Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bir orman gibi kardeşcesine

Bir orman gibi kardeşcesine
 

Çoğunuzun bildiğini sandığım bir masal vardır. Birlik ve beraberliğin önemini anlatan...Ölmek üzere olan yaşlı adam oğullarını çağırır.Onlardan çok sayıda tahta çubuklar bulup getirmelerini ister. Oğullar çubukları getirdiklerinde önce, onların birer tanesini dağıtır.Sonra da ellerindeki çubukları kırmalarını söyler.Oğullar babalarının söylediğini yaparlar. Çubuklar kolayca kırılır.Sonra; baba eline çubukların hepsini alır.”Şimdi de bunları kırın” der.Doğal olarak, çocuklar ne kadar uğraşsalar da kıramazlar çubukları.”İşte..” der yaşlı adam.”Hayatta karşılaşacağınız güçlükler karşısında birlik olmazsanız, bu çubuklar gibi kırılırsınız. Oysa birleşirseniz, dışarıdan gelen kuvvet sizi yıkamaz, kıramaz.

Bugünlerde gereksinim duyduğumuz birliktelik ruhunun önemini vurguluyor bu minik masal.

Neden hala yaklaşan tehlikeyi fark edemiyor bazılarımız.Neden ayrıntılara takılıp asıl görülmesi gerekeni görmemekte inat ediyoruz.Hani şu, İstanbul’un fethi sırasında anlatılan olaydaki gibi...Osmanlı ordusu Bizans’ın kapılarına dayandığında Hıristiyan din adamları ve ileri gelen zevat “melekler kadın mı erkek mi “ tartışmasını yapıyorlarmış ya. Allah korusun, biz de o konuma gelebiliriz. Oysa ne güzel; zengini, fakiri, açığı, kapalısı, doğulusu, batılısı ile Cumhuriyetimize sahip çıkmak için hep birlikte sokaklara dökülmek, ellerde bayraklarla marşlar söylemek. Bu insanların içinde samimi olmayanlar olabilir, taşkınlık yaparak egosunu tatmin etmek isteyenler, kendi partisinin işaretini kullanarak propaganda yapanlar olabilir.Bir kamyon domatesten hiç mi olgunlaşmamış ya da çürük çıkmaz?

Demokrasinin gereğidir, çok seslilik. Elbette herkes fikrini söyleyecek.Herkes bilgisi, görgüsü, dünya görüşü ölçüsünde konuşacak.Ama böylesi hassas dönemlerde her hareketimiz, her sözümüz ölçülü olmalı. Her zamankinden daha fazla birbirimizin fikrine saygı göstermeliyiz.Beğenmesek bile saygı göstermeli, kırmamaya özen göstermeliyiz.

MB yazarlarının hemen hepsi belli bir kültürü özümsemiş, iyi niyetli kişiler. Ve bazen çok uçlarda fikirlere de rastlıyoruz.Hepsi olabilir.Ama demin de dediğim gibi bu hassas dönemde fikirlere saygı ön planda olmalı.

Aydın Sevinç’in imza kampanyasına hiç düşünmeden katıldık.Kesinlikle bir MB yazarının dediği gibi “ön plana geçmek “ kaygısı taşıdığını sanmıyorum.Öyle bile olsa, varsın olsun.Amaç öyle ulvi bir amaç ki o amaca ulaşmak için her insanda var olan “ego” dan minik bir nebze oluversin ne çıkar...

Şu dumanlı havayı bir atlatalım.Sonra oturur; şöyle yapsaydık daha iyi olurdu, böyle konuşsak isabetli olurdu diye, yine eleştirilerde bulunalım.

Ama şimdi...lütfen çok dikkatli olalım.Zaten bütün dünyanın gözü üzerimizde. R.T. Erdoğan’ı ister sevelim ister sevmeyelim.Tespiti doğru.”Kürt kökenli kardeşlerimizle pkk yı bir tutamayız “ diyor.Oysa bazı kendini bilmezler Kürtlerin yoğun yaşadıkları mahallelere saldırıda bulunmuşlar.Bence yapılacak şeylerin başında TRT başta olmak üzere televizyon kanalları bu günlerde, birlik beraberlik mesajlarını yoğunlaştırmalı.Kurtuluş savaşımızı Kürt, Çerkez, Laz, topyekün omuz omuza savaşarak kazandığımızı anlatmalı.

Bugün kanal 7 de İkbal Gürpınar’ın programında Nazım Hikmet’in ünlü şiiri okundu.”Yaşamak, bir ağaç gibi; tek ve hür, bir orman gibi kardeşcesine...” Belli bir görüşü savunan kanal...Ve çıkan sanatçı( M.Akay ) şunları söyledi: Her şeyi Atatürk’ e borçluyuz. O olmasaydı, ne ben burada şarkı söyliyebilirdim, ne siz sunuculuk yapabilirdiniz” dedi.

Bakın, anlatmaya çalıştığım- hassas dönemde yapılması gerekene- bu bir örnektir.

Ankara’da, AKM de kutlanan Cumhuriyet Bayramı törenlerini izledik.Uçak gösterilerini anlatan pilotun şu sözü dikkatimi çekti.”Cumhuriyet bayramları gençlerimizin özgüven tazeleme zamanlarıdır” Özgüvenimizi tazelemeliyiz.Elbette, özellikle de gençler...Tarihimize, milletimize, milli hasletlerimize güven duymalıyız.

Kim ne derse desin “Bir başkadır benim memleketim” Bir başkadır bizim insanımız. Öyle olmasa, çok sayıda zengin ve ünlü insandan şu sözleri duymazdık:”Ömrümün sonuna kadar rahat bir şekilde Amerika da Avrupa da yaşama olanağım olmasına karşın bir müddetten sonra ülkemi özledim ve başka bir yerde yaşayamayacağımı hissedip döndüm”

Toprağımızın, insanımızın değerini bilelim.Hangi kökenden, hangi fikirden olursak olalım bayrağımıza, Cumhuriyetimize sahip çıkalım.İnsanca yaşayalım.İnsanca ve “bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşcesine...”

Cumhuriyetimizin 84. yılı hepimize kutlu olsun.

Saygılarımla...

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..