Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '12

 
Kategori
Şiir
 

Bir varmış, bir yokmuş

Bir varmış, bir yokmuş
 

terazi


Bir varmış bir yokmuş…

Bir ozan sağır, kör, dilsiz, olmuş.

Yüreğine zifir dolmuş.

Ve hikâyesi destan olmuş.


Evvel zaman içinde bu ozan,

Sazına bir tel vurdu mu?

Ninniler destan olurmuş.

Ve kulaklar duysun diye,

Gelelim şimdi hikâyeye.


Destan olan bir ninninin yüreğini çaldı ozan.

Kör kulaklarının işitemediği bir melodiye,

Can verdi görmeyen gözleriyle.

Hiç konuşamadı belki diliyle,

Ama sana yazdı o destanı yüreğiyle…


Şiirler yazardı geceleri mihrabın ışığında.

Işığı hissederdi damarlarında.

Ve döküldü cümleler Ağustos akşamında.


(Sesleniş)


Aynı melodi kulaklarımdayken,

Sesleniyorum sana:

İçimdesin ey sevgili!

Boş ver aksın ırmaklar.

Boşver solsun çiçekler.

Umurumda mı bu dünya?

Yeter ki kal yanımda.

Çünkü ozan kürkçü dükkânında…


İçimde sen oldukça,

Gülsün bu haykırışa yoz beyinler.

Utansın nasırlarmış yürekler.


Gel zaman git zaman.

Kaç yıl geçti aradan?

Bir ömür geçse de şu andan,

Kimse alamaz seni koynumdan.


Bir Ağustos günüydü bana geldiğin.

Seken bacağına yardımdı sadece dileğin.

Beraber oynardık sekerek.

Kızardın toplara gülerek.

Ve giderdin gene beni üzerek.

Yolunu gözlerdim senin.

Bu gün de gelir mi diye.

Acaba kızacak mıyız toplara yine.

Tam giderken ümitsizce,

Çıkageldin bir bayram sabahı miskince.

Seni bir daha görmeyecekken

Bahşetti tanrı gözlerini.

Ve cennete çevirdi yüreğimi.

Şükürler olsun mevlaya.

Döndürdü beni hayata.

Şimdi olduğun yerdesin

Benimlesin.

 
Toplam blog
: 12
: 546
Kayıt tarihi
: 14.04.09
 
 

Kim olduğumu bilmiyorum. ..