Bir pazaryeri...

Sosyal hayat, bir pazar yeridir:

İnsanlık-kölelik, şeref-şerefsizlik, barış-kavga, sevgi-nefret, mutluluk-ızdırap... ne ararsan bulunur.

Bu pazarda bizim neyi isteyip neyi istemediğimiz o kadar önemli değil, esas önemli olan; istediklerimize, geliştirdiğimiz özgür iradenin, istemeyeceklerimize ise başkalarının karar verecek olmasıdır.

Bu pazara,

iğne deliğinden bakmak istiyorsak ideolojist;
kapı deliğinden bakmak istiyorsak cemaatçi;
pencere arkasından bakmak istiyorsak politikacı;
hayatın içinden bakmak istiyorsak özgür iradeye sahip olmak yeterlidir.

İster illegal, ister legal olsun...
Bir ideolojinin esiri, kapalı bir cemaatin kölesi olmuş her insan, Özgür İradesini kaybetmiş insandır; acizdir, zavallıdır, nereye çekilirse oraya gider.

Sosyal hayatın zorluklarına, fedakârlıklarına ve risklerine katlanacak gücü kendinde bulamayan bu gibi insancıklar, sırf güven duygusu için “Kul”a kulluğu, Allah’a kulluğa tercih edebilirler, tıpkı:
Kapanın elinde kalan yağma malı gibi...
Güdülmeyi bekleyen güdülesiceler gibi...

Fakat unutmayalım ki;
ayağına yüz sürecek efendiler arayan özgür irade geliştirememiş köle ruhların arzularını yerine getirecek uyanıklar, her yerde ve her devirde olmuş ve olacaktır.

Ne var ki;
Her türlü telkin ve yönlendirmelere açık Özgür İrade geliştirememiş kuru yaprak misali insanlara ne rüzgarlar, ne ağaçlar; ne su, ne de toprak saygı duymamış ve duymayacaktır.

Oysa;
Özgür İradeli bireyler, iş-bölümüne dayalı gelişen cemiyet hayatının temel faktörüdür; demokratlık, laiklik, hukukun üstünlüğüne inanç, sosyallik... gibi diğer faktörleriyle bütünlük arz eder.

Özgür İrade geliştirdiğimizi iddia edebiliriz...
Demokrat olduğumuzu söyleyebiliriz...
Laikliğin erdemine ve hukukun üstünlüğüne inandığımızı; hatta sosyal olduğumuzu dahi ileri sürebiliriz...

Fakat;
Demokratlığı, laikliği, hukukun üstünlüğünü ve sosyalliği, ayrılmaz bir bütün olarak kabul edip tümüyle içselleştirememişsek, tek tek ele alındığında ne demokrat, ne laik, ne hukukun üstünlüğüne inanmış, ne sosyal, ne de özgür irade sahibi olabiliriz.

Bu erdemlerden herhangi birinde zafiyet gösteren bir fert, özgür irade sahibi olamadığı için Cemiyet Adamı da asla olamaz!

Olsa olsa...

bir ideolojinin esiri,
kapalı bir cemaatin kölesi,
estirilen rüzgarlar önünde sürüklenen
kuru bir yaprak
olabilir ancak.

Bekir Ali