Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '11

 
Kategori
Çevre Bilinci
 

Bir sosyalleşme aracı: Çevrecilik

Bir sosyalleşme aracı: Çevrecilik
 

Çevre ile ilgili kurumların, örgütlerin ve yetkililerin bilinç düzeyinin yüksek olmaSI GÖREVLERİDİR!


Çevre konusu toplumun tüm kesimlerinden ilgi görüyor. İlgili kuruluşların ve örgütlerin yaptığı, çevre koruma yönündeki uyarı ve tavsiyeleri olumlu karşılanır. Çevre konusunda bilinçlenmeyi arttırmak için birçok etkinlik yapılır; gazetelerde, dergilerde yazılar yazılır; radyo ve TV programları yapılır. Bütün bunların amacı “çevre bilinci” dediğimiz yaşam tarzı kurallarını genele yaymak ve günlük hayatın sıradan davranışları arasına sokmaktır. 

Bugüne kadar yapılan çevreci mücadelenin ana temasını iki noktada odaklayabiliriz: Bunlardan birincisi, TEMİZLEMEK; ikincisi de, TEMİZ TUTMAK. 

Kasabamızın gündemini bir süredir işgal eden –yada işgal etmesi için uğraştığımız- KATI ATIK BERTARAF VE ENERJİ ÜRETİM TESİSİ MESELESİ de çevreci mücadelenin birinci ANA TEMASI olan TEMİZLEMEK kapsamında düşünülüyor. 

Sanayi kuruluşları ve evler üretecek, bu tür tesisler de temizleyecek. Eğer böyle düşünüyorsanız tamamen yanılıyorsunuz! Neden mi? Çünkü: 

BİR: Üretim sistemlerinde, günlük hayatta ve evlerde yaşanan ATIK OLUŞTURMA SÜREÇLERİ sonucu ortaya çıkan atık illaki bir şekilde zararlıdır. “Ben bu atığın zararını yok ettim!”, “Atıkları güvenli şekilde uzaklaştırdım.”, “Atıkları kontrollü (...)” gibi, teknik oyunlarla atıklar üzerinden kazanç sağlanması; ÇEVRE KORUMANIN TEMEL FELSEFESİ olan DOĞA FELSEFESİNE uymaz. Kısacası: Dünyada hiçbir şey yoktan var olmayacağı gibi VARKEN DE YOK OLMAZ! 

İKİ: Üretilmiş bir atık, için üç yol vardır. 1-Depolamak, 2-Başka atıklara dönüştürmek, 3- Hammadde olarak kullanmak. Bu üç yoldan ilk ikisinde çevreye verilecek zarar; ya GÖRÜNÜR ŞEKİLDE OLMASA DA DEVAM EDER, yada ZARARLININ ZARAR VERME SÜRECİ GECİKTİRİLİR!.. Yani, depolanmış atıklar, bu depolarda durduğu sürece potansiyel kirliliktir. Dolayısıyla temizleme iddiası yanlıştır! Atıkları yakarak yok etmek, atıkların daha konsantre atıklara (küle ve baca kurumuna) dönüşmesini, eğer egzoz ve baca çıkışı yoluyla dışarı veriliyorsa; havaya salınmasını ifade eder! Yani BERTARAF işi bir tür atmosferi kirletme işine dönüşür ki bunun DOĞA FELSEFESİ ile açıklanması imkansızdır. 

ÜÇ: Çevre bilinci, sanayi kuruluşunda, sokakta yada evde; ayrı-ayrı kurallar ile işlemez! Hayat boyu süren, kişilik (karakter) ve davranış şeklidir. Temel meselesi ÇÖPÜ ÜRETMEMEKTİR!

Çöpü oluşturduktan sonra yapılan tüm bürokrasi ve diğer yazışmalar (bu yazı da dahil) sonuç olarak bir kağıt çöpünden başka bir şey değildir! Kaldı ki; çöpü oluşturmamak, diğer adı ile dünya üzerinde kullandığımızı kaynakları daha verimli kullanmak TEMEL BİR ÇEVRE KONUSUDUR! Eğer oluşan çöpü dert ettiğimizin onda biri kadar vaktimizi, emeğimizi ve ilgimizi çöpün oluştuğu süreçlere ve çöpü oluşturanlara ayırırsak, GELECEKTE ORTAYA ÇIKABİLECEK MUHTEMEL ÇÖPLERİ önlemiş olacağız!

Bu amaçla yapılacaklar ve yüklenilecek sorumluluklar da çok karmaşık çözümler içermiyor. Sadece daha etkili ve duyarlı bireyler, satıcılar ve üreticiler olmayı ön plana çıkarmak gerekiyor! 

PETROL TÜREVİ OLARAK; AKARYAKITLAR, METALİK YAĞLAR, AKRİLİK ELYAFLAR VE PLASTİKLER: 

Bu maddelerin tüketimi demek üretimi teşvik etmek demektir. (Öncelikle bunun üzerinde durulmalı!) 

Market torbalarından, masa ve sandalyelere kadar, akrilik ve sentetik kumaşlar, motorlu araçlar, kalorifer ve endüstriyel ısıtma sistemleri tümüyle bu kapsamdaki tüketimi teşvik eden süreçlerdir. 

METALLER, İYONLAŞTIRICI VE TEHLİKELİ KİMYASALLAR: 

Özellikle her gün kamyonlar dolusu getirilip, bizlerin de evlerine kutu-kutu, şişe-şişe aldığı temizlik maddeleri ve deterjanlar en belalı kimyasal tehlikemizdir!. (Doğrudan kanalizasyona gider. Ta ki yediğimiz balıklar sayesinde geri döndüğünde bile fark edemeyiz!)

Yine kendi ellerimizle ölümümüzü hızlandırmak için kullandığımız; piller, cıva, kadmiyum, lityum, gibi ağır metalleri içerir. Metaller ayrıca sert plastiklerin günlük yaşamda kullanım alanı vardır. Mesela mangal tutuşturmak için aldığımız çıra benzeri malzemenin içerisinde atık vernik, dolayısıyla cıva vardır. Et yada balık yediğimizi zannederiz ama aslında cıva ile panelenmiştir! (Belki de lezzeti buradan geliyor? Kim bilir!) Çevremizde çok kullanılan SENTETİK ürünler yerine daha makul çözümler kullanılmalıdır. (Mesela tek kullanımlık piller tamamen yasaklanmalıdır! Bunun yerine şarjlı piller devreye sokulmalı. Akülerdeki kurşun – asit bileşenleri akü üreticileri eli ile tekrar işlenmeli. Üreticilere bunları geri kazandıran ve kullanıma alan sistemler kurma ZORUNLULUĞU getirilmeli. Gerekiyorsa bu bedel ürünlerin fiyatına da yansıtılmalı!) 

ÇÖZÜMLERDEN BİRİ: TERSİNE LOJİSTİK! 

Tersine lojistik, üreticinin mal hareketinde yaşadığı: 1- Merkez, 2- Dağıtım ağı, 3-market, 4- müşteri şeklindeki akış sürecinde ters yönde bir hareketi gerçekleştirmesini öngörür. Bu ters yöndeki süreç, müşteriden üreticiye doğru olan akıştır. Dağıtıma çıkan ürünlerin ambalaj ve artıklarından üreten ve kullananı sorumlu tutan bu süreç, PİSLETEN ÖDER İLKESİ için en akılcı uygulamadır. 

Vatandaş olarak çevre ile ilgili kurumların, örgütlerin ve yetkililerin bilinç düzeyinin yüksek olmasını beklemek en doğal hakkımız. Görevliler, bulundukları kurum ve kuruluşların -yetkili- makamlarında göbek büyütmek yerine işlerini yapmalı! Kaldı ki birileri çıkar, ADAMI ÖYLE BİR TERLETİR, anlamazsınız! Ne o göbeğiniz kalır, ne de o koltuklara iz yapacak bedenleriniz. 

Kusura bakmazsanız bu seferlik ‘Hep sevgi ile kalın.’ Demeyeceğim.
Saygılarımla.

Murat SEVGİ 

* Murat SEVGİ, “Tersine lojistik – 1”, 06 Temmuz 2010,
http://blog.milliyet.com.tr/Tersine_lojistik/Blog/?BlogNo=252139 

* Murat SEVGİ, “Tersine lojistik – 2”, 15 Temmuz 2010,
http://blog.milliyet.com.tr/Tersine_lojistik_2/Blog/?BlogNo=253783 

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..