Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '10

 
Kategori
Tarih
 

Bir Patrik'in Türkleri tarifi

Bir Patrik'in Türkleri tarifi
 

Dinler öncesi toplumlar, kendilerinden çok daha güçlü ve ulaşılmaz olan gök cisimlerini, tabiat olaylarını veya birtakım mitolojik şahsiyetleri tanrı olarak kabul etmişlerdir. Savaş tanrısı Ares, Yunan mitolojisinde savaş tanrısı olarak yer almıştır. Buna karşın, Türklerin de yer, gök vs. gibi tanrılara inandıkları fakat savaş tanrıları olmadığı tarihsel verilerden anlaşılmaktadır. Cengaver olmalarına rağmen böyle bir tanrı kabulü olmayışının sebebi, Türklerin bazı asil özelliklerinden ileri gelmekte olduğu bir gerçektir. Bu özellikleri ifade edenlerden biri de, padişah II. Mahmut döneminde Patrik olarak görev yapmış olan Gregorius' tur.

Patrik Gregorius'un 1821 Mora isyanını teşvik ettiği bilinmektedir. Daha sonra ise, aşağıda anlatacağımız sebepten Gregorius, II.Mahmut tarafından Patrikhanenin kapısında idam ettirilmiştir. İnfazın yapıldığı kapı 'kin kapısı' olarak kapatılmış ve halen de kapalı tutulmaktadır. Elbette bir insanın asılması üzüntü vericidir. Ama o kişinin yapmış olduğu eylem, bir vatana ihanet suçu olarak kabul edilmiştir. Patrikhane ise, bu kapıda bir müslüman din adamı asılmadıkça kapı açılmayacaktır demiştir.

Rus büyükelçisi ve 93 harbi komutanlarından olan General İgnatief'in hatıra kayıtlarında yer alan olay şudur; patrik Gregorius, Rus Çarı'na yazdığı mektupta şöyle demişti:

'' Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak mümkün değildir. Çünkü Türkler çok SABIRLI ve DAYANIKLI insanlardır. Gayet GURURLUDURLAR ve İZZET-İ NEFİS SAHİBİDİRLER. Bu özellikleri de dinlerine bağlılıklarından, kadere rıza göstermelerinden, geleneklerinin kuvvetinden, dadişahlarına, komutanlarına, büyüklerine olan itaat duygularından gelmektedir.

Türkler ZEKİDİR ve kendilerini müspet yolda sevk ve idare edecek reislere sahip oldukları müddetçe de, ÇALIŞKANDIR. Gayet kanaatkardırlar. Onların bu üstünlükleri, hatta kahramanlık ve bahadırlık duyguları, AHLAKLARININ SAĞLAMLIĞINDAN GELMEKTEDİR.

Türklerde önce, itaat duygusunu kırmak, manevi bağları yok etmek ve dine dayanma güçlerini yok etmek gerekir. Bunun da en kısa yolu, milli ve manevi geleneklerine uymayan dış fikirlere ve davranışlara onları ALIŞTIRMAKTIR. Türkler, dış yardımı reddeder, HAYSİYET duyguları buna engeldir. Velev ki geçici bir süre için, görünüşte kuvvet ve kudret verse de, Türkleri DIŞ YARDIMA ALIŞTIRMAK GEREKİR.

Maneviyatları sarsıldığı gün, Türklerin kendilerinden şeklen çok kalabalık ve görünüşte egemen güçler önünde onları zafere götüren asıl kudretleri sarsılacak ve maddi araçların üstünlüğü ile onları YIKMAK mümkün olacaktır.

Bu sebeple, Osmanlı devletini tasviye etmek için, harp meydanlarında zafer kazanmak yeterli değildir ve hatta sadece bu yolda yürümek, Türklerin HAYSİYET ve VAKAR' ını tahrik edeceğinden gerçeklere ulaşmalarına sebep olabilir. Yapılacak olan, Türklere bir şey hissettirmeden BÜNYELERİNDEKİ BU YIKIMI TAMAMLAMAKTIR.

Bu mektuptaki bahsedilenlerin günümüzde de geçerli olduğunu gösteren sayısız işaretler yok mudur acaba?

http://bilimfirtinasi.azbuz.com

 
Toplam blog
: 53
: 671
Kayıt tarihi
: 22.12.09
 
 

1969 Tarhan Kolej (lise), 1978 Atatürk Eğ. Ens. Türk dili ve edebiyatı bl. Mezunuyum. Araştırmak ..