Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Bir tek kıvılcım...

Bir tek kıvılcım...
 

Her son, yeni bir başlangıçtır aslında... Her ne kadar eskisi kadar yakmasa da.


“Bizi bizden başkası zaten ayıramazdı, bize bunu bizden başkası yapamazdı; Ah be sevgili hamdım belki, ama piştim, yandım, zaten beni senden başkası yakamazdı...” demiş Mevlana.  

Bu sözler öyle bir işledi ki içime, şöyle bir düşündüm… Kaç kıvılcımla yanardı gönül? Ya da bir tek kıvılcım tüm bir bedeni yok edebilir miydi? Acıyla aşk özdeş miydi?  

Uzaklarda bir yerlerde bir özlediğin varsa, ayrıysan ve ne zaman kavuşacağını bilmiyorsan ve en önemlisi onu bulduğunda onun hala seninle ve de senin olduğunu görüp göremeyeceğini bilemiyorsan, yaşadığın şey kor bir ateşin verdiği sıcaklıktan başka bir şey değildir. Her aklına geldiğinde gülümsesem mi yoksa ağlasam mı diye şaşırırsın… Belki yarım ve hüzünlü bir gülümsemenin sıcaklığı yayılır yüzünün kıvrımlarına, belki de tam ve alaycı bir gözyaşı doldurur gözlerini ve boşalıverir pınarından. Özlediğin yoktur yanında... benim ki de laf, olsa zaten özlem de yok olur !  

Bazen çok sevdiğin halde terk edersin onu. En kötüsü de budur. Gözlerinde hayalini, kalbinde tek bir dokunuşunu hapsedip, çıkıverirsin hayatından. Onun mutluluğuna uzaktan da olsa bakarsın, iyi olduğunu bilip huzurlanırsın... Aşk ne merem bişeydir ki, kendi canın acırken, onu acıtmamaya çalışırsın...İstediğindir, sevdiğindir, mutluluğundur, sevincindir, ulaştığındır… istemeden de olsa kırdığındır, kederindir, yakalayamadığındır…Kaderindir. 

Ne yaparsan yap, ne söylersen söyle, ne olursa olsun… içindeki kıvılcım seni ne kadar acıtırsa o kadar yanarsın ve yanman için de pişmen lazım. Hayata tutunmak adına elinde tek bir dal bile kalmasa, bilirsin ki yine onu seversin… Zordur hayatından çıkarmak sevdiğini, eski de olsa eskimiş de olsa hatıralar… zordur işte. Öyle 10 dan 3 ü çıkarmak gibi bir şey değildir ya da kirlenmiş bir giysini üzerinden çıkarmak gibi kolay bir şey hiç değildir. Hem ruhunu hem de bedenini çıkarırsın, silkelenirsin… Acırsın, acıtırsın… Bir süre kıvranırsın… Bu süreç, beyin ve kalp ağrılarıyla son bulur …(Doktor gibi konuştum bu arada))  

Ama her son, yeni bir başlangıçtır aslında… Her ne kadar eskisi kadar yakmasa da !  

Bunları yazarken mırıldandığım sözler, başlangıçtaki düşüncelerime de cevap vermedi değil hani :  

"beni yak kendini yak her şeyi yak
bir kıvılcım yeter ben hazırım bak
ister öp okşa istersen öldür
aşk için ölmeli aşk o zaman aşk
aşk için ölmeli aşk o zaman aşk..."  

EEEE hal böyle olunca,  

Kalın sağlıcakla ve AŞK la…:)  

*** 

Funda 

 
Toplam blog
: 11
: 460
Kayıt tarihi
: 29.05.11
 
 

İ.T.Ü. Lisans eğitimli, halen çalışmakta olan biriyim. Okumayı ve okutmayı seviyorum:) Hayatı yaş..