Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Haziran '13

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Bir sayfada Kamu Maliyesi

Bir sayfada Kamu Maliyesi
 

ne alaka?


Biraz şu Gezi Parkı sohbetiden uzaklaşalım. Ben sıkıldım da.... Canım biraz ukalalık etmek istiyor. Kel alaka bir konuda biraz ukalalık edeceğim. Kamu Maliyesi yani Public Finance.

Efendim kamu maliyesinin konusu esas itibariyle ülkelerin ekonomileri krize girdiğinde veya istenmeyen makro ekonomik gelişmeler olduğunda, bu durum nasıl düzeltilir sorusuna  taalluk eder. Kamu maliyesinin iki ana enstrümanı vardır. Birincisi mali politika yani fiscal policy. İkincisi para politikası yani monetary policy. Mali politikanın da iki enstrümanı vardır. Birincisi vergileri azaltmak (veya artırmak), ikincisi de hükümet harcamalarını (yani ekonomi denklemlerinde büyük harf G ile gösterilen government expenditures) artırmak (veya azaltmak).

Dünya 1925 -1930 larda krize girdiğinde ve bu kriz on yıla yakın sürdüğünde bu durum hem Amerikada hem Avrupada, çok ciddi ve içinden çıkılmaz bir durum aldı. Milyonlarca insan senelerce işsiz kaldı, genel müdürler bulaşıkçılık yaptı, binlerce insan intahar etti. İşte bu krizden çıkmak için klasik ekonomistlerin ve meşhur Lord Keynes’in önerdiği çare mali politika yani bir taraftan vergileri azaltmak bir taraftan da hükümet harcamalarını artırmak idi. Bu politikalar işe yaradı. ABD de Roosevelt çok büyük inşaat işlerine girdi, yollar, barajlar falan yaptı. Bu işlerin büyük bir kısmı gerçekten gerekli olduğundan değil, büyük bütçe açıklarına rağmen hükümet harcamalarını artırmak içindi. Tabii bir taraftan da vergiler indirildi.Bu tedbirler işe yaradı, işsizliği azalttı, ekonomiyi canlandırdı.

Ne ilginçtir ki Avrupa da ve özellikle Almanya da da durum çok kötü iken, Hitler de büyük hükümet harcamalarına girişti. Bütçe açıklarına rağmen büyük inşaat işlerine girişti. Bahusus büyük ve gereğinden çok sağlam yol inşaatlarına ağırlık verdi. Malüm Volkwagen arabalar üretti, kamyon, tank, motosiklet, uçak vs derken hem istihdam yarattı hem de ekonomiyi canlandırdı. İnsanların morali düzelmeye başladı, kendine güvenleri geldi. Diğer taraftan da nasyonel sosyalist propogandalarla halkın gururunu yüceltiyordu. Bunlar da işe yaradı.

Gel zaman git zaman, özellikle 20 yüzyılın ikinci yarısında ABD de finans ekolü yani para politikası taraftarları popüler hale geldi. Bu ekolün önde gelen isimlerinden biri de Prof. Friedman’dı. Bunlar şunu söylüyorlardı. Mali politikalar iyidir hoştur ama etkilerini görmek uzun zaman alır. Öyle ya vergiyi indireceksiniz de  , adamın maaşı artacak da, o da bu sebeple çok para harcayacak da, böylece esnafın cebi de daha  çok para görecek, sonunda da istihdam artacak gibi.

Para politikasının ise üç ana enstrümanı vardır. Birincisi açık piyasa operasyonları yani open market operations. Türkçesi şu; merkez bankası tahvil satarak piyasadaki para miktarını azaltır veya tersini yaparak piyasaya para enjekte eder. Para politikasının ikinci enstrümanı reeskont faizlerini indirmek veya artırmak suretiyle bankalar aracılığıyla piyasadaki para miktarını artırmak veya eksiltmektir. Yani merkez bankası bankalara verdiği kredinin faizini azaltarak banakaların daha çok kredi almasını sağlar ki, dolayısıyla bankalar da piyasaya daha çok ve daha ucuz kredi verebilsin ve böylece piyasada ki para miktarı çoğalsın. Üçüncü enstrüman da munzam mevduat karşılık oranlarını artırmak veya azaltmak suretiyle yine bankalar aracılığıyla piyasaya para sürmek veya piyasadan para çekmektir. Bankalar topladıkları mevduatın tamamını piyasaya kredi olarak veremezler, bir kısmını merkez bankasına yatırmak zorundadırlar. İşte merkez bankasına yatırılan bu kısma mevduat munzam karşılığı denir. Merkez bankası bu oranı azaltınca ne oluyor, bankanın elinde kredi olarak verebileceği para artıyor, dolayısıyla piyasaya daha çok kredi verebiliyor ve neticede piyasadaki para miktarı artıyor.

Para politikası son 10 yıl veya 20 yıl veya 30 yılda çok popüler hale geldi. Bunun sebebi şu. Etkileri çok hızlı görülebiliyor. Mesela merkez bankası reeskont faizini düşürünce veya mevduat munzam karşılık oranlarını düşürünce bu kararı takip eden günler haftalar içinde bankalar hemen kredi musluklarını açıyorlar, piyasaya oluk oluk para giriyor, harcamalar artıyor ve ekonomi canlanıyor. Halbuki mali politikada hükümetin vergileri indirmesinin etkileri bu kadar hızlı olmuyor.

Dünya çapında büyük ekonomik kriz durumlarında ise, ki mesela son üç dört yıldır özellikle Avrupa da ve ABD de hüküm süren ciddi bir ekonomik kriz var, hem mali politika enstrumanları hem de para politikası enstrumanları bir arada kullanılır ama bütün bunlar senelerce süren krizin üstesinden gelmeye yetmez.

Peki ekonomik krizler neden çıkar?  O konuda söyleyecek çok sözüm var. Ama kısmetse başka bir yazıda.

 

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..