Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir tatlı huzur almaya geldik Taşağıl' dan.

Bir tatlı huzur almaya geldik Taşağıl' dan.
 

Faruk amca ile sevgili zevcesi Hayriye teyze...


Hayat nedir diye sorsanız bana çat kapı gidebileceğiniz bir evin, bir kapının, gidişinizle mutlu olacak dostlarınızın olduğu bir dünya derim. Hele üstüne yer sofrasında beraber yiyebileceğiniz bir yemek, onun da üstüne içilen tavşankanı çaylar ve yanında tavşankanı muhabbetler olursa bir de... Özellikle de ziyaretinizle mutlu edeceğiniz dünya tatlısı pamuk dedeler ve nineler varsa işin içinde.

Küçük mutluluklardır bizi var eden.

İşte benim böyle bir evim, dostlarım var. Yaklaşık 2 yıl önce Türkiye’mizde yaşanan en büyük yangınlardan biri olan ve Antalya, Manavgat dahil 80 kilometrelik bir alanı kuşatan yangınla gündeme gelen Taşağıl’ da. Bu aile ile tanışmamız 8-9 yıl öncesine dayanır. Şu anda İstanbul’ un küçük bir ilçesinde öğretmenlik yapan Can Hayriye’ nin liseyi okumak için ilçemize gelmesine ve babama ait olan evi kiralamasına. O zamandan bu yana zaman zaman ziyaret eder, “hatta birkaç gün kaldığımda olmuştur” moral ve enerji depolar gelirim bu dünya tatlısı insanların yanında.

Bu defa da öyle oldu iki buçuk saatliğine de olsa can dostum Mualla ile birlikte ziyaretlerine gittim. Hem onların gönüllerini aldım, hem de moral depoladım geldim. Bu kısa ziyaretin videosunu izlediğinizde bana kesinlikle hak vereceksiniz. Karşımda oynayan Faruk amcam tamı tamına 81 yaşında ve 2 yıl önce ciddi bir ameliyat, by pass ameliyatı geçirmiş bir amca. Eşi hanımefendiler, Hayriye hanım Faruk amcanın; Evlerine gide gele yol ettim/ Ben teyzemin kızını kendime yar ettim/ diyerek uğruna türküler yaktığı önce teyzesinin kızı, sonra eşi olan enerjisi ile bizi çıldırtan, kıskandıran, bir dakika olsun durmayan, tıpkı evi gibi yüreği de tertemiz olan yine aynı yaşlarda teyzemiz. Diğerleri ise onun iki kızı.

Hayriye teyze yaklaşık üç yıl önce ne yazık ki özel bir hastanede katarak ameliyatı olup, sonrasında doktor hatası olduğu fakültece söylenen yanlış bir ameliyatla bir gözünün görme yetisini kaybeden, dahası hala kesilmeyen akıntılarla hayatı hayatı zehir olan, bir gözü kapanmış olsa da kalp gözü sonuna kadar açık olan ve misafiri çok çok seven dünya tatlısı bir teyzemiz. Aslında ben bu olayı haberleştirecektim. Teyzeyi konuşturmuş, amcayı konuşturmuş, raporları almış, her şeyi ayarlamıştım ama büyük kızı razı olmadığı için haberleştiremedim. Her neyse…

Taşağıl’ a ilk 7-8 yıl önce gitmiş ve köy beklerken, bankası, postanesi, belediyesi olan, dahası kız erkek ayırmadan herkesin okutulduğu, en az lise mezunu olduğu bir belde ile karşılaşınca çok şaşırmıştım. Taşağıl Antalya’ ya yaklaşık 50, Manavgat’ a 25, dünyaca ünlü Rafting merkezi Köprülü Kanyon’ a 40 km olan şirin bir beldemiz. Ve ne yazık ki, köprülü kanyona kadar nefis dağ havasını içinize çekerek kıvrıla, kıvrıla gittiğiniz yolda çam ormanları yok artık. İyi haberse geçen hafta yanan bölgenin tamamen ağaçlandırıldığı haberi idi…

Tatlı sulu portakalının tadına ise doyulmaz. Sebzeleri ve fıstığı ona keza. Tıpkı pamuk teyzecik ve Faruk amca gibi…

Seksenli yaşlara gelmesine rağmen, yaşama sevincinden hiçbir şey kaybetmeyen, üstüne üstlük yaşama dört elle sarılan bu insanlarımızdan alacağımız çok ders var. Ben sözü fazla uzatmadan bu kısa ziyaretin fotoğraflarını ve özellikle videosunu sizlerle paylaşmaktan onur duyarım. Taşağıl’ın eski evlerinin resimlerini ise Taşağıl Lisesi’ nin sitesinden aldım. Güzel bir site. Ellerinize sağlık.

Hayattan çalabileceğiniz böylesi tatlı anlar olması dileğiyle…

Sevgiyle…

İşte videomuz. :))

http://www.dailymotion.com/video/xcprcd_bir-tatly-huzur-almaya-geldik-tayay_lifestyle

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..