Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Bir yalnızlık öyküsü!

Çoğumuzu yalnızlık kavramını düşünmek bile tedirgin eder, sosyal varlıklar olduğumuz için, toplu halde yaşamak, doğamızın gereğidir. Yalnızlık aslında en iyi öğreticidir, yeni boyutlar açar, detayları algılamamızı sağlar, ama sosyalliğin gerektirdiği özelliklerimizi biraz! paslandırabilir. Özellikle yalnız yaşayan insanlarda tipik, ortak özellikler vardır; çok konuşmak, aşırı detaya takılmak, takıntılar, unutkanlık, kalabalıktan rahatsız olmak gibi olumsuzluklar gelişebilir. Fakat yalnızlığın kişinin gelişmesine, anlayışlı olmasına, rahatlıkla yaratıcı özellikleri yüzeye çıkarmasına da yol açar.

Beni çok etkileyen bir öykü yazmak istedim bu pazar gününde. Öykü uzun zaman önce yaşamış bir bilge kişinin öyküsü, bu bilge kişi çok düşünür, düşündüklerini zihin süzgecinden geçirir, damıtır öyle geliştirirmiş, bu bigenin kimsesi yokmuş, seksen yaşını geçeli çok olmasına rağmen, dinç, sağlıklı, ışıl ışıl bir görünüme sahipmiş...

Bir gün, parkta yürüyüşe çıkmış, uzun bir yürüyüşten sonra, dinlenmek üzere bir banka oturmuş. Derinlere dalmışken, iki genç kendi aralarında gülüşerek, sohbet ederek ona doğru yaklaşmaya başlamışlar, gençlerden biri" yahu şu yaşlı adama bak, çok yalnız görünüyor, hadi yanına oturup, sohbet edelim adamcağızla, yalnızlığını unutturalım " demiş, arkadaşı da, " çok iyi bir fikir " diyerek; bilge kişinin yanına gelip, oturmuşlar, neşeli neşeli bir de çok faydalı bir şey yaptıklarını düşünerek" merhaba amca nasılsın? " diyerek hatır sormuşlar, bilge yavaşça gençlere gülümseyerek" teşekkür ederim iyiyim "demiş, gençler neşe içinde çok konuşup, hiç birşey söylemeyerek, bayağı yormuşlar bilge kişiyi, ama o nezaketini bozmamaya çalışarak, bir güneş gibi ışıldayarak, sakinliğini korumuş.

Gençlerden biri sadaka verir gibi" amca seni yalnız gördük, yalnızlığını gidermek için yanına oturduk "deyince, diğeri de başını sallayarak, aynı fikirde olduğunu belirtmiş.

Bilge kişi sakinliğini sürdürerek gençlere" aslında siz gelip yanıma oturduğunuzda yalnız kaldım " diyerek cevabını vermiş. Gençler önce adamın ne demek istediğini anlayamamışlar, ama insanların çoğunda kendi algıladıkları, bilgi sınırları içinde diğerlerini yargılama eğilimi olduğundan, kalkıp, söylenerek uzaklaşmışlar. " Zaten biz de kabahat, yanına oturup, ona yardım etmemiz gerekmezdi , gibi sığı bir yorumla yollarına devam etmişler.

Siz ne kadar bilgili olursanız olun anlattıklarınız karşıdakinin anladığı kadardır. Bu bilge kişinin erdiği bilinç seviyesine varmamız umuduyla, diyorum. Yalnızlık, bizi sürekli acımasızca yargılayanlarla birlikte olmaktan çok daha iyidir diyorum!!!

 
Toplam blog
: 258
: 2037
Kayıt tarihi
: 09.11.06
 
 

Ben İngilizce öğretmenliği yapan yurdum insanıyım. Yalnız öğrencilerim yetişkin arkadaşlar. Devlet m..