Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir sahtekarlık macerası

Bir sahtekarlık macerası
 

no trust


5 yıl gibi bir süredir sanal alemdeyim. 8 ay gibi bir süre İRC kanallarına takıldım ve ordaki bazı deneyimlerim aslında İnterneti daha yararlı bir araç olarak kullanabileceğimizi söyledi. Ve o deneyimlerimden sonra ne bir İRC kanalına takıldım ne de bir arkadaşlık sitesine. Şu an dünya çapında popüler olan ve insanların birbiriyle arkadaş olmasını sağlayan bir sürü web sitesi var ki bildiğimiz gibi bunlardan en iyisi Facebook.

Arkadaşlarımdan biri aslında Facebook’un iyi bir şey olduğunu ve benim de oraya katılmamı teklif ediyordu. Evet, Facebook iyi bir şey olabilir fakat bazı ”kısıtlamalar” ile. Kısıtlamalardan kastım, herkese güvenmemek ve her şeye inanmamaktan ibaret.

Bazen gülmek niyetiyle oyunlar oynarsınız ya, işte öyle bir şeydi bu yaptıklarım. Fakat kesinlikle ”kişisel değerlere hakaret edecek” bir şey değil çünkü kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi başkasına yapmayı düşünmedim hiç bir zaman. Ama buna bir şeyi açıklamak için farklı bir yol seçtim desem yanlış olmaz. İşte böyle, arkadaşlık sitelerinde güven olmaz diyince buna herkez inanmaz ama eğer başınızdan bir olay geçerse o zaman, belkide daha bilinçli olma şansınız olur.

Şimdi ne demek istediğimi daha açık açık anlatayım (ve nasıl sahtekarlık yaptığımı:)

Bir Facebook üyeliği, bir MSN hesabı ve küçük artist kızın resimleri. Hepsi bu kadar? Bir erkeğin zaafından faydalanmak ne kolay, değil mi?

Facebook hesabını açıktan sonra arkadaşıma, arkadaşlık teklifi yaptık ve tabi (kim olsa hayır demez:D) teklifi kabul etti. Ve ardından MSN’e arkadaşın MSN ekledik. Ve hemen sohbete başladık. Kişisel iletiye, yazı rengine, karakterine önem verdim. Ve yavaş yavaş ilerlemeye başladım. Neyse ki ilk geceyi, kusursuzca atlattık. (sahtekarlıği yapan sadece ben değildim, o yüzden atlattık diyorum). Evet belki, bu yaptığımız bazı duyguların ön plana çıkmasına yol açtı ama duygular değişebilir.

”Hislerimiz anlıktır”. Fakat ”bilinç” sürekli gelişmesi gereken bir şeydir. Biz kızın hesabından arkadaşla konuşurken, aynı zamanda kendi hesabımızla da konuşuyor ve kıza ne demesı gerektiği hakkında bilgiler veriyorduk. Dediğim gibi ilk gecede herhangibir hata olmadı fakat 2. gün Facebook’ta profildeki ”Cinsiyet” bölümüne ”Erkek” yazılması olayı biraz değişik kıldı. Ki arkadaşta bazı ”Şüpheler”uyandırmaya başladı. Ve o şüpheleri yansıtmaya başladı. Fakat şüphe işte kesin değil. Bir şey diyemezdi ki, ya karşıdaki kızsa, hemde çok güzel bir kız?

Aslında bu oyunu biraz daha uzatmayı düşünüyorduk fakat artık bundan sonrası ”kişisel değerlere hakaret” - insanı küçümseme-küçük düşürme gibi bir şey olacaktı benim için. İşte bu yüzden, artık neden arkadaşlık sitelerine takılmadığımı açıklama zamanım gelmişti. Ve kızın (yani benim oluşturduğum kızın) hesabına girip, arkadaşıma Kamerayı açtım. İşte olay böyle oldu. Şimdi bana öfkelenebilir, kızabilir. Fakat bir gün beni anlayacağından eminim.
Bu arada yanlış anlaşılmasın arkadaşlık siteleri tamamen kötüdür falan demeye çalışmıyorum. Sadece demek istediğim şudur;

Sanal ortamda birine güvenmeyin. O kadar meraklı olmayın. Tanımadığınız kişilerle arkadaş olmak istiyorsanız da, gidin dışarıda arkadaş olmaya çalışın. (bu konuda internet amacımız değil aracımız olsun)

 
Toplam blog
: 3
: 788
Kayıt tarihi
: 03.06.10
 
 

Kosova'nın Prizren kentinde doğdum. 1992 doğumluyum. İlk ve orta eğitimimi Motrat Qiriazi okulunda t..