Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '21

 
Kategori
Psikoloji
 

Bir psikolog, bir anı..

NERİMAN SAMURÇAY’IN ARDINDAN...

 ( 1923- 18 Kasım 2015)

Bundan 6 yıl önce Türkiye, Cumhuriyetle birlikte yetişen bir bilim kadınını, psikoloji dünyası da çok değerli bir psikologunu, Prof. Dr. Neriman Samurçay’ı kaybetmiştir. Aradan epey zaman geçmiş olmasına karşın Dil-Tarih’te okuduğum yıllarda tanıma olanağı bulamadığım ancak Fıratlı yıllarda tanıyabildiğim Samurçay’la ilgili birkaç söz etmek ancak bugünlerde nasip oldu...

O yıllarda (1977–1985) rahmetli Hocam Prof. Dr. Orhan Acıpayamlı’nın dekanlığını yaptığı Fırat Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Edebiyat ve Antropoloji bölümlerine, Dil ve Tarih’in ne kadar değerli hocaları, sosyal bilimcileri varsa davet edip getirmesi, lisans ve doktora dersleri verdirmesi, bazı eksikliklerine karışın ilk giden biz asistanlar için büyük bir şanstı. Neriman Samurçay’da bu hocalardan biriydi ve çok değerli katkılar sağlıyordu bizlere…

Öncelikle söylemek gerekirse, Fırat Üniversitesi’nin, özellikle de Edebiyat ve Fen fakültelerinin kuruluş yıllarında doçent, profesör değil, doktoralı asistan bulmak bile mumla aranıyordu! Böyle bir ortamda Samurçay’da alanı ile ilgili ( Sanat ve Klinik Psikolojisi) dersler veriyor, doktora öğrencileri yetiştiriyordu. Alanımız farklı olmasından dolayı ben kendisinden herhangi bir ders almadım ama fikirlerinden, bilimsel görüşlerinden çok yararlandım. Kendisini, evimde ağırlamak ve sosyal antropoloji-psikoloji ilişkileri konusunda görüş ve düşüncelerinden yararlanma fırsatını buldum…

Her zaman ve her yerde saygı duyulan, sakin mizaçlı, psikologların avangardı, hocası Cumhuriyet’in yetiştirdiği ilk bilim kadınını, dün kaybetmenin üzüntüsünü ben de yaşıyor ve duygularımı sözcüklerle de olsa dile getirmeye çalışıyorum. Yerine kimleri bıraktı, hangi insanlar Sanat ve Klinik Psikolojisi’nde onu temsil edebilecekler ve yerini doldurabilecekler, bilemiyorum!

Ulu Önder Atatürk’ün direktifleriyle kurulan ve giriş kapısının en üstünde taşlara yazılmış bulunan “ Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” özdeyişini gerçekleştiricisi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi’nin bilim çınarları, bugünlerde birer birer gidiyorlar! Samurçay’da bunlardan biriydi. Atatürk’ün kurdurduğu ve Türkiye’nin, Türk halkının tarihini, dilini, coğrafyasını, antropolojisini, arkeolojisini araştırma ve gelecek nesillere aktarma görevini üstlenen Dil ve Tarih-Coğrafya fakültesi, bu çok değerli bilim insanlarıyla altın çağını yaşamıştır. Samurçay Hoca’da bu çağı psikoloji alanında yaşatanlardan biriydi.

Kendisine Tanrı’dan bol rahmet diliyorum. Ebedi kabrinde rahat uyu, mekânın aydınlık olsun sevgili hocam...

 

 
Toplam blog
: 46
: 225
Kayıt tarihi
: 27.03.13
 
 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji (Sosyal Antropoloji) mezunu 1971; F..