Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Gökhan TEKİN Psikolojik Danışman Psikodramatist

http://blog.milliyet.com.tr/gokhantekin

22 Aralık '17

 
Kategori
Eğitim
 

Bir Tıp Öğrencisinden Fazlası...

Bir Tıp Öğrencisinden Fazlası...
 

Bir tıp öğrencisinden fazlasıydılar...


Gökhan TEKİN

Geçen Cumartesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesindeydim. Havada hafif yağmur ve yıllardır görmediğim muhteşem bir gökkuşağı vardı çalışmanın yapılacağı kampüse girerken. Önce Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrenci Başkanı Gizem ve arkadaşları karşıladı beni güler yüzle.

(TurkMSIC) Türk Tıp Öğrencileri Birliği’nin davetlisiydim. Birleşmiş Milletler ve WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından resmi olarak tanınan IFMSA’in (Uluslararası Tıp Öğrencileri Birlikleri Federasyonu) Türkiye’deki temsilcisi konumundaki Öğrenci Birliğinin, “İnsan Hakları ve Barış” çalışma kolunun bir etkinliğine katkı sunmam için çağrılmıştım. Değişik üniversitelerden yaklaşık 70 Tıp öğrencisiyle unutamayacağım bir gün geçirdim.

İlk gözüme çarpan bir kaç öğrencinin tişörtündeki “bir tıp öğrencisinden daha fazlası...”yazısıydı.

Sabah oturumunda “Çocukla İletişim” anlattım onlara. Çok aktif ve eğlenceli yorumlarla katkı sağladılar sunumuma.

Benden sonra iki öğrenciden bizim eğitim fakültesi öğrencilerini kıskandıracak tekniklerle bezeli muhteşem bir sunumla, gerçek anlamda bir “ders aldık”. Mültecilerle, sığınmacılarla ile ilgili olarak Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü’nden ülkemizde yapılan çalışmalara kadar geniş bir açıdan bilgiyle ve empatiyle doyurulduk. Mülteci sığınmacı ayrımını bilenlerin oranını merak ettim o sırada.

Ev sahibimiz, İzmir Tabip Odası Başkanı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Fehmi Akçiçek; kendi aydınlığına ve inceliğine yakışan umut dolu, nefis bir konuşma yaptı. Öğrencileri ve beni onurlandırdı.

Sonrasında Ege, Dokuz Eylül, Kâtip Çelebi, Celal Bayar, Adnan Menderes, Sıtkı Koçman, Osmangazi, Akdeniz ve Pamukkale üniversitelerinin tıp fakültelerinden gelen öğrencilerle lezzetli bir öğle yemeği ve sonrasında; yer yer eğlenceli yer yer yürek burkan öğle arası sohbetiyle gönlümüzü ve kalbimizi doyurduk.

Öğleden sonra sıra dramaya gelmişti. Dramanın doğru anlaşılmasının gerekliliğini düşünerek; ama sıkıcı da olmamaya çalışarak; seminer salonunda kısa bir teorik sunum yaptım. Uygulama aşamasına geldiğimizde başka bir alana geçtik bina içerisinde. İlk önce psikolojik, sosyal ve psikolojik ısınmalarını hedefleyen hareketli oyunlarla başladık. Görmeliydiniz! Çok coşkuluydular sesleriyle, hareketleriyle. Babamdan duyduğum, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde halk oyunları oynayan gençlerin sesleri vardı sanki kulağımda yıllar sonra ve yüzlerce kilometre uzağında Ankara’nın.

Sesimize koşarak gelen güvenlik görevlileri, önce biraz şaşırarak baktılar, anlamlandırmaya çalıştılar yaptıklarımızı. Bir temsilci öğrencinin yaptığı açıklamadan sonra, gülerek biraz da mahcup el sallayarak ayrıldılar yanımızdan. Biz çocuklarla yapılabilecek drama örnekleriyle dolu dolu sürdürdük çalışmalarımızı.

“Drama hayatın provasıydı.” Provanın provasını yapmaya çalışıyorduk.

Ertesi günkü buluşmayı heyecanla bekliyorlardı. Hilal’de yaşama tutunmaya çalışan sığınmacı çocuklarla çalışacaklardı. İletişim becerileri ve oyunlarla torbalarını doldurmaya çalışıyorlardı. Sorular, sorular geldi sonra. Kaygılı, heyecanlı ve komik sorular.

Genel ve oyun içerikli değerlendirmeyle bitti günümüz…

Sığınmacı çocuklardan önce benim oyun arkadaşım olmuşlardı. Sanki insana dair tüm güzellikleri ve değerleri simgeliyorlardı. İçimde geleceğe ilişkin umut ve yoğun bir iyimserlikle ayrıldım Bornova’dan…

Ertesi gün coşku dolu fotoğraflarını paylaştılar benimle. Zeki oldukları kadar, güzeldiler ve duyarlıydılar da…

İyi ki vardılar…

Bir tıp öğrencisinden fazlasıydılar...

 

 

 
Toplam blog
: 4
: 844
Kayıt tarihi
: 22.12.17
 
 

1976 yılında İzmir'de doğdu. * Dokuz Eylül Üniversitesi, BEF, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik..