- Kategori
- Şiir
Bir tutam kehribar sarısı perçem
Bir tutam kehribar sarısı perçem
Yakamozlanmış
Sulara vurulan ay gibi ah!
Kimliksiz acılarla
Dinginleşen yüzüm
*
Mahsur kaldığı aynalarda
Aksine vuran eylül’dür
Genişleyen soluğun içinde
Sönmüş arzuların
Kederini yansıtan
*
Kırgın sararmış
Otlara düşen uykulu ikindi
Git kendine
Parlak bir yalan bul
Bakıp susma zamanı
Eski bir aşkın anısı
Eskiyen günle yıkanırken
*
Söz biter aşınmış bir yüzlü
Yüzleşmeden varılır akşama
Anlık aldanışlar gibi kuşkulu
Hüzündür şimdi
Uzayan sessizliğin yankısı
*
Bir gün dönüp arkamı acılara
Gitmeliyim
Hesapsız düşlerin peşinde
Bu zorlu burgaçlara
Bir tek kurşuni güvercinleri
Tanık bırakıp
*
Yanlış yamaçlarda
Yankılanan sesime
İstemem bir suretin bile
Kalmasın geride/senden
*
Sözün bittiği yerde
Anlamsızlaşmış yaşam
Zamanda devrik bir cümle
Durmadan kendi kendini tekrarlayan
Mehmet Özgür ERSAN FETHİPAŞA KOROSU 30.01.2012