Bir siyah-beyaz klasiği!

Bugün yıpranmış eski resimleri elektronik ortama taşımak için tarayıcıdan geçirirken siyah beyaz’ın büyülü dünyasına da bir yolculuk yaptım. Nostaljiye dair yazılar okurken dikkatimi çeker! Eskiye duyulan özlem dile gelirken bugünkü gelişmeler, değişimler sanki hayatımızdan çok şey savurmuş ve hüsran yaşıyormuşçasına hazin bir sahne gibi tasvir edilir. Oysa ben teknolojiyi ve getirdiği yeniliklerin hayatıma çok şey kattığını hissediyorum.

Fotoğraf sanatıyla bağlarım çocukluk yıllarımda babamın hobi olarak amatörce evin bir bölümünde oluşturduğu karanlık odasında başlar. O yıllarda Siyah-Beyaz, (<ı>markasında hiç unutmam! “ZORKİ_4” Rus malı) tüm modları manuel ayarlanan, kontrast'a göre harici bir flaşla çekim yapılan analog bir makinemiz vardı. 36 lık kasetlerle siyah beyaz teknolojide çekilen filmler önce karanlık odada babamın hazırladığı kimyasal karışımlarla banyo edilir, sonrasında agrandizör’den objektifle kart’a yansıtılarak yine 3 aşamadan geçen kimyasal karışımlarla tab edilirdi. O karanlık ortam da pozladığım filmlerin görüntüsünün oluşumunu beklerken yaşadığım coşku ve heyecanı bugün bile duyumsayarak hatırlarım.

Son yıllar da teknolojinin baş döndüren gelişimiyle analogdan digital’e geçerken fotoğraf dünyası da inanılmaz atılımlarla artık bu karanlık odaların yerini aydınlık odalara bıraktı. Hani bir atasözü vardır, “<ı>eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı.” diye. Teknolojik olara değil belki ama nostaljinin hepimizin hayatında iz bırakan ve rağbet duyacağı bir yeri vardır muhakkak! Şimdiler de çekmeceler de saklanan eski albümler de sararmış ve yırtılmış siyah beyaz kareler de bir çoğu aramızdan ayrılmış büyüklerimizin fotoğraflarına baktığımda kaç yıl gerilere götürür beni. İşte bu yüzden koleksiyon değerinde bir niteliktir bu görüntüler benim için. Yine teknoloji sayesinde, sararmış yıpranmış bu görüntüler scanner’da tarayarak bilgisayar ortamında (photoshop programında iyileştirip) çok başarılı baskılarla yenilenebiliyor. Hatta! renkli bir resim basit bir modla Siyah Beyaz’a dönüşebiliyor artık! İşte bu yüzden seviyorum teknolojik gelişmeleri izlemeyi.

Günümüzde dijital fotoğraf makineleri ve baskı sistemleri çoğunlukla tercih edilse de siyah-beyaz fotoğraflara ilginçtir halen itibar edilmekte. Gözümüz, renkli görmesine rağmen, insanoğlunun siyah beyaz fotoğraflara karşı sanki genetik bir eğilimi var. Belki de, ölmüş büyüklerimizin hep siyah beyaz fotoğraflarına bakarak görsel bir alışkanlık edindik. Siyah-beyaz'a düşkünlüğümüz, aşinalığımız da belki de böyle bir temele dayanmakta...

Geleneksel yöntemleri seviyorum; bana dair yaşanmışlıkları anımsatıp, geçmişe uzanarak keyifli bir zaman yolculuğunda nostalji yaşattığı için, ama teknolojiye de teşekkür ediyorum; İşlerimi kolaylaştırırken üretkenliğimi azaltsa da kendime ayıracak daha cok zaman bıraktığı ve takip etmekte zorlandığım yeniliklerle bugünümü renklendirdiği için…..