Bir ülkede hukuk iyi niyetli davranmazsa!...

Biliyorsunuz, 40'ıma girdiğim gün, hukuk eğitimi almaya başladım. Okuduğum ilk ders kitabının adı da, Hukukun Temel Kavramları... Söz konusu kitabı okurken, hoşuma giden bir bölüm için - Hukukun iyi niyetli davranmasıdır bu - diye not aldım bir köşeye... Ve o anda düşünmeye başladım. Hukuk, ülkemde de yeterince iyi niyetli davranıyor muydu acaba? Verdiğim cevaptan memnun olmamış olmalıyım ki, oturup bu yazıyı yazmaya başladım! Nasıl? İyi yapmış mıyım?

Bir ülkede hukuk iyi niyetli davranmazsa, siyasi otoritenin emrine girer. Rant, çıkar ve iktidarı paylaşma derdine düşer. Haklıya hakkını teslim etme ideali, hakkaniyetli bir yargı sistemi kurarak gerçeğin hızla açığa çıkarılması çabası, adaletin gecikmemesi, toplumsal vicdanın bir an önce rahatlatılması sorumluluğu giderek silinir, yok olur o ülkenin sosyal sorumluluk bilinci en yüksek insanlarının bile vicdanından...

Bir ülkede hukuk iyi niyetli davranmazsa, o ülkenin yargı sistemi, bir tek kişinin iki dudağı arasına bakar! O andan itibaren, adaletin yerini bulması değil; en güçlü adamdan kocaman bir " Aferin! " almaktır önemli olan!...Terazinin kefesi, yargının terazisi, kuyumcu hassasiyeti, kul hakkı ciddiyeti yerine; özensiz, baştan savma bir görev suistimali ve boşvermişliğe bırakır kendini...

Bir ülkede hukuk iyi niyetli davranmazsa, yargıladığı insanların suçsuzluğu değil, emredenin ne istediği önemli hale gelir! Suçsuzluğunu kanıtlayacak yüzlerce belge öne sürenler; o ülke mahkemelerinin yargıçları tarafından on yıllarca yıllık hapis cezalarına mahkum edilir!

Ama öte yandan, aynı suçlarla yargılanan kimileri, bir anda özgürlüğüne kavuşuverir! Vay anasını be! O zaman şunu anlarsın... O mahkemelerde önemli olan, suçun ne, suçlunun kim olduğu değil; mahkum olacağı baştan belli olanların, sessiz sedasız içeri tıkılmasıdır!

Adalet, dünyanın her yerinde " Suçlu olduğu ispatlanıncaya kadar herkes masumdur. " karinesiyle işlerken; kimi ülkelerde, suçlunun suçu değil; masumun masumiyeti kanıtlanmak zorundadır! E o ülkelerde, suyun tersine akıtılacağı baştan bellidir ne de olsa! 

Bir ülkede hukuk iyi niyetli davranmazsa, ülkesine, devletine bir ömür boyu şerefiyle, namusuyla, canı pahasına, gece gündüz demeden hizmet edenler; emekli oldukları gün, içeri girmek için gün saymaya başlarlar! Ve hiçbir yerlere kaçmadan, dimdik, başlarını zerre eğmeden, gelecek günlerin nelere gebe olduğunu bile bile; bir tek cümle dökülür dillerinden yine de: " Vatan sağolsun! "

Ülkem bu hale gelmesin diye, tam 40 yaşında hukuk eğitimi almaya başladım. Ve istedim ki, bu ülkenin yarınlarında bugünden çok daha güçlü, çok daha kendine güvenli, çok daha bağımsız bir adalet sistemi kurulurken yeniden; çorbada bir dirhem de olsa, tuzum olsun.

Bu konuda, elbette söyleyebileceğim bi dolu sözüm daha var ama... son sözü size bırakmak niyetindeyim... Ve sormak istiyorum izninizle hepinize;

Bu ülkenin hukuku, Türk adaleti, bugün yeterince iyi niyetli davranıyor mu? Davranıyor diyorsanız, mesele yok! Ama ya davranmıyorsa!...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.