Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '14

 
Kategori
Öykü
 

Bir playboyun günlüğünden 25 bölüm

Bir playboyun günlüğünden 25 bölüm
 

Alıntı.


Emre - Bunca mevzuya dalıp çıktık, ne anladın desem?! Hmm, deyip alaycı bir şekilde sadece dinlemekle meşgulüm mü diyorsun? Dediğinde Ben - Hazır derin mevzulara dalmışken, anlat abi kulağım sende!
 
Doludizgin gidenin yanında, rahvan atlar ya huyundan veya suyundan alır, almasına da! Balkon sefası kuru kuruya gitmiyor, şöyle biraz kurabiye, çay faslına yok demessin sanırım,  tarz bir masa donatımı ve biz, birde derin mevzularımız,  ne dersin deyip ayağa kalkmıştım bile.
 
O sırada gelen telefonla Ergün, karşısındaki kişiye - hayır, gelemeyiz bu gün bir toplantıya gideceğiz dediğinde, gözlerimle ve el hareketlerimle o kim dediğimde, el hareketiyle, bir dakika diyen Emre'ye tamam demiş mutfağa çay yapmaya geçmiştim. Yarım saatte balkon masasını çeşitli aperatif yiyeceklerle donatıp, çayımızı büyük fincanlar koyup getirdiğimde, Emre - Aklıma çocukluğumda çay bardağıyla ne çaylar, bırak çocukluğumu, ortaokul dönemimde ki, annemle kahvaltılarım geldi dediğinde Ben - Hiç sorma ya abi, aynen demiştim.
 
Neyse gelelim esas mevzumuza, Telefondaki kişi Feride dediğim kadındı, küçük bir bar açmayı düşünüyormuş, yardım istiyor, daha doğrusu, çalışma teklifi, barmenlik tarzı falan. Yok ya işim olmaz. Onun bana yapacağı iyilik kusur kalsın, aslında bu bir nevi kötülük, seni tuzağına düşürmek, onun biseksüel arkadaşları var, yakışıklı çereze o ve onun gibiler hastadır, nasıl bilmem. Ama havasını alır Ergün.
 
. Türkiye'de eşcinselliğin tarihi çok çok eskilere dayanıyor, ayrıca homofobinin de yaygın olduğu ülkelerden biridir. Kendimizden hatırlarsak bilirsin sende, erkek adam ağlamaz, aslan oğlum, yiğit oğlum, denmez miydi, kimsenin kucağına oturulmaz, para pul alınmaz, yaptık mı? yoook, eee niye böyle oldum yaa dediğinde. Ben - Sakin ol abi, ne güzel dinliyorum, hadi anlat birazdan Güzin geldiğinde mevzu yarım kalabilir. Emre - Tamam, tamam sakinim deyip anlatmaya kaldığı yerden tekrar başlamıştı.
 
1948 yılında Amerikalı araştırmacı Alfred Kindsey'in raporunda, erkeklerin % 10 u  uzun süreli eşcinsel ilişki yaşamış, hatta kadınların hemen hemen yarısına yakını eşcinsel aktivitelerde bulunmuş, tabi bu ne kadarı doğru tartışılır. Geniş yankılar uyandıran bu araştırma belki de, insanın temel içgüdülerini de kamçılamış olabilir, nedense insanoğlunun beyni  belden aşağıya çok çalışır ya!
 
Ben - Of ne derin mevzular, inan beynim uyuştu, şimdi niye doğduk desem, günaha gireceğim, herkes bir şekilde kaderini yaşayacak, ama öyle veya böyle. Hayatta ki milimetrik sapmalar, insan denen mahlukatın başına ne çoraplar örüyor, daha da ne bilinmezler görüp yaşayacağımızdan başka, dediğimde Emre sözümü kesip!
 
Nerede kalmıştık Ergün, mevzular birbiri ardına sıralanınca, çay muhabbeti, mutfak, çerezler, kurabiye derken deyip bir sigara yakan Emre'ye - Sil baştan, başka mevzu gelsin abi dediğimde - Tabi birader mevzu mu yok, Feride cadısına seni göstermedim ya, gayesi seni görmek, al sana bir mevzu dediğinde,  tebessüm etmiştim, bunu gören Emre - Allah'a şükür, ilk tebessümünü de gördüm ya kadınlar üzerine, hadi bakalım deyip neşelenmişti. Her insanın nasıl ki bir hikayesi var, Feride de bunlardan sadece biri.
 
Eskiden metres tutma davaları daha bir gizlilik içerisinde tutulurmuş, iş seyahatleri vs. Haftalarca iş seyahatleri, metres, sevgililerin odalarında, tavuk gibi gurka yatmalar. İşte feride de birini parselleyip ayyuka çıkanlardan. Adamı bir karısı bir Feride çekiştirip, bu günlere gelmiş, onun deyimine göre koca göbekli uzun boylu kel kafanın biriymiş. Ama sorun da yaptığı söylenemez, ayak işlerine bakan o kadar genç varmış ki çevresinde, eee bende bunlardan biriydim, kaç evlilik yapmış ve ayrılmış, sırf para koparmak adına.
 
Düşünsene Ergün; Okula giderken bilinçli bir şekilde üzerime çamuru sıçratan kadın, beni apar topar, nasıl da bir mağazaya sokup giydirmişti. Toydum hemde olabildiğince, kadın ise tam afet, rüya gibi, ama beni çok kullanıp rencide etmişti çok dediğinde Ben - Nasıl rencide etmişti abi Emre - Konken masalarında, Feride beni hizmet ettirip, kim ne sorarsa ne isterse memnun edeceksin, istediğince para verirler, sus ve yoluna devam, tabi koynuma girmek istiyorsan da saçma şikayetin kadın ve erkek arkadaşlarımdan gelmesin, anladın mı? Deyip ha bire beni sıkıştırırdı.
 
Sen bana, Feride'den bu denli intikam duygum ne diye sormuştun ya! Kocası ve bir kaç kişinin cinsel taciziydi! Adeta donmuştum, sesimi çıkaramamış, sadece yutkun muştum. Emre devam ediyordu, ahlaktan bahsedenlere, başıma böyle bir olay geldi deseydim, acaba ne olurdu, birde ben mi birlikte olsam gelir miydi ki? Evet, evet kesin gelirdi.
 
Pis nefis ve dürtü denilen olay değil mi bu yaşanmışlıklar deyip birden oturduğu yerden kalkıp, adeta balkondan yarı beline kadar sarktığında Ben - Aman abi burası yüksek olmasa da dur, bir kaza olmasın dediğimde, Emre - Ne bileyim, muhitte adımı homoseksüle mi çıkarırlardı, öyle değil mi Ergün deyip 
neden başını balkonun demirine vursundu? Emre'nin bir sinir krizi geçirdiğini anlamıştım, muhit zaten onun durumunu biliyordu! Anladım ki, Emre kendi olayını hala kabullenemiyordu.
 
Daha sonra kendine gelen Emre - O eski muhitimizde, eşcinselliği teklif eden bir kaç kişi dahi olmuştu bana anlatamam. Adamı görsen kelli felli bıyıklı ama biseksüel, hem evli hemde bu tarz ilişkileri tavan yaptıranlar. İçten içe karılan bir hastalık türü müydü, yoksa nefis denilen şeytanın bir iç dürtüsü müydü? İçinden çıkamadığım ne sorularım vardı geceler boyu uyuyamayıp kendimle savaştığım! 
 
Feridenin saçma şikayet diye nitelendirdiği durum; her ne idüğü belli olmayan ahlaksız tekliflere alet olmam istenirken, boyun eğdiğim ne günahlar işlemiştim. Ama şunu da itiraf etmeliyim ki Ergün, beraberliklerim de hep kadını tercih etmişimdir, özellikle de Feride'nin ağından kurtulduktan sonra.
 
 
Toplam blog
: 425
: 412
Kayıt tarihi
: 24.02.13
 
 

37 Yıldır  yurtdışında yaşıyorum , 1000 den fazla şiirim var,  çeşitli edebiyat sitelerinde, derg..