Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '11

 
Kategori
Blog
 

Bir virgülden sonra

Önce tüm blogdaşlarıma selam ediyorum.

Bir şarkıyla başladım güne " Saymadım kaç yıl oldu" Birden saymadıklarımı saymaya başladım.  " Bitmez, tükenmez bu dert, ömür diyorlar buna" şarkısından bir kupleyle devam ederek. Uzun bir züre geçmiş bu yerlerden gideli. Sanki ailemden biriymiş gibi olan arkadaşlarımla, duygularımı ve deli dolu yazılarımı paylaşmayalı. Net başından bir süre kopmak, bu ortamda edindiğim arkadaş ve dostluklardan asla koparmadı yüreğimi. Ne kadar eleştirsem de, takılsam da hepsinin sevgisini taşıdım. Serseri bir kuş gibi daldan dala kondum ama göçmedim buradan, buradaki arkadaşlarımın aynasında kendimi arayarak gezdiğim bu sayfalardan kopamadım. Yazmayı bırakmak asla aklımdan geçmedi. Hele yazılanları yorumlamak  yazmaktan daha çok zevkliydi. Bir sorunun yanıtını yine o soruyu sorandan öğrendiğim olmuştur, yorumlarken de çok şeyler öğrendim.

Ben diye başlamıştım profilimde kimliğimi açıklarken. Önce onu değiştirdim, sonra da etiketimi. Geçen zaman içinde aynı kalamazdım. Giderken hiç elimi bırakmayan zaman ve mekan ile aynı yerden aynı şekilde seslenemezdim gönlümde yer eden, sayısız maillerle nerdesin diye soranlara. Belki de beni tekrar yazmamın bir mekanı olan dost bahçesine döndüren neden budur. Artık ben diye bir şey yok. Sizler varsınız. Sizler olmasa da kalan yazılarınız.

Bir masalda okumuştum, biri mağarada yaşayan bir devi öldürmeye gider. Dev ona kim olduğunu sorar. Adının "Hiçkimse" olduğunu söyler masal kahramanı ve devin gözünü bir okla kör eder. Dev  acıyla inlerken arkadaşları mağaraya gelirler ve yanında kim var diye sorarlar. O da " Hiçkimse...hiçkimsee diye bağırır durur.

Bir noktadan yine yeniden hareketle, ama hiçkimse olarak herkese Merhaba...

 

 
Toplam blog
: 165
: 856
Kayıt tarihi
: 17.10.07
 
 

Edebiyet fakültesi  mezunuyum. Öğrenmenin yaşı yoktur diyerek çeşitli kurslardan da el sanatları ..