Bir şeylerim var hala şükredeceğim

Dergi kapaklarında ve ya gazete manşetlerinde kırık bir bulut gölgesi düşmemiş beyaz yüzlerden biri değil gördüğüm yüz. O kırık bulut gölgesi ki, içine hapsedebilir hala buhranlarımı ve sana sadakatimi başka kimseye veremeyeceğim. kimsenin de alamayacığı. Tererddütlü yaklaşımlar, kendinden emin olmayan cümleler ve geri çekmeye yakın tokalaşmalar ki hepsinin içine tuhaf bir sır katılmıştır, sahibinin de kestiremediği bir kaçma içgüdüsü kemirir bütün yaşamını..

Bir kadına bir erkeği anlatmak anlatanında anlayanında meziyetlerine baksada esasında anlaşılamayacak bir kördüğümün içinde dolanıp durmaktan çokta farklı bir çaba olmayacaktır. En iyimser tarafıyla bir insana bir insanı anlatmakla başlanmalı belki. Bir bırakılmış eşyayı anlamalı sonra bir bırakılmış insanı düşünmeli. bir kırılmış eşyayı göstermeli sonra onun insan olabileceği. Düzeltmeye çalışmalı sonra bir odanın dağınıklığını, sonra bir insanın içini düşünmeli.. Düşünmek lazım elbet kendi içindeki düzenliliği mevcut düzensiliğie kurban etmeden. yani yapan ile yapılan yer değiştirmeden. çinkü insani hislerimiz bizi çok düzenden saptırmıştır, bir bakışın bir sözün bizi afalladığı az görülmüş şey değil... Bakıp bir şeylerim var hala şükredebileceğim diyebildiğin bir noktadasındır çünkü bir insanı inlamaktan yola çıkıp bir kadına bir erkeği anlatmak..