Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '11

 
Kategori
Şiir
 

Bir serçenin gözyaşları

Bir serçenin gözyaşları
 

Bir Serçenin Gözyaşları


bir orman köyünde kimsesiz ve yalnız bir adam yaşarmış
yaşadıkları dağlar kadar
yalnızlığı yaşadıkları kadarmış… 

bir ev yapmış kendisine
ağaçlardan duvarları
çiçeklerden bahçesi olan şirin bir ev … 

her sabah penceresini açtığında
penceresinin önüne küçük bir serçe konarmış … 

serçe her sabah konar ve
evin içini seyredermiş …
bu garip ve yalnız adama içerler
onun için üzülür, kahredermiş 

üzülürmüş üzülmesine ama
sebepsiz değilmiş elbet
serçe bu yalnız adamı çok sever
ama ona bunu söyleyemezmiş … 

yine bir sabah minik serçe
uçup pencerenin önüne konduğunda
pencerenin açık olmadığını görünce
merak etmiş ve içeriye doğru bakmış 

birde bakmış ki
yalnız adam yatağına uzanmış öylece yatıyormuş
belli ki çok hasta
belli ki bakacak kimsesi yokmuş 

bu durum böyle haftalarca devam etmiş
serçe artık üzülmekten yorulmuş
ve gözyaşı dökmeye başlamış … 

derken adam iyileşmiş ve
yine her sabah penceresini açmaya başlamış
ama bir şey dikkatini çekiyormuş
günlerdir penceresine konan serçeyi
artık hiç göremiyormuş … 

yalnız adamı bir merak sarmış
acaba nereye kayboldu minik serçe?
her yere bakmış ama minik serçeye rastlayamamış… 

bir gün penceresinin altındaki çiçekleri sularken
serçenin cansız bedenine rastlamış
serçe oracığa düşüp kalmış … 

adam bu duruma çok üzülmüş
ve minik serçenin böyle anlamsız ölümüne
akıl-sır erdirememiş 

derken yalnız adam bu minik serçeye
bir mezar hazırlamaya başlamış
tam o sırada yaşlı bir serçe konmuş yanı başına
ve üzülen adama teselli vermek istemiş
adam sormuş “tanır mıydın minik serçeyi” diye
yaşlı serçe “tanırdım” demiş … 

“bana biraz ondan bahset” demiş adam
yaşlı serçe;
minik serçenin bu yalnız adama olan
sevgisini anlatmaya başlamış …
adam bu durumu fark edemediği için
çok üzülmüş … 

yaşlı serçe tekrar başlamış anlatmaya
“senin hastalığına çok üzüldü,
günlerce pencerende ağladı” demiş
bunun üzerine
adamın üzüntüsü bir kat daha artmış …
yalnız adam tekrar sormuş
“peki neden ölmüş olabilir biliyor musun? ”
yaşlı serçe;
“sen bizler hakkındaki gerçeği
bilmez misin? ” demiş
“hayır” demiş yalnız adam “bilmiyorum”
“nedir peki? ”
“serçeler ağladıkları zaman ölürler! ...”

Ahmet Rıza Korkut 

 
Toplam blog
: 5
: 927
Kayıt tarihi
: 04.08.11
 
 

Avucumda Sevda Var ve Aşkın Elif Hali isimli kitapların yazarı, Tamu ve Son Ağaç kısa filmlerinin se..