Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '09

 
Kategori
Müzik
 

Bir Şarkısın Sen

Bir Şarkısın Sen
 

yarışmanın en sevimlisi Berna Karagözoğlu'nun resmidir.


Haftalık yorgunluğunuzu mu atmak istiyorsunuz? Şarkı dinleyip keyif mi çıkarmak istiyorsunuz? Çocuklarımızın maharetlerini izleyip coşmak, gelecekten ümit var mı olmak istiyorsunuz? İşte size izlenecek bir program. Pınar Altuğ ve Erol Evgin’in sunduğu “bir şarkısın sen” programını izlemek keyiflerin en gıcırı. Bu programı kaçırmak büyük bir kayıp olsa gerek. Amatörce bir yarışma. Ucunda para yok pul yok.

Yıllardır çeşitli yarışmalar yapılır ülkemizde. İçerisine çekişmeler, adam kayırmalar, siyaset, yöresellik karıştırılır. Hatta bazı yarışmalar başlamadan sonucu tahmin edilir. Bu yarışmalarda küçük çocukların da kullanıldığı olur ve çocuklar istismar edilir. Onun için çocuk yarışmaları, çocukların ruh sağlığı yönünden tavsiye de edilmez. Ancak bu yarışma öyle bir yarışma değil. Zannedersem ucunda derecelendirme söz konusu olmayacak. Benim anladığım; yetenekleri ortaya çıkarmak ve izleyenlere hoş vakitler geçirmek amaçlanmış. Zaten jüri üyeleri de puan vermiyor, sadece onur konuklarıymış gibi minik yetenekleri takdir ediyor, onure ediyorlar.

Son 50 yılın en sevilen Türkçe parçaları, tüm Türkiye genelinde yapılan elemeler sonucu seçilen 20 muhteşem sesli çocuk tarafından seslendiriliyor. 30 kişilik dev bir orkestra çocuk yıldızlara eşlik ediyor, her hafta dört ünlü konuk, sohbetleri ve şarkılarıyla unutulmaz gala gecelerine damgasını vuruyor. Programda çocuklar birbiriyle yarışmadıkları için, sonuçta eleme falan olmadığından stressiz bir ortamda bütün hünerlerini ortaya döküyorlar ve izleyicilere muhteşem lezzetlerde şarkılar sunuyorlar. Pop, sanat ve Türk Halk müziğinden örnekleri büyüklere taş çıkartırcasına söylüyorlar. Program gece iki’lere kadar devam ediyor. Vaktin nasıl geçtiğini anlamak mümkün değil. Neler mi söylüyorlar? Neler söylemiyorlar ki. Mesela birkaç tanesi.

“Bir Garip Yolcuyum”, “Günler Aylar”, “Ben Seni Sevduğimi”, “Aşkın Kanunu”, “Dilenci”, “Vakit Yok Gemi Kalkıyor Artık”, “Fincanın Etrafı Yeşil”, “Arabaya Taş Koydum”, “Ölürsem Kabrime Gelme”, “Aman Eşref”, “İntizar”, “Böyle Gelmiş Böyle”, “Aynalı Körük”, “Oh Olsun” ve “Ta Uzak Yollardan” gibi pek çok unutulmaz şarkı ve türküler mükemmel sesli çocuklar tarafından seslendiriliyor. Bu şarkılar hiç kaçar mı?

Programda yılların eskitemediği sanatçımız Erol Evgin’in ve sunucu Pınar Altuğ’un hakkını da teslim etmek gerekiyor. Onların çocuklara şefkatli yaklaşımı, hatalarını değil iyi yönlerini övmeleri onları daha da şevklendiriyor. Erol Evgin’in şarkılarla ilgili tahlili, şarkıların özellikleriyle ilgili bilgi vermesi de işin güzel yanı.

Çocukların hepsi mükemmel. Ancak her şeyde olduğu gibi iyinin de iyisi vardır. Gerçi söylenen şarkılara göre en iyiler zaman zaman değişebiliyor. Fakat Berna KARAGÖZOĞLU diye Kastamonulu bir fındık kurdu var ki, o ne yetenek öyle. Çocuğu görseniz. Yetenek mi ararsınız, sempatiklik mi ararsınız, sahne tecrübesi mi ararsınız, hepsi onda. Sanki kırk yıllık sahne tecrübesi var. Allah özenmiş de yaratmış dersiniz. Daha ilköğretim dördüncü sınıfta ama maşallah sanki üniversite mezunu.

Gerçek müzik Anadolu topraklarından çıkan müziktir. Bunu biz Osmanlı’dan biliyoruz. Az mı padişahımız sanatseverdi, besteciydi. Birçok padişahımızın unutulmaz besteleri var. Itrilerimiz, Dede Efendilerimiz, Münir Nurettin Selçuklarımız Tarihte yerlerini almış büyük müzisyenlerdir. Süleyman Çelebinin yazdığı mersiyeyi İslam coğrafyasında yazan yoktur. Kısaca Anadolu kültürü kadar beste üretmeye müsait bir iklim dünyada yoktur. Bu topraktan çıkan eserler öz değerlerine sahip çocuklar tarafından öz Türkçemizle seslendirildiği zaman tadına doyum olmuyor. Bu program bu bakımdan “fevkeatenin fevkinde(!)” bir programdır. İzleyen mest olur, izlemeyen bin pişman.

Bu programda şarkı söyleyen yavrularımızı (Baran ETİK, Berkan TAŞKIN, Berna KARAGÖZOĞLU, Büşra BAKTAGÖR, Cenk BAL, Ceylan AKKULU, Görkem AYDANARIĞ, Helin İYİK, İrem GÜLSEVER, İrem YÜCESAN, Latife Feyza ERBİL, Mehmet DAŞ, Meltem ŞAT, Miraç ÇAĞLA, Muhammed ŞAHİN, Murat TURAN, Ozan CİHANGİR, Şebnem KESKİN) alınlarından öpüyoruz. Her alanda böyle cevherlerimizin olduğuna inanıyorum. Her şeyi devletten beklememeliyiz. Televizyoncular her şeyi maddi olarak düşünmemeli, diğer yetenekleri de keşfedecek girişimlerde bulunmaları gerekir. Bu ülkeden yetenek göçünü önlemeliyiz diye düşünüyorum. Siz değerli vatandaşlara da programı kaçırmamanızı diliyorum.

Emeği geçen herkese teşekkür ediyor bir diğer programı sabırsızlıkla bekliyorum.

İsmet Yalçınkaya

Kimya öğretmeni

 
Toplam blog
: 137
: 1557
Kayıt tarihi
: 23.06.08
 
 

1963 yılı Trabzon Of doğumluyu. Emekli Öğretmenim Eğitimle ilgili konulara ilgim uzun yıllar önce..