Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '09

 
Kategori
Çevre Bilinci
 

Bir tuvalet bilançosunun düşündürdükleri

Bir tuvalet bilançosunun düşündürdükleri
 

Gelin bir tatil beldemizin denize girilen bir yöresinde [acaba plaj mı desek?], bir günlük bir bilânço çıkartalım.

Sözünü ettiğimiz yöre; ya da plajda iki adet tuvalet var…

Bir tuvaletin kapısında bir erkek piposu, diğerinde ise, bir kadın şapkası mevcut…

Her iki tuvaletin çıkış kapılarının birleştirdiği mıntıkada konuşlanmış bir “tuvaletçi” girişimcimiz, önündeki küçük masada bir şişe sulandırılmış kolonya ve yanında itina ile dört parçaya bölünmüş üçüncü sınıf kâğıt peçeteleriyle “hizmet”e hazır ve nazır……

Herşey yasalara uygun ve aleni, yani saydam; bir başka deyişle, şeffaf…

Nasıl mı yapıyoruz bu tespiti?..

Çünkü, her yurttaşımız ve hatta yabancılar dahi, yapıp-ettiklerinin tarifesini tuvaletin kapısında rahatlıkla okuyup, öğrenebiliyorlar ve de “eda” edebiliyorlar da, ondan…

Tuvaletçi girişimcimizin vergi levhası dahi asılı turistik helamızın yan duvarda… Evet, vergi levhasında geçen yıla ait rakamlar “zarar” da gösterseler, durum yasal; tamamıyla yasal…

Bir tuvalet işletmesi nasıl zarar eder?.. Bu da ayrı bir konudur ama, ülkemizde o kadar çok [ve o kadar çok] konu var ki bu ve buna benzer… Geçiyoruz…

Ve geliyoruz, yukarıda sözünü ettiğimiz bilânçoya…

Yazımızın konusu oluşturan bu “vahim” bilânço, söz konusu tatil yöremizin denize girilen bu güzelim koyda tüketilen su ve günlük “atık su” miktarı arasındaki ilişki ile ilgilidir.

Üşenmedik, araştırdık… Ve ilginç bulacağınızı umduğumuz bazı rakamlara ulaştık.

Buyurun siz de inceleyin; arz ediyoruz:

Araştırmamıza konu olan plajımsı deniz kıyısında o gün tüketilen bira miktarı: 465 şişe…

Şişe ayran: 67

Çay: [yaklaşık toplam tüketim]: 1423 bardak

Küçük şişe suyu: 544

Büyük şişe suyu: 87

Lütfen dikkat buyurulsun…

Sözünü ettiğimiz bu bilgiler içinde halkın kendi evinden getirdiği su ve sair likitler yer almıyor…

Gün içinde sözünü ettiğimiz plajımsı mahalden denize giren ve güneşlenen insan sayısı ise, yaklaşık olarak 2400 civarı…

Evet, şimdi sıkı durun…

Tuvaletçimize yapılan [hizmet karşılığı] ödemeler ise şöyle: [tuvaletçi girişimcimizin not defterinden aynen aktarılmıştır:]

Küçük: 24 TL [kişi başı 1 TL’dir.]

Büyük: 40 TL [kişi başı 2, 5 TL’dir]

Yani, sayın yurttaşlarım, bu ülkenin Ege kıyılarının turizme dönük cennet bir beldesinde 2400 kişi bir günde, yukarıda sıraladığımız kadar likit tüketmiş… Ve içlerinden sadece, 40 kişi, tuvalete gitmiş bulunmaktadır!..

Durum bizce, [neresinden bakarsanız, bakın] vahimdir…

Aktardığımız rakamlar, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulların ve Türk insanının çevre, temizlik ve benzeri konulardaki titizliğinin açık ve net bir fotoğrafını oluşturmaktadır…

Ancak bu fotoğrafı seyretmek insana acı vermektedir…

Ve sadece seyretmekle yetinmek ise, daha da beter bir ızdırap kaynağı oluşturmaktadır…

Bu acı, elem ve ızdırap içinde devinen biçare durum vaziyetimiz ise, evlere şenlik bir rezaleti işaret etmektedir…

Ve sonuç olarak da bizleri bu acıklı yazıyı yazma durumunda bırakmaktadır.

Sonuç ve kıssadan hisseye gelince… Durum, birkaç sözcükten ibarettir:

- Nice temiz günlere… Ve nice tertemiz insanlara sayın yurttaşlarım… Selam olsun ve yazıklar olsun!..

http://www.soruyusormak.com/

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..