Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '10

 
Kategori
Blog
 

Bir pucca olamadık.

Bir pucca olamadık.
 

Pucca'nın sayfasından alıntıdır.


Son birkaç haftadır Pazar Günleri Milliyet Cafe’de rastladım ona. Önce röportajını okudum. Sonra da köşe yazılarını.

Oturdum ve düşündüm.

2006’dan beri faaliyette olan Milliyet blog’da yazan sayısı beşbin sekizyüz küsür.

Bir Pucca çıkaramadık aramızdan.

Binlerce yazılar yazıldı. Bloglar peşpeşe…

Neden bir blogger arkadaşımız Cafe ekinde yazı yazmayı başaramadı.

Buna ben de dahil olmak üzere bu soruyu sorup duruyorum. Cevaplarım çok fazla değil.

Kendime göre bulabildiğim tek cevap şu;

İçimizden geldiği gibi yazamıyoruz. Pucca’nın farkı bu.

Mahalle baskısı gibi bir şey oldu. İsimlerimizin deşifre olması. Birebir tanışmalar. İnsanı bir yerde frenliyor sanırım.

Buna kendimden şöyle bir örnek vermek isterim.

Facabook’ta paylaştığım aşağıdaki dizeler için birebir tanıştığım arkadaşlarım yorum/beğeni yapacakları yerde mesaj attılar: Bu nasıl dizeler diye… Çok abartılıymış, çok açık saçıkmış falan filan…

“Çıplak gel bana/As, nasırlaşmış sözleri/ Bilinmemezliğin dalına… Gözlerinde kalmasın hiçbir iz/ ve anlatacağın/ / yabancılaşmış akıllardan giydiklerini çıkar, yak!. Teninde uçuşan terinin kokusuyla, gel. Ve kendini fısılda günışığında, öyle kal. Yalanım varsa… de! Ari ol, sil dilinden nasır sözleri…”

Bundan iki yıl kadar önce Telekom arkadaşlarımızın kullandığı ortak bir adresimiz vardı. Mail yönetimi ben de olduğundan arada anlamlı, esprili, özel günler için mailler atardım.

Bir gün bir mail paylaştım. Tamamen fıkra olan mail. Alt gruplarda bir iki tane müstehcen sayılmayan, ama sayılabilir fıkralar vardı. Bir ay boyunca bizim kazma kafa erkek arkadaşlarımın alay konusu olmuştum. Üzüldüm tabii. Okuyorum yazılanları gayette esprili, hoş şeylerdi. Bu bana göreydi demek ki.

Pucca’nın yazılarını okuduğumda, aslında ekstra bir şeyler yok. Önemli cümleler de yok. Çokta bilgilendirici hiç değil. Ama içinden geldiğince, samimi, kendine özgü kelimeleri mevcut.

İşte bu noktada biz niye Cafe’de yer alamadık! Diye sorarlar adama. Hem de beşbin küsür yazarken. Blog camiasının içinden birilerini orada görmek varken. Dışarıdan birilerinin yazıyor olması.

Düşünmeye davettir.

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..