Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '06

 
Kategori
Kitap
 

Bir varmış, bir yokmuş - Ayşe Kulin

Bir varmış, bir yokmuş - Ayşe Kulin
 

Yazar Ayşe Kulin bu eserinde kitabın bir yüzünde gerçek hikayelere, diğer yüzünde de ise hayal hikayelere yer vermiştir. Ama hangisinin gerçek, hangisinin hayal olduğunu kestirmek zordur. Günümüzde hala sarhoş erkeklerin eşlerini dövmesi, töreler, kadına hakettiği saygının gösterilmemesi, kitapta gerçekle hayalin karışmasına sebep olmuştur. Belli başlıklar altında da hikayeleri anlatmaktadır.

HAYAL

Güllü kocasının evde olmadığı zamanlara televizyonun başında şarkıcıları seyrederken hayal alemine dalmaktadır. Kocası eve gelince azap saatleri başlar. Sarhoş koca ve dayak rutin olarak devam eder. Bu ara doktor bayanın yanında işe başlar temizlikçi olarak, ama dayak bezdirir, kaçmaya karar verir, kader onu bir sirk’e sürükler.

SOYTARI

Halil dedesinin ona üçükken soytarı demesini bunuda sevimli ve ağzının iyi laf yapmasından dolayı ayrıcalıklı bir torun olduğunu söylerdi. Büyüyüp hayatını kendi tabiri ile “yırtması” için büyük şehre gitmelidir. İstanbul'a gelir, üniversiteye devam ederken de Sultanahmet'te orta yaşlı turis kadınların peşine düşer ama turist mevsiminden sonra yine açtır koca İstanbul'da, okul da iyi gitmemektedir. Bir gün büyük bir hotelin lobisinde miras yedi bir gençle tanışır ve başlar lüks hayat. Ver elini Avrupa ama hazıra dağ dayanmaz, paralar suyunu çekince, arkadaşı ve kendisi en luksten dibe vurur.

KURBAN

Temel abla bildiği hala kızı Seher’in iki ay sonra evlenip başka diyara gidecek olması onu çok üzmektedir, aralarında çok özel sevgi bağları vardır. Bir türlü evlenmesini kabullenemez. Yabancı diyara hiç bilmediği yerlere gidecek olmasını kabullenemez.

Seher evlenir, zaman su gibi akar, iki kere de düşük yapar, Temel ise yangın yerinde her sene kurulan sirki dört gözle bekler. Bir gün acı bir haber gelir, seher ölmüştür, traktörün altında kalmıştır ama kaza değil, çocuk yapamadığı için daha önce üstüne kuma getirmek isteyen kocası ve aile meclisi, kaçtığı için onu törelere kurban etmiştir. Temel yıkılır.. Daha sonra Temel ”Olacağım” dedi. ”Polis olacağım ve büyüyünce karılarını döven heriflerin çanına ot tıkayacağım”

SİRK

Bir gece rıhtımda bir adam bulurlar, sırlsıklam, belli ki denizden çıkmış, ilginç tarafı hiç komuşmaması, hiç bir dili anlamaması ve nerden geldiği, kim olduğunu anlatamaması ilginç kılıyordu bu sıska adamı. Daha sonra sadece piyano resmi çizmesi ve iyi bir piyanist olmasından başka hiç bir bilgiye ulaşamamışlardı. Adını Yunus Ufo koyarlar. Temel polis olmuş, Güllü ise bu sirkte Rosa adıyla çalışmakta, hayatından memnun namusuyla yaşamaktadır. Temel'le aralaraında yakınlaşma olmaya başlayınca, Temel Güllü’ye kemence öğretmeye başlar, gerçeği daha sonra Güllü’den öğrenince onunla evlenmek için eski kocasını araştırır. Hapiste oldğunu öğrenir, Güllü’yle evlenmek, onunla yuva kurmaya karar verirler ve o anda piyanist Yunus Ufo ordadan kaybolur, kimse izini bulamaz.

ADAYA MEKTUPLAR

Bu bölümde ise Yunus Ufo’nun uzaydan gelen, biri olduğunu,yanlışlıkla Karadeniz kıyılarına geldiğini, bunun yanlış kodlamadan olduğunu bu sebeple geldiği yerin dilini en az altı ayda öğreneceği için anlaşmak için müzük dilini, piyanoyu seçtiğini sevgilisine yazdığı mektuplar dan anlıyoruz.Yunus Ufo (Yunsof Agguelos) anlatmaktadır.

Kitabın diğer yüzünde ise gerçek hikayeler anlatılmakta, bu bölümde

Annabella’nın öyüsü
Cömert’in öyküsü
Gülcan’ın öyküsü
Aylin'in öyküsü
Piyanist
Ölümün şerefine sıkılan kurşun(Töre)

Ayşe Kulin bu kitabında gerçekle hayalin ince cizgisini okurlara mükkemmel yansıtmış.

 
Toplam blog
: 319
: 6405
Kayıt tarihi
: 14.06.06
 
 

25.08.1963 İstanbul doğumluyum. A.Ö.F İşletme mezunuyum. 8 sene profesyonel kalecilik yaptım. (Ey..