Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '08

 
Kategori
Felsefe
 

Bir yağmur sonrası yazıdan gökküşağı yapma denemesi...

Bir yağmur sonrası yazıdan gökküşağı yapma denemesi...
 

“Yağmurda ıslanmanın nemli mavi dokunuşu hala burada olmamızın sebebi olabilir mi?…”

Otobüs durağındaki olağan kalabalığın bu umursamaz sessizliği hepimizin yağmuru dinliyor olmamızdan kaynaklanıyor olabilir mi? Birbirimizi dinlemekten uslanmışlığımız nasılda sinmiş insanların üstüne…Yağan yağmurun damlalarından farksızlığımızı keşfeden gözler köşe kapmaca kaldırımın dar bekleyişinde…Her metrekareye kaç insan küp düş yağıyor…Hayattaki umutsuzluğumuzun bize yağdırdığı nefret ve mutsuzluktan çok mu?Oysa doğa nasılda yanıltıyor hep birlikte yağmurun daha fazla randevularımız için giydiğimiz elbiseleri mahvetmeme düşüncesiyle bir an önce kendimizi otobüse atma isteyin de olan bizleri…Dinmesini istediğimiz sağanak bir gökkuşağı sarıveriyor birden gözlerimize…Az önce lanetlediğimiz yağmurun sebep olduğu bu sabırlı güzellik burada olmamızın yaşanası sebebi oluyor birden…;

Az önce sabırsızlıkla otobüse binmek isteyen düşünceler şimdi içlerindeki yürek parkının bankından kalkmak istemiyorlar…Ekmek parasını eve döndükten sonra kızının harçlığını vererek vergilendiren şehrin seyyar tanığı kağıt helvacı dalıyor birden kalabalığın içine, herkes tedirgin oluyor birden, ya kendime sahip olamazsam ve bir tane alıp yersem nasıl gözükürüm bir yetişkin gibi…Kin her zaman yetişirken yetiş-kinlerin o hassas duygu duvarlarını korumak için, neden bir çocukluk hali yıkar düşüncesi izin vermez yetişemedikleri çocukluklarına düşlerinin elini uzatıp gönüllerine bir duvar resmi yapmasını…Sorgularken bunları kaçırdığımız hayat gibi kağıt helvacı da durmadı aramızda umutsuzca, akşama harçlık lazımdı birde yarına Pazar parası…

Durakta durmanın hep durmak olacağını fark etmiş olmam beni kağıt helvacının arkasında onun seyyar tanıklıklarını takip ettirirken buldurdu…(duraktakiler ne mi oldu? sanırım hepsi o kısa sessizlikte hiçbir şey olmamış gibi şimdi içlerinin sesi olmayan bir randevuya ihanet ediyorlar) Kağıt helvacı bir oyuncakçı dükkanına gökkuşağıyla sarmaş dolaş girdi, Durakta elinde oyuncak olan adamın zorunluluk yüzlü ifadesi kızına kaç zamandır bir hediye alamadığının acil habercisiydi sanki, oyuncakçının vitrin camında nefesimin buharlaştığını fark edince telaşlandı ruhum ama bu tanıklık önemliydi benim için elimle silerken nefesimin bana ait olan buhu sunu seyyar tanığın elinde bir bebek tezgahta bir miktar para ve oyuncak satıcısının gözlerindeki çareli gülümsemeyi gördüm, …Bugün kızının harçlığı için akşamları bir kağıt helva yemek isteyen kızını geri çeviren bu seyyar tanık bu isteği kaç zamandır annesiyle konuşurken misafir ettiği kulaklarındaki o oyuncak bebekle birlikte geri dönüyordu evine…Gökkuşağı bu akşam küçük kızının yüzündeki gülümsemede misafir…

Bu gülümseme için bir sebep mi arıyorsun okuyucu, aldığın nefes yeterli bir sebep buhulanan hayatının camını düşlerinle silip bakman kadar da yakın…

 
Toplam blog
: 75
: 465
Kayıt tarihi
: 12.11.07
 
 

"Her umut bir olasılıktır" Her sabah evin eşiğinin kenarında duran çiçeğin her sabah orda olma ol..