Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir şarkısın sen Türkçe!

Bir şarkısın sen Türkçe!
 

Bugün üzerimde bir ağırlık vardı. Bazan böyle oluyor; insan hayatın yükünü omuzlarında hissediyor. Biraz da havanın sıkıcılığından mıdır, nedir, boynumda, omuzlarımda bir ağrı ve ağırlık hissediyordum.

Öğlen haberlerini izledim. Malum gündem, üzerimdeki ağırlığı bir kat daha artırdı. Komşu çocuğunu yakanlar, aile fertlerini kurşuna dizenler, iyice "mayınaklığa" dönüşen mayın tartışmaları..

Bir kaç saat amaçsız ve hedefsiz dolaştım. Dışarının sıcaklığı, nem oranının yüksekliği gam dağıtmak bir yana, gam üstüne gam bindiriyor.

Akşam üstü eve döndüm. Akşam haberlerine bir bakmak istedim. Yine aynı şeyler.. Adana'da sekiz kişinin katlinin ayrıntıları.. Ölümler, ölümler..

Günden umudumu kesmiştim.. Demek ki bugün gam ve gasaveti kabul günümmüş, diyordum.

İmdadıma Samanyolu televizyonunda yayınlanan "Türkçe olimpiyatları finali" yetişti. Dünyanın dört bir yanından çocuklar, gençler, bizim türkülerimizi söylüyor; bizim kederlerimizi dillendiriyordu.

Endonezya'dan, Kamboçya'dan, Bengaldeşten, İngiltere'den, Amerika'dan çocuklar Türkçe söylüyorlardı.

Türküleri, ilahileri, şarkıları dinledikçe üzerimdeki ağırlık kalktı. Demek ki, "her hüzünden sonra ferahlık vardır" ilahi buyruğu böyle gerçekleşiyordu.

ATV'de yayınlanan "Bir şarkısın sen" programında bizim çocuklarımızın bizim ezgilerimizi söylemeleri; o sade, o yapmacıksız halleriyle şarkıları yorumlamaları beni çok sevindirmişti.

Bu defa sevincim gururla, onurla karıştı. Dünyanın tüm çocuklarının dilinden Türkçe'nin ezgileri kulaklarımı ve ruhumu doldurdu.

İçim doldu, gözlerim yaşardı. Bengaldeşli kızın ilahisinden, Kamboçyalının türküsüne kadar hepsi sanki beni rahatlatmak için seçilmişti.

Akşam üstüne kadar ruhuma bir karabasan gibi çöken umutsuzluk, huzursuzluk ve mutsuzluk yerini ferahlamaya ve gönül hoşluğuna bırakmıştı. Omuzlarımda hissettiğim ağırlık uçup gitmişti.

Demek ki, dedim, bu ülkede güzel şeyler de oluyor. Bu ülkede daha da güzel şeyler olacak..

Ömrünün otuz yılını Türkçe eğitimine vermiş biri olarak gerçekten gurur duydum dilimizle.. Gördüm ki, Türkçe sadece Türkler'in değil, tüm dünya insanlarının ağzına yakışıyor.

Türkçe'yi bir "olimpiyat" dili haline getirenlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Dünya'nın en ücra köşelerinde nice fedakarane çalışmalarla bu çocuklara Türkçe öğreten, Türk'ün duyarlılığının benimseten "eğitimci"leri yürekten kutluyorum..

"Fe inne maal usri yusran; inne maal üsri yüsra" (İnşirah suresi)

Her üzüntüyle birlikte bir ferahlık yaratan Rabbime hamdolsun!!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..