonlar ile terör örgütüne ağır kayıplar verdirdik. Bu operasyonlar sırasında da birçok gencimizi de teröre şehit verdik. Terör örgütüne yakın basın kuruluşları ve kişilere göre operasyonların hiçbir yararı olmadı. Bunları söylemeleri gayet normal çünkü onların asıl amaçları Türkiye’yi ne yaparsa yapsın hep başarısız olarak göstermek ve kendilerine bir zafer havası vererek ülkemizin bölünmesine yardımcı olmak. Operasyonların amacı hiçbir zaman için terör örgütünü bitirmek gibi bir anlam taşıyamaz, bunun sebebi de bu hainlerin ne kadar temizlenirse temizlensin bir şekilde bir yerlerden yine çıkacak ve huzurumuza gölge düşürecek eylemler yapacaklarıdır. İçimizde okullarımızda veya birçok diğer alanda aramızda yaşayan hain sayısı dağdaki silahlı teröristten kat kat fazla. Bunun için sadece gazete yorumlarına ve Youtube gibi sitelerdeki hainleri destekleyenlerin mesajlarına bakabilirsiniz. DTP terör partisinin eylemli mitinglerinde toplanan kalabalığın attıkları slogan ve çıkardıkları olaylardan aramızdaki bölücülerin ne kadar çok olduklarını anlamamak zor değil. Onların ne kadar çok oldukları bizim onlar ile olan mücadelemizde asla bir engel teşkil etmemelidir. Onların istedikleri bizlerin moralini zayıflatmak ve bizi bu şekilde daha kolay bölmeye çalışmak. Bu yüzden de sürekli olarak her türlü terörist eylemler yurdumuzun çeşitli yerlerinden çıkmaktalar. Yazılı basınlarında genelde yalan haber yazarlar, ağızlarına sakız ettikleri “Barış, Demokrasi, Özgürlük” gibi kendilerine yakışmayan kelimeler ile oynayarak kendilerini dış dünyaya acı çeken bir durumda olduklarını göstermeye çalışırlar. Bunların en büyük destekçisi olan dış kaynaklı sözde barış kuruluşları da zaman zaman eylemlerine katılır veya kamplarını gezer. Oralarda ezilen oyununu oynamayı çok iyi başarırlar ve bu kuruluşların her zaman desteklerini almayı da çok iyi bilirler. Dış güçler zaten Türkiye’nin her an bir sorun ile uğraşmasını istedikleri içindir ki böyle bir kaynak buldukları zamanda asla bırakmazlar ve sonuna kadar terör örgütüne destek olmaktadırlar. Bu dış güçlere birde eklememiz gereken yurt dışında yaşayan ve her zaman terör örgütünün en büyük maddi destekçisi olan terör örgütü taraftarları gelmektedir. Bunlar özellikle Avrupa ‘da örgütün destekçisi ve birer temsilcileridirler. Terör örgütünün TV ve özellikle yazılı internet kaynaklarında birçok dilde propaganda yapması da yine bu uzaklardaki hainlerden gelmektedir. Her seferinde olay çıkarmaya yatkın olan bu kesim Avrupa’da terör örgütünün temsilciliğini yapmaktadır. Birçok ülke de bu kişilere ne yaparlarsa yapsınlar karşı gelmemekte ve onlara rahat bir ortam yaratmaktadır. Bazen gözaltına aldıkları kişileri birkaç soru sorarak bırakmalarını bu yazdıklarıma iyi bir örnek olmaktadır. Kendi ülkelerinin sorunları olduğu zaman en sert şekilde karşı çıkan Avrupa ülkeleri söz konusu Türkiye olduğu zaman asla mangalda kül bırakmaz ve hemen kendi yazdıkları “Sözde İnsan Hakları” belgelerini getirir önümüze sunarlar. Türkiye’de bir Alman öldürülse dünyanın olayını çıkaracak Almanya kendi ülkesinde yaşanan kundaklama ve insanlarımızın yakılması haberlerine aynı yaygarayı asla koparmamaktadır. Yüzyılların ikiyüzlü Avrupa’sından da bunların insafa gelmelerini beklemek pek gerçekçi olmaz. Türkiye’mize gelip en güzel tatili yapmasını bilen insanlardan ne yazık ki Avrupa’da aynı güzel tepkileri almak pek mümkün değildir. Yazacaklarıma sizde kendi yorumlarınızı eklediğiniz zaman Türkiye’nin terör belası ile sadece Kuzey Irak’tan var olmadığını ve bu belanın ne kadar büyük boyutlu olduğunu anlayacaksınız. O yüzdendir ki benim operasyonlara yönelik olarak bu kadar uzun bir başlangıç yapmam gerekti. Keşke operasyonlar bizim kendi isteğimiz ile anında olabilse ama böyle bir durumda olmadığımızı üzülerek söylemek zorundayım. Terör örgütünün çok düşünecek ve kaybedecek bir şeyi olmadığı için her zaman her yerde hainlik yapabilir. Teröristin tek amacı öldürmek. İster beşikteki bebek ister yaşlı fark etmez sadece basıp can almak. Türk Silahlı Kuvvetleri ise her attığı adımda onlarca kez düşünmek zorunda. Bu yüzdende operasyonların öyle hemen anında gerçeklemesi imkânsız. Ordumuz bu operasyonlarda sadece teröristleri hedef aldığı için öncesinde büyük bir hazırlık yapmak durumunda. Bunun başında da dış dünyaya haklı davamızı onlardan tepki almadan yapmak geliyor. Ne yazık ki bu böyle. Her gün milyonların izlediği veya okuduğu basın medya kaynakları olan Batı dünyası bizim bir hatamızı öyle bir yansıtır ki dış dünyada sanki Türkler önüne geleni öldürüyor havası yaratabilirler. Dış kuruluşları ikide bir başımızda “İnsan Hakları” diye diye başımızı ağrıtabilir. Bunlara birçok örnek daha ekleyebiliriz. İşte bu yüzden Ordumuzun operasyon yapmasından evvel her türlü ilişkisini gözden geçirmek durumunda olması gerekiyor. Bir operasyon sırasında olabilecek küçük bir hata başımıza büyük işler açabilir. ABD gibi olsaydık çok sorun olmazdı. Amaç sadece öldürmek ve terör estirmek olurdu. Eğer ABD’de terör örgütü böyle organize olsa ve medyası dâhil her zaman propaganda yapıyor olsa idi. ABD’nin vereceği tepki inanılmaz sert olabilirdi. Tüm ofisleri tekme tokat kapanır, dağda kimyasala varana kadar her türlü silah kullanılırdı. Bu örgütle bağlantısı olanlar gerekirse idama giden cezaları alırlardı. Bizim dünyada böyle bir gücümüz ne yazık ki yok. Kuralları koyanlar Batılılar olduğu sürece biz sadece kendi sınırlı alanımız dâhilinde kararlar ile terör örgütüne karşı operasyon yapıyoruz. Halkımızın tepkisi gayet normal, tabiî ki herkes terör yuvalarına kökten kazıyacak bir operasyon yapmak ve terörü bitirmek istiyor. Bu ne yazık ki hemen olacak bir şey değil. Türkiye’nin kendi başına operasyon yapabilmesi için ilk önce çok güçlü bir ekonomiye ve dış dünyada sağlam bir yere sahip olması gerekiyor. Türkiye şu anda oyuncu durumunda ve konumu itibari ile rahat hareket etmesi imkânsız. Ben sürekli medyayı takip ediyorum. Halkımızın yazdığı yorumlara baktığımız zaman ne genelde çok fazla düşünmeden tepki verildiğini görüyorum. Uluslararası kamuoyunu dikkate almadan bizim kendi başımıza hareket etmemiz bize yarardan çok zarar getirir. Son operasyonun öncesine gittiğimiz zaman uzun bir hazırlık dönemi görüyoruz. Türkiye bu operasyon öncesi en uygun zemini yaratarak operasyona başladı buna kesin inanıyorum. Eğer şehitleri verdiğimiz günlerin hemen ardından ani bir operasyon yapsaydık dış dünya çok üstümüze gelecekti. Bakın 8 gün kaldığımız Kuzey Irak’ta bile ABD uzun süre dayanamadı. Birde düşünün hiç kimseye sormadan bir operasyon durumunda dış dünya bize ne kadar yüklenirdi kim bilir.8 günlük “Güneş” operasyonu öncesinde ABD ile ortak çalışma yapmak mecburiyetindeydik çünkü şu an Irak’ta onların kuralları geçiyor. Talabani aylardır ABD’nin işgaline gık çıkaramaz ama biz 8 gün Kuzey Irak’ta kalınca bakın nasılda bize çıkıştı. 8 günlük operasyonun terör örgütüne verdiği mesajlar çok açık. Bu operasyondan anlamalılar ki. Türkiye her zaman kara kışta olsa size operasyon yapabilir. Bu 8 günde teröristlere epey bir zarar verildi. 240 resmi kayıplarının yanında bir okadar da yaralıları olduğuna eminim. Ayrıca örgütün Kandil'e basamak olarak kullandığı ZAP bölgeside tahrip edildi. Ele geçen ve imha edilen malzemenin ise ne kadar büyük olduğunu hepimiz gördük. Halkımızın genel yorumlarına baktığımız zaman Kandil’e kadar bir operasyon yapılmasını istiyorlardı ama bu hemen olacak bir şey değil. Öncesinde Zap bölgesine ve ön kesime sıkı bir ders verildi. Kandil’e gitmeden önceki adımlar belki de bu operasyon ile yoklandı. ABD’nin açıklamasının ardından çekilmemiz kafalarda soru işareti bırakmış olabilir. Ben Ordumuza güveniyorum ve halkımızın da aynı sağduyu ile operasyona bakmasını istiyorum. 8 gün içerisinde kolay olmayan şeyler başarıldı. Bu soğuk iklimde göğüs göğse başka hangi ülke bu şekilde bir operasyon yapabilir? 30’a yakın şehitte verdik mekânları cennet olsun. Şehit vereceğimizi biliyorduk sayısının daha da az olmasını gönül isterdi ama bu şartlarda görev yapan askerlerimizin işlerinin çok kolay olmadığını bilmemiz gerekiyor. Bazı yorumlarda biraz ileriye gitmiş bazı vatandaşlarımız, unutmasınlar Türkiye’nin içinde bulunduğu durum öyle her ülkenin baş edeceği bir durum değil. Terörün bu şekilde olan belası ile ne yazık ki bizim ülkemiz uğraşıyor. Bu yüzden yorumcu arkadaşlardan olaylara biraz daha dikkatli bakmalarını rica ediyorum. On bin kadar asker ile gerçekleştirdiğimiz bu operasyonun ardından terörist kesiminde bir karışıklık başladı ve devam edecek. Onların medya kaynakları istedikleri kadar başarısız olduğumuzu söyleseler de kayıplarının boyutu ortada. Bunlara kesinlikle kulak asmamamız gerekiyor. Operasyon sonunda başka bir dönemde başlamış oldu. Şimdi Türkiye olarak Kuzey Irak’ı daha yakından gözleyeceğiz. ABD’nin Irak’taki tutumunu ve bizimle olan işbirliğini çok iyi analiz etmek durumundayız. Yakın bir zaman sonra ABD’de başkan değişecek ve yeni bir döneme girilecek. Bush’un inmesiyle ABD’nin sert politikaları kısmen de olsa yumuşama dönemine girecek. Bu dönemde Türkiye olarak çok iyi adımlar atmak durumundayız. Diğer taraftan da gözlerimiz Barzani’nin üzerinde olacak. Artık Kuzey Irak terör örgütü için güvenli bir yer değil bunu anlamış olmalılar. Operasyon bu şekilde aniden bitmiş olmasının ABD’nin açıklamalarına denk gelmesi bizi düşündürüyor buda gayet normal. ABD ile şu anda bir terslik yaşamamamız lazım. Kuzey Irak’ta bize karşı dış dünyada muhalefet oluşmadan operasyonu bitirdik. Şimdi PKK bu operasyon üzerine bir eylem hazırlığı içinde olabilir. Bu eylem ile bize bakın biz buradayız mesajı vermeye çalışabilirler. Operasyonun ardından geçecek bir iki hafta çok önemli. PKK’nın iç bağlantılarını da en aza indirmek durumundayız. Özellikle net üzerinde yayınlar yapan sitelerine dur dememiz gerektiğine inanıyorum. HPG dedikleri terör örgütünün sitesinde yalan haberler ile propaganda yapan terör örgütü şunu bilmeli ki Türk Ordusu onları asla rahat bırakmayacaktır. Aramızda gezinip oraya buraya propaganda yapan kesimde şunu bilmeli ki Türk Halkı da onları rahat bırakmayacaktır. Gelecekte de hain saldırıları olacak ama buda bizim onlar ile mücadelemizde bir engel teşkil etmemektedir. Teröre kurban verdiğimiz her gencimiz bu vatan için şehit düşmüşlerdir.8 günlük operasyonu kesinlikle küçümsemeyelim. Kuzey Irak bizim artık arka bahçemiz durumunda. Terör örgütü bunu bilsin. Bu kadar soruna rağmen içte dışta bu kadar düşmanımız olmasına rağmen Türkiye olarak dimdik ayaktayız. Bizim yapmamız gereken Türk Halkı olarak bilinçlenmek ve kendi aramıza olacak her türlü sürtüşmeden uzaklaşmak. Şu anda yine yorumları okuyorum ve aynı şekilde çekilmemiz hakkında birçok olumsuz yorum var. Bu yorumları yazanlara da hak veriyorum. Yalnız unutmayalım. Biz bu yorumları yazdıkça terörist tarafına da koz vermiş oluyoruz. Onlar şimdi bizim çekilmemizi “geri püskürttük” şeklinde yorumluyorlar. Bizim bilmediğimiz o kadar çok şey var ki aslında, bizim şu anda yapmamız gereken kendimizi geleceğe daha iyi hazırlamak. Ordumuz terörün her zaman karşısında olacak ben buna inanıyorum. Biraz zamana vermek istiyorum her şeyi. Daha çok okumam gerektiğine vatanıma daha çok bağlanmam gerektiğine inanıyorum. Kimse korkmasın bu vatanda ne kadar hainler olsa da bilinsin ki bu vatanı tüm yüreğiyle sarmış olanlar onları boğmasını bilirler. Biraz zaman verelim iyice düşünelim hatalarımızı da görerek geleceğe öyle hazırlanalım. Tepkimizi biraz daha dikkatli verelim. Yabancı basın ne yazarsa yazsın ben Ordumuza güveniyorum. Operasyonda görev alan herkese saygılarımı yolluyorum. Kaybettiğimiz şehitlerimizin mekânı cennet olsun.

 
Toplam blog
: 180
: 4193
Kayıt tarihi
: 13.11.06
 
 

Kariyerini Uzakdoğu sahne ve televizyonlarında geliştiren  sunucu, şovmen, yazar, oyuncu Uğur Rıf..