Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '07

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Bir varmış , bir yokmuş Osmancık

Bir varmış , bir yokmuş Osmancık
 

Güneş batıyordu tepelerin ardında sessizce, son ışıkların kızıllığı genç kadının yüzüne düşüyordu. Genç kadın evinin balkonundan ta ötelere baktı uzun süre içini çekti. Evinin balkonundan dışarıyı seyrederken bir tarafta deniz manzarasını , bir tarafta da beş yıldızlı oteller gibi ışıklandırılmış şehir mezarlığını görüyordu. Şehir mezarlığında küçük bir mezarda 5 yaşında yaşamını yitiren ölüm tarihi 23 Nisan yazan küçük Osmancık yatıyordu. Genç kadın evinin balkonundan dışarıya bakarken küçük mezardaki kısacık yaşamı düşündü içini çekerek. Neden insan olup biteni sesli düşünemiyor, tartmadan, olduğu gibi çırılçıplak. Acımasız dünyada küçük Osman’cığın dünyaya gelişi bile hataydı diye mırıldandı. Parçalanmış sorumsuz anne-babadan dünyaya gelmişti. Anne başkalarıyla gönül eğlendirirken, baba canı isterse alkol yolculuğundan dönüyormuş evine. Zamanla aile parçalanmış, küçük Osman’cık anneyle birlikte güya başka bir babanın yanında ite kaka ve istenmeyen çocuk olarak yaşamını sürdürüyormuş. 5 yaşına gelmesine rağmen küçük Osman’cık hiç konuşmamış. Bir kez doktora götürülmüş ve doktor geç konuşacak bu çocuğun hiç şeyi yok denmiş. Sevdiği bir şeyi verince de boş boş insanın gözüne bakıyormuş uzun kipriklerinin arasından. İtile kakıla zaman geçerken 5 yaşında ilk kez 23 Nisan çocuk bayramına gelmiş şehire. Belki de ilk kez pamuk şekeri, elma şekeri yemiş, parkta oynarken bir sağa bir sola koşmuş. Daha sonra akşam saatlerinde aylardır görmediği babasıyla görüşmüş. Renkli bir top almış oğluna baba bir süre hasret gidermişler . Anne-baba yine eski günlerin tartışmasını yaparlarken küçük Osman’cık aldatıcı düşlerle koşarken topun arkasından epeyce uzaklaşmış anne-babanın yanından ve hızla gelen bir aracın altında kalarak yaşamını yitirmiş. Nereden bilebilirdi ki aldatıcı düşlerin 23 Nisan çocuk bayramında ona ölümcül bir tuzak hazırladığını. ,

Bu talihsiz kısacık yaşamın acısı da geridekilere kalmış. Genç kadın hastanenin soğuk koridorlarında giderken, bazı çocukların yaşamında anne-baba olmak sadece nüfus kağıdındaki yazıdan ibaret diye düşünmüş. Aldığı bu ölüm haberiyle içinde onarılması mümkün olmayan bir şeylerin koptuğunu hisetmiş. Geride kalan tek şey ise uzun uzun kipriklerinin arasında boş boş bakan sessiz bakışlarmış. Kısacası bir varmış , bir yokmuş Osmancık.

 
Toplam blog
: 15
: 826
Kayıt tarihi
: 14.06.07
 
 

Ölüdeniz'de yaşıyorum. Denemelerimi Milliyet blog kanalıyla geliştirmek istiyorum. Yazmak kendini if..