- Kategori
- Gündelik Yaşam
- Okunma Sayısı
- 392
bir yalanın izdüşümünde...

bir arkadaşımın özel arşivinden
Sıcacık bir yüreğinin, sıcacık bir gülümsemesinin olmasını düşünürdüm hep. Hani beni gerçek kendisi ile buluşturacak sımsıcak bir gülümseme, sımsıcak bir yürek. Oysa kendisine gülümsedikçe; dudaklarının kenarında hep yalan bir gülümseme, gözlerinin o tatlı derinliklerinde ise yalan bakışlar okunuyordu son zamanlarda. Rüzgarda savrulan saçları gibi.
Biliyor musun? Yine de; gözlerine, sesine, kendisine tapıyorum ben fakat yalan gözlerini görmeye, yalan sesini duymaya dayanamayacak kadar çok…
Gel bu yazıyı okuduktan sonra –<ı>ki anlatmak istediklerimi anladığını düşünüyorumı>- koca bir kahkaha savur gri gecenin kör sessizliğine, pudra kokan bir bebeği öp sımsıcak ve çocukça, bir kır çiçeğini kokla, sahil kenarındaki o ılık rüzgarları hisset saçlarında ve teninde, yumuşacık melodilere kapılarak – <ı>gözlerini de kapatır mısın bir kez olsunı>- romantik şarkılar dinle…
Fakat yalan bakışlarını silerek yap bunları. Göreceksin, göreceksin mutlu olacaksın. İşte o zaman nasıl da kesişecek duygularımız yaşamda, nasıl da kesişecek gerçek bakışlarımız seninle, nasıl da kesişecek kahkahalarımız. Ve canım, hiç unutma ki yalanımsı –<ı>pembe, sarı, mor, her ne renkseı>- sözlerinin girdabıydı bizi yok eden.
En acısı nedir biliyor musun? (<ı>Burada üzgün bir tebessümı>) Yalan söylediğini bildiğinizi bilmemesidir, güveninizi yakıp yıkmasıdır, "hep varım" deyip aslında hiç olmamış olmasıdır!.. İnsanın içini acıtan bir durum değil mi?
Evet, yaşarken gerçektir yaşadıklarınız ama gelin görün ki yaşayıp bittikten sonra farkına varılır şeydir bir yalanı yaşamak ve gün gelir ardınızda kalan sadece yıkık dökük bir hayat, bir de…
ve bir de, bir de yalanın ta kendisi...
Fotograf: Bir arkadaşımın özel arşivinden.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
