Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '18

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bir Veda Yazısıdır.

Bir Veda Yazısıdır.
 

Tarihin sürecinden düşen notlarım;

Bir veda yazısıdır.

(I)

Adımızı  “Yerkesik Halk Kütüphanesi”  olarak  tarihe yazmanın , topluma katmanın büyük kıvancını taşıdık. Daima  Kütüphanemiz sevgimizin, sorumluluğumuzun bir göstergesi olmuştur ...

Ve kütüphanemiz,  kültürel kurumumuzu her an  güçle, güvenle , ilkeli,  sorumluluk anlayışımız ile, heyecan içerisinde, çok çalışarak temsil etmenin çabasını yıllarımıza kazıdık .

Ve,  bu gurur ve mutluluğun  bir parçası olabilmek ne güzeldi, ne  güzeldir.  

Ve, kültürel hayata katmak İçin her türlü çabayı gösterdik. 

Kültür ve Turizm Bakanlığımızın  misyonu ve amaçları, ilkeleri ile heyecanımızı daima üstün bir görev sevgisi,  üstün bir yöre sevgisi  ile buluşturduk,  taşıdık.

O nedenle Kültür Bakanlığı gibi bir kurumda ve anlayışta görev yapmak heyecanını taşıdığım o ilk günlerdeki gibi daima taşıdığım  çalışmalarımızın   ruhunu ve parçalarını bulmak amacıyla başlayan yıllar .

Yıllara yayılan heyecanımızın her bir parçası.

Neler bunlar? Nelerdi  bu heyecan ve aşk?

Tarihi yerler , müzeler, kültür merkezleri , kütüphaneler , turizm,  ören yerleri , uygarlıklar ülkesi şehrimiz, ülkemiz . Böylesi bir Bakanlığın  ülkemiz zenginliği, en yüksek parçaları anlayışıdır . Ve bu Bakanlığın bir parçası olmak duygusu gurur vericidir .

Ve yazılarım;  Kültürel dalgalanmaların içinden çıkan  o birikimler,  o heyecan, o aşk.  Yöresel  kütüphanem  duygularının  sahiplenildiği amaç ve misyonumuzun  bir parçası ve  ruhu olmuştur.

Yılların her kesitinde her daim, gövdemiz “Yerel Yönetim” , yüksek  duygumuz ve ilkemiz “Kültür ve Turizm Bakanlığımız”,  “Muğla Valiliğimize” olan derin heyecan ve saygımız, bağlılığımız, bizimle  duygumuzu paylaşan yöremiz,  şehrimiz ve tüm kamuoyunun her kesimi  o dostlarımız , sevenlerimiz. Yerkesik İlköğretim Okulu, Denizova İlköğretim Okulu, Yerkesik İMKB Çok Programlı Lisesi. Yenice İlköğretim Okulumuz. 

 Ve, en önde yerel  basının görsel bizimle anılarımızı biriktiren Şah ve Hamle medya grubu dostlarımız,  Kanal 48 tarihi sürecimizde, yazılı  basının o sevgi içinde bize koşan  derin anı ve iz  bırakan tüm çok değerli  temsilci ve sahipleri, çalışanları o  sevgimiz  arkadaşlarımız,  daima dostlarımız, çok değerli yol arkadaşlarımızdır .

Katkılarını, sevgilerini;  Teşekkürlerimizi daima bir  borç, bir görev biliriz.

Ve mutluluk;

İşte mutluluk budur dediğimiz  pembe renkli güzel çocuklarım , gençlerim bugün ışık , ışıl ışıl .

Mutluluk daima onlardır . Sevgileri aşk ve evrendir.

Sevgimiz aşk  ve evrendir.

 

(II)

Yalnızlığına ve sessizliğine rağmen, uzanıp giden yıllarına, çaba ve emekle, yılmadan, durmadan görkemi ve ışığıyla çoğalarak, çalışarak...

Sevgiyle tanıklık edecekti yıllara...

Heyecanla karışık hayaller, en çok idealler, düşünceler, duygular, amaçlar, hedefler, sevgiler ve hüzünlerle geçen  yıllarını yaşadım...

 Ve, sorunlarıyla...

. Kütüphanem  diyebilmek için o  uzun yürüyüşte olmak gerek ki anlaşılsın.

Ve aşk'dı zorlu, hüzünlü, sevinçli!!  

O tarihe kazınan bir kütüphane. Bir belgesel geçidi. Anadolu'da bir belgeselin adı.

O Yerkesik Halk Kütüphanesi.

Okumak var ya o sınırlar ötesi dikensiz  güller  bahçesinden geçip akıp giden nehirler boyunca dünyanın şehrinde yaşamak keyfi,  boncuklu  köprüleri kurmak,  devamlı koşmak demek.

Uzun yürüyüşte tüm güzel çocuklarım ve gençlerim;

Bir düştü gerçekleşti, hem çocuklarım,  gençlerim başarı, sevgi dolu oldu, hem kütüphane bir yol, yürüyüştü gerçekleşti .

Bu yolumuzda ayak izlerimiz geleceğimiz , anılarımız, belgelerimiz kaldı .

Uzun yürüyüşte   güzel çocuklarım,  gençlerim, ayak izleri vardır.

Hepsini gözlerinden öpüyorum. Daima çok seviyorum .

Hepsini daima sevgiyle  kucaklıyorum.

Anılarımız, yıllarımız, tarihe, belgelere , varlığımız kazındı. Mutluyuz , sevgi doluyuz. Varız, seller gibi koşarak çalıştık .

O yolun öyküsü neydi , kim bilebilirdi ? Kimse !!!

Ben zamanın doğruladığı program ve projelere inanırım. Varız, yaşıyoruz .

Bir gün o sevgiye zaman yine tanıklık edecektir !!!

O nedenle bu süreç dört kitap ve belgesele arşiv,  aşk olacaktır , inşallah bu amaçlarda yürüyeceğiz.

Adını koymuştum “öfkeli  dikenli yıllar” olacak bir bölümü.

O uzun sürecin öyküsündeki aşk neydi, nerede saklıydı  !!! 

.O Kütüphanenin içindeki kararlar, işler, yıllardan çıktık biz. Dile kolay yıllar, yollar.  Yerkesik Halk Kütüphanesi olarak  tarihe, belgelere kazındık. Zorlu yıllardı geleceğe biriktik, biriktirdik.

O yıllar mı dile gelse,  öyküleştik.

Bitmeyen heyecan.

 

(III)

Yol vardı geçtiğimiz, gideceğimiz yol  bir hayli çaba  gerekti  . ..Koştuk durmadan, dinlenmeden , kucağımızda işlerle,  zaman sınırımız olmaksızın koştuk. İçeride koştuk , dışarıda koştuk

İçindeki kitaplar öyle eskidi,  okundu , okundu öykü, roman , şiir olduk , yıllar boyu okundu, .

Sevenlerimiz çok.  Tüm kamuoyu , tüm dostlarımız , tüm her yere giden çığlığımız  arkadaşlarımız,  çevremiz, sevenlerimiz .

Sevgileri daima katkı yol olmuştur .

İşte bu yolculukta varlığımız kütüphanemiz, 

Biz KİTAPLARIN KANATLARINDA bir KÜTÜPHANE ve YERKESİK olduk. 

Bahçenizde bir ÇINAR’dı  Kütüphanemiz, çocuklarınız . Daima gelişmek için üç  temel unsuru hedefleyen SEVGİ , SABIR, ÇOCUKLAR.

Anılarımız çok, biraz sevinçli,  ancak en çok hüzünlü , duygulu !

Biz daima mavi iklimin Kütüphanesi olduk.

(IV)

Kütüphanenin kitaplaşması yönünde ne vaktim , ne koşulum oldu. Her anı bir destan .Evet, bunu hep istiyorum biraz kaçsam da sorunlarının içine tekrar gireceğim diye o anlarının, ancak hayatımın tamamen önceliği olan kütüphane bir-kaç kitap olur, yaşadıkları ile.

Tarihe, yıllara mal olan neydi o yıllarımız !!!.

.Heyecanımız çoktu . Bir tek amaç İçin çalıştık Kütüphaneyi hayata katmanın tüm olağanüstü çabasıdır.

Düşlerimizde neler neler kaldı !!! Benek benek kelebek kanatlarıydık. Ya da mavi iklimin güzel ve farkındalık yaratacak kütüphanesi olduk.

Bir neden olmalıydı, hayatımda. Yıllarımı bu nedenlere adadım. Yöresel değerlere ve kültürel zenginliklere saygıyı ve kütüphaneyi. Kitap sevgisini aşılamayı ve çocuklarımızı çalışmalarımın başlıca temeli saydım

Anılarımız  ve izlerimiz  kalacak bir gün demiştik. Altın çağımızı yaşadık, yaşattık,  yazdık, çok çalıştık...

İlle Yerkesik ille de kütüphane demiştik !!!

Kütüphaneyi çıkardık.  Dedik ki; Biz mavi iklimin bir Kütüphanesi çocuklarıyız.

Koştuk durmadan, dinlenmeden,  soluk almadan.

(V)

Hiç bir şeye değişmem, Yerkesik Halk Kütüphanesi'nin güzel çocuklarıyla,  yıllarını. Sevinçler ve balonlar uçurduk biz geleceğe,  öykülerden geçtik.

Geçmiş zaman olur ki:

Biz koşullarımıza göre burada şekil aldık, biz kendimiz koymadık işlerimizi, kırsalın renginden çıktık, biz gelen olayların içinden çıktık, kırsalın şartlarına göre renklendik, biçimlendik, ruh olduk..

Herşey zordu ama mutluyduk. Mutluluk ve güzellik yarattık,  o nedenle var olduk. İş ortamı huzurlu,  mutlu,  sevgi dolu olmalı.

Kütüphane mi ? O bilinçli ellerde olmalı. Kütüphaneleri yaşatan sevgi, ilgi, sorumluluktur.  İş üstlenmek demektir, her şeye elin değmelidir.  Kütüphaneler gerçek çaba gösterilecek yerlerdir

Her şey çocuklar için. Yörem dediğim,  yöremiz dediğimiz YERKESİK ve ÇOCUKLARI  için. Çalışma çizgimi tamamen çocuklar ile ilgili programlar, etkinlikler için üstlendiğim,  omuzlarımdaki o 24 yıl .

Buna rağmen tüm ülkede, tüm bölgeye gerçeklerİ  belgelere, tarihe kazıdığım Yerkesik Halk Kütüphanesi.

Görevler elbette bir gün biter. Bir gün evinde pencerede otururken insan mutlu ve huzurlu,  duygu ve düşünceleriyle yaşamalı , sevgiyle. İşte o nedenle.

Bir neden olmalıydı hayatımda.

Taşların bilenmesinden ve yoğunluğundan, yorgunluğundan  çıkan her şey kalıcı ve güçlü oluyor.

 

(V)

içim heyecan dolu. İşte kütüphanemin  yalnızlığı ve o yalnızlığım  seviyorum. Yörem,  duygularım, kültür ve turizmin bir parçası olmak.

Kütüphanemde daima aynı heyecan tutku,  aşkla çok çalıştık.

Çok yakıştı bu sevgi,   bu kütüphane yöreme.

Daha güzel günler görmesi için çok özel işlenmeli ilmek ilmek.

Bora geçti, fırtına esti, dolu yağdı, kar eritti yağmur yağdı, rüzgar geçti ağaçlar dallar rüzgar hışırtısıydı zeytin düştü .

Gökyüzü hep griydi  belki gök kuşağından geçtik.

Gökyüzünde masmavi renklerle uçuştuk,  mavi iklimin  renkli çocuklarıydık,  daima Kütüphanemiz dedik.

Nerede kırmızı bir çocuk, uçan bir balon görsem, koşan bir ümit.

Gökkuşağına sorsam..Çantamda kitap, dilimde türkü, elimde yıldız. Kalbimde çocuklar vardı, hep.

 

(VII)

 

24 yıllık  mücadele, sevgi,  sabır ile omuzladığım, büyük çaba gösterdiğim 

Yerkesik Halk  Kütüphanesi'nin var olması, yöremde yaşaması,  heyecan ve aşkla bağlı olduğum Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bir parçasının yöremde olmasının üstün sevgisi,

Geçtiğimiz Haziran ayına dek tam 24 yıl Yerkesik’te

Hiç bir an, hiç bir dakika kişisel bir karar taşımayıp, tamamen Kütüphanenin var olması, yaşaması, gelişmesi için hayatımın üstünde kararları ile adadığım geçen yıllar olmuş.

İlk defa kişisel bir karar almanın gerçekten zorluğunu yaşıyorum bu kararı almak durumunda kalmanın zorluğunu yaşıyorum.

ilk defa karşılaştığım bir  duygu bu.

Bırakırken mutlu bir zemin değildi. Kütüphanenin geleceğini sağlayacak sağlam adımlar gerekliydi..  O yüksek güven ve huzur, ruh olmalıydı.  Kütüphane kolay kazanılmadı .

Bıraksalardı şelaleler gibi akacak, yıldızlar gibi kayacaktık.

Gökkuşağının renkli  iplerini çekecektik kütüphanemize.

Bazen durağan zor dönemlerden geçtik . Durmak zorunda kaldık. Bazen engelleri aşacak yola koştuk, tırmandık zirveye.

Tam da gökyüzüne uçurtmaları salacak balonlarla  yazacaktık adımızı yeni şeylerle ,  yeni renklerle , öyle çok birikmişti .

Sırası gelmişti direksiyon sürmenin.

Belki biraz geçti ama artık direksiyona geçme vaktiydi.

Artık olmaz .

Sadeleşmeliydi . Bazen geçmek güneşi, güneşle yarışmak.

Güneşle yarıştık biz ışığımızı yaymak , salmak için

Öyle bir zaman ki geçen. Kolay değildi yaşanan duygular,  geçilen zaman.. .

Durmak ve koşmak zamanıydı çoğu kez.

Kütüphane bir belgesel tattı, hayata bağlanan .

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..