Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '10

 
Kategori
Spor
 

Bir taşın gösterdikleri

Bir taşın gösterdikleri
 

Spor Toto Süper Lig yayın gelirlerinde Avrupa altıncısı ama Avrupa Kupaları’ndaki başarıda on birinciyiz. Ligimiz gerçekten o kadar değerli mi?

Milyonlarca dolar harcayıp yeni statlar yapıyoruz ama seyirci ortalamamız Avrupa’da ilk yirmiye zor giriyor. Futbolu gerçekten seviyor muyuz?

Avrupa ülkelerinde lisanslı futbolcuların toplam nüfusa oranı %50’ye yakın ve büyük bir çoğunluk spor yapıyor fakat ülkemizde lisanslı sporcu sayısı yeni yeni %3’ün üzerine çıktı ve yaptığımız spor etkinlikleri halı sahaları saran çelik teller ile sınırlı. Sporu gerçekten seviyor muyuz?

Avrupa’nın önde gelen liglerinde, statlardaki şiddet olayları 80’lerde kalmışken bizde küfürsüz maç olmadığı gibi her sezon birkaç maç, sahaya girenler veya sahaya atılan maddeler nedeniyle yarıda kalıyor. Sahi statlara ne için gidiyoruz?

Kuyu ne kadar derinse taş o kadar çok ses çıkarır

Yukarıdaki sorular elbette sadece Kamil Ocak Stadı’nda sahaya atılan ve yardımcı hakemi yaralayan cisimler ile ortaya çıkmadı ama atılan bu cisimlerin artık birilerini harekete geçirmesi ve bu soruların tümüne koca bir “evet” diyebilmemizin vakti çoktan geldi de geçiyor bile.

Gaziantepspor-Bursaspor maçının yarıda kalması o kadar basit bir iş değil. Zira Kamil Ocak Stadı’nda sadece bir maç değil, değeri onlarca milyon dolar olan iki takım, değeri yüzlerce milyon dolar olan bir lig ve değeri biçilemez bir futbol oyunu yarım kaldı. Bir taş veya pet şişenin on binlerce teknik adamın, yüz binlerce futbolcunun ve milyonlarca taraftarın futbol sevgisini baltalamasına göz yumulabilir mi?

Fakat biz çoğu olayda olduğu gibi bu sorunda da nedeni başka taraflarda arayıp esas meseleyi kaçırdığımız için sıkıntıları gidermeyi bir türlü başaramıyoruz. Söz konusu maçın yarıda kalmasında da faturayı zavallı hakeme çıkardık; hem de mantık sınırlarını zorlayan bir gerekçeyle “hakem maçı iptal etmek zorunda değildi!”

Ülkemizde bu tür olaylarda bireyler değil kulüpler cezalandırılıyor ve cezalandırıldıklarında da hem maddi hem de manevi kayıpları için veryansın ediyorlar. Fakat ne hikmetse aynı kulüpler kendi kontrollerindeki statlarda ve isteseler herkesin tek tek fotoğrafını çekip öyle içeri almaya varacak kadar yetkileri olmasına karşın, olay çıkaran veya olaylara sebep olan kişileri bir türlü tespit edemiyor. Dolayısıyla adına ister münferit, ister faili meçhul deyin bir kişinin ahmaklığı milyonları etkiliyor ve suçu işleyen bu fiille ilgili hiçbir ceza almıyor. Böyle bir ortamda bu sorunun çözülmesi mümkün olabilir mi?

Bir aralar herkesin ağzında Sporda Şiddet Yasası vardı, bugünlerde bu yine moda oldu. Ancak ihtiyacımız olan şey bunu haftalarca veya aylarca tartışmak değil bir an önce ve tüm diğer gereklilikler ile birlikte hayata geçirmek.

Dış görünüş itibariyle güzel ama içeride oldukça önemli sıkıntıları olan futbolumuzu bu kötü durumdan çıkarmak için yapılması gerekenler suçsuzları değil suçluları cezalandırmak, statları daha güvenli yerler haline getirmek ve nihayetinde futbol aşkını kimsenin zedelemesine izin vermemek. En önemlisi de tüm bunları daha büyük sorunlarla karşılaşmadan uygulamaya koymak.

Ujfalusi’yi Asalım Mı?

Lionel Messi leave the field on a stretcher

George Orwell’in dediği gibi aslında herkes eşit ama bazıları biraz daha eşit.

Atletico Madrid karşılaşmasının son anlarında Ujfalusi'nin Messi’ye yaptığı sert hareket karşısında neredeyse tüm dünya ayağa kalktı. Evet, hareket ser t ama Ujfalusi zaten oyundan atılarak cezasını gördü ve muhtemelen birkaç maç da ceza alacak. Üstüne üstlük Çek futbolcu alışkın olmadığımız bir şekilde maç sonunda Messi’den özür de diledi. Hal böyleyken ve Ujfalusi’nin yaptığı türden faullere hemen hemen her maçta rastlanıyorken bu futbolcuyu tabiri caizse idam sehpasına koymak Messi’nin diğer futbolculardan daha eşit olmasından başka bir şey değil. Ne yani faullerin cezası yapılan futbolcuya göre değişecek mi?

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..