Bir sanat ve memleket aşığı:Nuri Bilge Ceylan...

Güzel ülkemin bir hazine olduğunu görmemezlikten gelip yaşadığımız tüm olumsuzlukları yazarak sahneleyerek ;sürekli öz değerlerimize küfrederek kişisel çıkar sağlayan ve bu uğurda bavullarını dolarlarla doldurduktan sonra velinimeti olan ülkesinden ''Kirişi kıranların'' suratına ağır bir tokat patladı...

Bu okkalı tokadın da mimarı Cannes'teki ''Üç Maymun Filmi '' ve onun başarılı yönetmeni Nuri Bilge Ceylan 'dır.

Ceylan'ın aldığı ödül,Dünya Sinema Tarihine altın harflerle yazılmıştır.Ülkemiz için önemli bir onur kaynağıdır.

Türkiye'mizin tanıtımı için harcanan milyon dolarlara eş değerdedir.

Dosta güven ;düşmana ürperti veren bir başarıdır. Dünya sinema devlerini gölgede bırakan bir zaferdir.

Bunlara rağmen, şımarmadan, asilce, delikanlıca, tüm olgunluğuyla bir genç sanat adamı kürsüye geliyor.

Ve sadece bir cümle sarfediyor:''Bu ödülü güzel ve yalnız ülkeme ithaf ediyorum .''

Üzerinde Mevlana özdeyişleri gibi,Yunus söylemleri gibi derin düşünülecek bir söz bu...

Bugüne kadar yerli ve yabancı Türkiye düşmanı ,sözümona sanatçılarca (?) çok yadırganacak bir cümle bu...Çok felsefi...

Adamın yüreğine oturacak kadar duygusal ve de bir okadar mantıklı!..Güzel ;ama yalnız bıraktırılan bir ülke !..


''Bir musibet,bin nasihatten yeğdir.'' Demiş atalarımız... Gün olur öyle bir canlı örnekle karşılaşırız ki binlerce nasihate bedel olur.

İşte bir başarı öyküsü ve arkasından kürsüye ağır adımlarla gelen,ödüller kralı,Ceylan'ın yarattığı unutulmaz musibet ...

Kalitesini hep kuşkuyla karşıladığım Eurovizyon şarkı yarışmasında görüldüğü gibi sanatsal çalışmalardan ziyade, siyasal komşuluk yaklaşımları ön plana çıkmış ve sonuçta müzik adına önemli bir şey sunulamamıştır.

Dünya müzik tarihine de ''Şarkıların gölgelendiği'' bir sıradan yarışma olarak geçmiştir.Cannes Film ödüllerinde ise yiğidin hakkı,yiğide teslim edilmiştir.

Ödül alan filmleri izlediğimizde de yanılmayacağımıza yürekten inanıyorum.

Yalnız bir ülke ve kazandığı anlamlı bir ödül !..

"Hayatta, hepimiz bir şekilde üç maymunu oynuyoruz. Günlük hayatımızın birçok durumunda bunu görmek mümkün. ''diyerek,"Üç maymunun, yani görmedim, duymadım, söylemedim '' durumunun günlük hayatta yaşandığını ve gerçeklerden kaçmaya çalışıldığını" belirten Ceylan, "filmdeki karakterlerde bu yaklaşımların görüldüğünü" ifade ederken bugünkü yaşantımız içinden çok gerçekçi kesitler sunmaktadır.

"Senaryonun yazılmasından sonra filmin sonuna kadar sürekli değişiklikler yapıldığını" anlatan Ceylan, "çekim esnasında, senaryoda öngörülenin dışında sanatçının performansına göre alternatif çekimler de yaptığını ve bunları daha sonra bunları değerlendirdiğini" ifade ederken de özgün ve saygın yaklaşımlara değer verdiğini iletmektedir.

"Siyasetle ve güncellikle de ilgilenmediğini, daha çok önem verdiği konunun hayatın içinde insanın heyecan, zaaf, korku, sevinç gibi farklı duygularını yansıtmak olduğunu açıkladı.

Başarısının altında yatan asıl gerçek de sanırım bu,-olduğu gibi görünme- düşüncesidir.

Filmde rol alan diğer oyunculardan, aynı zamanda senaryoya katkıda bulunan Ercan Kesal da "filmin senaryosunun, oyuncuyu da özgür kıldığını, filmin zenginliğinin altında da bunun yattığını" belirtiyor.

Büyük Jürinin etki altında kaldığı en önemli ögelerden birdir bu...

Ceylan’ın filmi, "küçük zaafların büyük yalanlara dönüşerek parçaladığı bir ailenin gerçeği örtbas ederek her şeye rağmen bir arada kalma çabasını" anlatıyor.


Nuri Bilge Ceylan, "Üç Maymun" filmiyle 61. Cannes Film Festivali'nde 'En İyi Yönetmen' ödülünün sahibi oldu.

Daha önce "Uzak" ile 'Jüri Büyük Ödülü' ve "İklimler" ile FIPRESCI ödülü aldığı festivalde üçüncü kez yarışan ve bir kez daha eli boş dönmeyen Ceylan'a ödülünü, ünlü aktris Faye Dunaway takdim etti.

Festivalde büyük ödül Altın Palmiye, Fransız yönetmen Laurent Cantet'in "Entre les murs" adlı filminin olurken Cantet ödülünü Robert de Niro'nun elinden aldı.

Gecede Catherine Deneuve ve Clint Eastwood'a '61. Cannes Film Festivali Özel Ödülü' takdim edildi; Deneuve ödülünü almak için sahneye çıkarken, Clint Eastwood törene katılamadığı için sahneye çıkamadı.

61. Cannes Film Festivali'nin tüm ödülleri şöyle sıralanmıştı:

YARIŞMA ÖDÜLLERİ:

Altın Palmiye: "Entre les murs" (Laurent Cantet)
En İyi Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan ("Üç Maymun")
Jüri Büyük Ödülü: "Gomorro" (Matteo Garrone)
Jüri Özel Ödülü: "Il Divo" (Paolo Sorrentino)
En İyi Senaryo: Jean-Pierre & Luc Dardenne ("Le silence de Lorna")
En İyi Kadın Oyuncu: Sandra Corveloni ("Linha de Passe", Yön.: Walter Salles & Daniela Thomas)
En İyi Erkek Oyuncu: Benicio del Toro ("Che", Yön.: Steven Soderbergh)

ALTIN KAMERA ÖDÜLLERİ:

Altın Kamera: "Hunger" (Steve McQueen)
Mansiyon: "Vse Umrut A Ja Ostanus" (Valeria Gaï Guermanika)
FIPRESCI (Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Birliği Ödülleri)

Yarışma: "Delta" (Kornel Mundruczo)
Belirli Bir Bakış: "Hunger" (Steve McQueen)
Yönetmenlerin 15 Günü: "Eldorado" (Bouli Lanners)

KISA FİLM ÖDÜLLERİ

En İyi Kısa Film: "Jerrycan" (Julius Avery)
Mansiyon: "Megatron" (Marian Crisan)
...........

Bize bu onuru ve kıvancı yaşatan Nuri bilge Ceylan'a teşekkür ediyoruz.

Böyle başarılı ve iyi niyetli sanatçılarımız olduğu sürece de güzel ülkemizin yalnız kalmayacağına inanıyoruz.

Sanatın ısıttığı ve ışıttığı bol güneşli günlere...