Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '08

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

Bir Sevgililer Günü Böyle Geçti

Bir Sevgililer Günü Böyle Geçti
 

Belki de en tartışmalı 14 Şubat'lardan birisini ve her sene olduğu gibi bazı büyük aşkları da geride bıraktık.

Dün, benim gibi Sevgililer Günü'nü yalnız geçiren bir bayan arkadaşımla İstanbul Capacity'deydim.

Bir yerde oturup uzun uzun aşk hayatından konuştuk, kalbindeki erkekten başka bir erkeğe aşık olamayacağını anlatırken gözleri doluyordu arada.

Zor bir durumdu.

-Aşk Enkazları-'ndan sözü edilen nokta biraz da buydu işte.

Günler geçip gitse de aşk kalıcıdır diyorduk ya.

Kelimeler de anlamsızdır bu gibi anlarda.

İstediğiniz kadar bilgili ya da zeki olun farketmez.

Ne diyebilirsiniz ki?

Hani tipik sözler vardır ya onları kullanırsınız belki;

Hiç kullanmadığım ama insanların iyi niyetlerini anlattıkları bildik sözler.

''Boşver''

''Unutursun''

''Bir dene ya bak belki seversin''

vs..

Kim bilir ne kadar çok duymuşuzdur bunları.

Kim bilir ne kadar da anlamsız gelmiştir bize.

Ne yapacaksınız?

Susarsınız.

Susmalısınızdır belki.

Hayat bir sahneyse bizler de oyuncular şimdi replik sırasını ona vermeliyizdir.

Düşüncelerinizi bir süre için kendinize saklamalısınız.

Dinlemelisiniz.

Konuşmak mı?

Ne diyebilirsiniz ki?

***

Öğlen saatlerinde onu beklerken çevreyi gözlüyordum, kimi çiftlerde büyük bir şıklık var sanki özel bir geceye davetliymişcesine kimi çiftlerde de alelade bir günmüş havası gözleniyor.

Ülkede başka çiçek yokmuş gibi, bayanların ellerinde güller ağırlıkta.

Böylesine özel bir günde kavga edip ayrılan çiftleri de görüyoruz, kızın birisi sevgilisine ne kadar kızmıştır bilinmez elindeki pembe gülü hızla çöpe atıverdi.

Tabii mekanlar da kendilerince etkinlikler düzenliyordu.

Dileyen çiftlere özel pasta hazırlamışlar.

Pasta, tepesinde maytaplarla geliyor ve çalışanlardan büyük bir alkış kopuyor.

Biraz utandırıcı ama kimse şikayetçi görünmüyordu.

***

Belki anlamsız bir gündü, belki de sadece ticari amaçlara hitap ediyordu.

Ne olursa olsun hayatın kendince güzel yanlarını bulmak isteyenler için ideal bir gündü.

Sevgilisiyle kırgın ya da kavgalı olanlar için mesela ya da yeni bir aşka yelken açmak isteyenler için.

St. Valentine'nin aşıkları gizlice evlendirdiği gibi birbirini sevenleri birleştirmeye meraklı insanlar için de bulunmaz bir fırsat.

Tabii fırsat geçti, bir sonraki için 365 gün beklemeniz gerekecek.

Belki sizin için her gün bir Sevgililer Günü'dür.

Sevgiliyle geçirilen her günün ayrı bir anlam ve önemi vardır.

Her gün içinizdeki sevginin arttığı bir gündür.

Bu tarz günler özünde belli anlamlar taşısa da günlük yaşamın gel-gitleri arasında o önemi de kayboluyor.

Evet, amaç para harcatmak fakat bir düşünün en son ne zaman sevgilinize bir hediye aldınız?

Anneniz?

Babanız?

O kadar da gereksiz durmuyor değil mi?

***

Eğer bu tarz günlere çok fazla önem veriyorsanız, ertesi günü hep biraz buruk geçer.

''Dün neydi bugün ne oldu.'' diye sorgular durur insan kendini.

Hayat devam ediyor.

Yalnız olmanız, evli olmanız, sevgilinizin olması önemli değil, önemli olan yaşadığınız güne ne kadar uyduğunuz.

Eğer sadece bu tarz günlerde sevdiklerinizi hatırlıyorsanız zaten hayatla uyumunuz çoktan kopmuştur.

Hayatı tekrar yakalamak bir anlamda imkansız gelir hepimize.

Yaş geçti der kimi, kimisi de olan olmuş diye geçirir içinden.

Varolansa daima takip eder bizi.

Her şeyden kurtulsak da kim olduğumuzdan kurtulamayız.

Sevgililer Günü'nüz tekrar kutlu olsun..

Özgün Kaplama

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..