Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '10

 
Kategori
Öykü
 

Bir sevda masalı (2)

Bir sevda masalı (2)
 

İster istemez kafasına takılmıştı. Görünüşe bakılırsa fena kız değildi ama iyice araştırmak lazımdı. Yaşımız da ilerledi artık evlensek de fena olmaz diye düşünmeye başladı. Dalmışken derinlere bir sesle irkildi. Kısa bir şaşkınlık süreci geçirdi. Bu kız biraz önceki kızdı. Kendisine bakarak;

- Kemal’in gönderdiğini bu işi kendisinin yapabileceğini söylüyordu.

Kızı yanındaki masaya oturturken alıcı gözüyle incelemeye başladı. Her acemi memurda yaşanan ilk gün ürkekliği vardı ama zamanla alışacak ve bu halinden eser kalmayacaktı.

Kıza çay ısmarladıktan sonra Kemal’in gönderdiği işi yapmaya koyuldu. Kemal çok sevdiği arkadaşlarından biriydi. Onun bugüne kadar rica edip de yapmadığı bir şey olmamıştı. Bir yandan da “bu işi kızı iyice tanıyabilmem için uydurmuş da olabilir” diye düşünmeden de edemedi. . İşi yaparken bir yandan da kızla konuşuyor çaktırmadan kız hakkında bilgi alıyordu.

Üç ablası vardı ikisi çalışıyor birisi ev hanımıydı. Bir an önce devlete kapak atayım para kazanmaya başlayım diye düşünmüş ve sınavlara girip memur olmuştu. Daha önce birkaç özel şirket denemesi özel şirketin zor ve garantisi olmayan bir iş olması üzerine devlet memurluğuna yöneltmişti. Bilgisinin yanı sıra şansı da yardım etmiş sınavı kazanıp işe başlamıştı.

İşi bitirip kıza teslim etmiş vedalaşmıştı. Kız güzeldi. “Belki de olur” diye içinden geçirdi. Sonra saatine baktı nerdeyse öğle yemeği gelmek üzereydi. İşlerini toparlayıp dışarıda yemek yemeye karar verdi. Aheste adımlarla yürürken birden kafasını kaldırdı. Kız da önünde yürüyordu. Birden nereye gidiyor diye düşünmeye başladı. Daha iki günlük memur ne işin var dışarıda diye düşünürken birden içine bir kurt düştü. Takip etmeye karar verdi.

“Belki de bir arkadaşı vardır. Biz de kendi kendimize gelin güvey olduk” diye düşünmeye başladı. Biz iki günlük memurken odadan dışarı çıkmazdık. Bunlar zamane diye düşünürken bir yandan da takibe devam etti. Sonunda Emekli Sandığına girdiğini gördü. Arkasından oda girdi nasıl olsa Emekli Sandığında arkadaşları vardı. Görürse onları görmeye geldiğini söylerdi. Takip ettiği anlaşılmazdı.

Kafası tam karışmışken arkasından bir ses duydu. Kıza sesleniyordu. Kız arkasını dönerek “efendim abla” dedi ve sesin geldiği yöne doğru hareketlendi. Murat derin bir iç çekti. Boşuna telaş etmişti. Demek ki ablalarından biri burada çalışıyordu. O da öğlen tatilinde odada oturmaktansa ablasının yanına ziyarete gelmişti. İçi rahatlayan Murat Emekli Sandığından ayrılıp yemek yiyeceği yere doğru hareketlendi.

DEVAM EDECEK

 
Toplam blog
: 110
: 706
Kayıt tarihi
: 27.02.10
 
 

Gülhane Askeri Tıp Akademisinden Bilgisayar Operatörü olarak çalışıp emekli oldum. Evli ve 2 çocu..