Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir tespit

Bir tespit
 

Yaş 35, yolun yarısı!


Değerli dostlarım. Bugün 07.11.2008 Cuma. Birçoğumuzun inancımız gereği Cuma namazını eda etmek üzere camilere koşuştuğumuz bir gün... Bu yazım cuma ile ilgisi olanlar içindir. Bu nedenle kendisi açısından önemsiz görenler okumayalabilirler. Bunun hatırlatmak istedim... Gelelim konumuza; hepimizin bildiği gibi, Cuma Namazı kılmak her müslüman için farz olan ibadetlerdendir. Kimileri her ne kadar dünya işlerinden zaman ayıramayıp, bu önemli ibadeti yapmıyor olsalar da, gerçek anlamda inananlar için kolayına terk edilemeyecek, toplu ibadetlerin en önemilisi sayılır. Ve bu niyetle, sair günlerde namaz ibadetini aksatanlar, hatta hemen hemen hiç kılmayan müslüman kardeşlerimiz bile Cuma Namazını kaçırmamaya çalışırlar. Böylece de Cuma günleri camilerin birçoğunda yer bulma sıkıntısı yaşanır. Bu tablo inanan bir müslüman için göğüs kabartan bir manzaradır. Bir çoğumuz camilerde tıkış tıkış namaza durmak zorunda kalsak bile bundan hiç rahatsız olmayız ve bu sıkışıklıktan aksine haz duyarız. Bu benim görüşüm... Herkes benim gibi düşünmeyebilir. Farklı görüşlere her zaman saygılıyımdır. Herkesin de farklı görüşlere saygılı olmasının toplumun huzuru, kaynaşıp bir arada yaşayabilmesi için çok önemli olduğuna inanırım. Kısaca karşılıklı hoşgörülü olmak ve birbirine toleranslı davranmanın toplum için kaçınılmaz bir ortak değer olduğu gerçeğine inanmamız gerekmektedir. Bunu da ancak gördüğümüz bütün olumsuzluklara sabırlı ve soğukkanlı yaklaşarak gerçekleştirebiliriz. Yalnız zaman zaman sabır ve hoşgörümüzü zorlayan, bizi kendisine müdahale etmek için bir hayli zorlayan, bizim sabrımızı taşıran o kadar çok olay ve olumusuzluklarla da karşılaştığımız da olmaz değil bazı zamanalarda. İşte bunlardan tespit ettiğim bazı hususları burada sizyerle paylaşmak isteyeceğim. Şimdi konunun dağıldığnı düşünenleriniz vardır. Hemen toparlıyorum. Gelelim yine Cuma Namazına... Dedim ya her Cuma günü büyük bir huşu ve ibadet aşkı ile koştuğumuz camilerimizde, bizim o içimizdeki bütün istek ve arzularımzı olumsuz etkileyen, iştahımızı bozan, o mübarek mekanı bize sıkıcı kılan manzaralardan bahsedeceğim ve bu bahsettiğim, olumsuzlukları şayet okurlardan yapanlar varsa da onlardan da istirham ediyorum, bu tespitlerime kulak versinler ve kendilerini düzeltsinler!...Bu arada bu tespitlerime birçok camilerimizde rastlanmamasnıdan da ayrıca mutlmuluk duyduğumu ifade etmeden geçemeyeceğim. Tespitlerime gelince; şahsen benim bulunduğum yerleşim yerinde Cumalara gittiğim camilerde daha kapıdan gidrişte başlayan bazı hoş olmayan, insanın sabır sınırını zorlayan, bu kadarı da fazla dedirtecek cinsten bazı olumsuzluklar. Daha ilk kapıdan girdiğinizde caminin ön saflarında birçok yerin boş olmasına rağmen insanların kapını girişinde oturmayı tercih edip, içeri girenlere zorlu anlar yaşatmaları, bunu farkettikleri halde hiç istiflerini bozmamaları, içeri girdiğiniz zaman bazı kişilerin köşelereyaslanıp ayaklarını ortaya doğuru uzatarak, sanki onun dışındaki insanları küçümseyen bir eda ile poz verir görünmeleri, kimisinin yanındakiyle fiskos etmesi, kiminin ayakları çıplak olarak camiye girmesi, imam selam verdiği gibi hemen büyük bir hızla camiden kaçar gibi kendisini dışarı atmaya çalışanların görüntüsü ...v.b. daha birçok insanı sıkan, üzen görüntü ve davranışlarla karşılaştığım zaman, aslında insanı hem dünyada ve hem de ahirette mutlu kılacak bu güzel dinimizin inandığını söyleyenler tarafından hiç de anlaşılmadığını, hiç de öğrenilmediğini, hiç de hayat tarzı haline getirilmek istenmediğini, daha daha ileri gideyim hiç de önemsenmediğini görünce inanın hoşgörü ve sabır sınırlarımın çok zorlandığını ifade etmek isitiyorum. Dinimiz hoşgörü dini. Belki de bunların hepsi bu hoşgörü sonucu ortaya çıkıyor. Ancak her ne olursa olsun, Hz. Mevlana'nın " Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol!." sözünü bir prensip olarak kabul edersek, bizim müslüman kadeşlerimizin işin neresinde olduğunu anlamakta insan zorlanıyor doğrusu. Ne diyelim, burada saf, temiz, öğrendiğiyle inancını yaşma gayreti çinde olan din kardeşlerimizi asla incitmek istemiyorum. Yalnız, eğer bu saydığım olumsuzlukları alışkanlık haline getirenler varsa tekrar istirham ediyorum, lütfen bu hoş olmayan görüntülerden kaçının ki çevrenizde daha çok sevilesiniz ve islamın kardeşlik anlayışı gelişsin. En güzel günlerin sizlerin olması temennisi ile en içten saygı ve muhabbetlerimle.
 
Toplam blog
: 3
: 287
Kayıt tarihi
: 22.10.08
 
 

53 yaşındayım. Karadeniz sahilinde şirin ve küçük bir ilçede eğitim yöneticisiyim. Evliyim ve biri d..