Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '18

 
Kategori
Güncel
 

Bir Yapı Nasıl Mühendislik Eseri Olur?

Bir Yapı Nasıl Mühendislik Eseri Olur?
 

Sivas İli, Koyulhisar ilçesi Ortaseki köyü Bostandere mahallesi camisi


Müslümanların kutsal ibadet mekânı olan cami, Arapça’dan gelen bir sözcüktür. “Cami”; Cem (Toplanma, bir araya gelme) kökünden gelmekte olup, “toplayan, bir araya getiren yer, toplanma yeri” demektir. Her ülke kendi kültürüne uygun mimari tarzda ibadethane inşa etmiş ve etmeye devam etmektedir. Asıl amaç her sınıftan, her kademeden, katmandan kısacası her kesimden insanı aynı çatı altında eşit bir şekilde toplayıp ibadet etmelerini sağlamaktır.

Geçenlerde sosyal medyada eşi benzeri olmadığı şeklinde ifade edilen, Sivas’ın Koyulhisar ilçesi Ortaseki köyüne bağlı Bostandere mahallesinde inşa edilen cam kubbeli cami haberine rast geldim. Sivas’ın en uç noktalarından olan Koyulhisar ilçesine bağlı Ortaseki köyü Bostandere mahallesinde inşa edilen cam kubbeli caminin yapımında estetik güzellik ön plana çıkartılmış. Ancak toplu ibabet edilmesi gereken caminin çevresinde yerleşim bulunmadığı gibi sadece dört hane ikamet ediyor. Nakşibendi tarikatı Halidiye koluna mensup İslam alimlerinden Bekir Pehlivan’ın 2013 yılında 106 yaşında vefat etmesinin ardından defnedildiği yere inşa edilen caminin en belirgin özelliği kubbesinin camdan yapılmış olmasıdır. 2014 yılında yapımına başlanılan cami kubbenin tamamlanması ile hizmete açılmış. Caminin cam kubbesinin yapımı ise hiçte kolay olmamış. Cam kubbe çatlayıp kırıldığı için tam dört kez yeniden yapılmış. Son olarak ise 8 kat cam kullanılarak kırılması önlenmiş. Kubbenin yapımında yaklaşık 40 ton cam kullanılmış.

Cami hakkında bilgi veren Hayrullah Pehlivan, “Bu camide yatan zatı anlatmaya gücümüz yetmez. Çok büyük bir zat. Büyüklüğünü vefatından sonra anladık, Camlı kubbede küçük çatlaklar oluşsa da tehlikeli bir durum yok.”diye açıklama yapmış. Caminin din görevlisi Yaşar Erol ise camide ziyaretçilere hizmet ettiklerini belirtip, ziyaret etmek isteyen herkese kapılarının açıl olduğunu söylemiş.

Bir yapının mühendislik eseri, bilimsel olduğunu belirleyen kriterler vardır. Bunlar, yapı; 1- Ekonomik, 2-Sağlam, güvenli, 3- Estetik, güzel, 4- Fonksiyenel, kullanıma uygun olmalıdır. Bu dört kriterin optimal bir çözümünü bünyesinde barındıran yapı mühendislik eseri sayılır. Efektif kullanılmayan bir yapı ibadethane dahi olsa sırf gösteriş için yapılmış, müsriflik eseri sayılır. Toplumu düzenleyici, insanları birleştirici olumlu yöne sevk etme aracı olarak din, biz de gösteriş amacı olarak kullanılmaktadır.

Ülkemizde yeterli eğitim almamış inşaat usta ve kalfalarının ruhsatsız kuralsız yaptığı yapılar, nitelikleri açısından optimal çözüm üretmez, üretilen yapılar ya pahalıdır, ya güvensiz, ya çirkin ya da fonksiyonel, kullanıma uygun değildir.

İnsanın sahip olduğu kaynakları gereksiz ve aşırı tüketmesi, İslâm tarafından da uygun görülmemiş ve insanoğlunun yeme, içme ve harcama konusunda belirli bir denge içerisinde kalması istenmiştir. Aynı zamanda İsraf, sadece bireyin değil topluma yön veren yöneticilerin, iktidarların da dikkat etmesi gereken bir husus olarak belirlenmiştir. Bilindiği üzere, Ekonomi, kıt kaynakların kullanımı ve paylaşım ilkelerini belirleyen bilim dalıdır. İslam dini de temel bir kural olarak kıt kaynakların etkin kullanılmasını önerir.

İnşaat sektörü, konutlardan, üretim ve ticaret mekânlarının inşasına ve devletin bir şekilde yürüttüğü altyapı yatırımlarına (yollar, köprüler, kanal ve kanalizasyon sistemleri, tüneller, demiryolları ve metrolar, havaalanları, limanlar, enerji santralleri, hastaneler, okullar, ibadethaneler, kamu binaları vb.) kadar geniş bir yelpazeyi içeriyor.

Mimarlık ve mühendislik, ta mağara adamından bu yana birlikte gelişmiştir. Yapının fonksiyonel olması, işlevsel olması mimarlığın alanıdır. Düzeni kurarken onun aynı zamanda güvenliğini sağlayacak şekilde önlem almak ise işin mühendislik tarafıdır. Ancak, mimarlık sadece işlevselliği gözetme değil, aynı zamanda yaşamı huzur alıcı, mutluluk verici bir sistemi kurma sanatıdır; güzel, rahat, ferah mekânlar yaratma sanatıdır.

İnşaat mühendisliği, sağlıklı düşünebilmeyi, analiz edebilmeyi, algılayabilmeyi sağlayan bir meslek olup, uygulamalarda sürekli neden-sonuç ilişkisiyle karşılaşılır.

İnsanoğlu; barınmak, dinlenmek, çalışmak, ibadet etmek, eğlenmek kısacası yaşamak için çeşitli yapılara ihtiyaç duyar. Bu yapıların amaca uygun güzel, emniyetli ve ekonomik olması gerekir. Başka bir tanımlama ile yapı hangi amaçla kullanılmak üzere tasarlanmış ise o amaçla kullanılabilmeli, yapı yıkılmadan veya aşırı derecede eğilip bükülmeden yeterli bir emniyetle ayakta durabilmeli, ancak emniyet sağlanırken yapının yeterince ekonomik olmasına da çalışılmalı, bunlara ek olarak yapı göze hoş görülmelidir. Dolayısıyla Yapı Mühendisliğinin amacı: Yapıları;  belirli bir güvenlikle yeterli bir dayanımla ve en ekonomik olarak boyutlandırmaktır.

Çevreye, doğaya ve Ülkenin kültürüne uyumlu, kişilikli, insanın ihtiyaçlarını gideren sağlam güvenli, ekonomik, estetik, kullanıma uygun yapılar mühendislik eseri sayılır.

Ülkemizdeki cami sayısı, nüfus artış hızının da üzerinde artarak 90 bine ulaşmıştır. 40 ton cam kullanılarak inşa edilen Cami, camdaki çatlaklar nedeni ile teknik sorunlar yaşıyor olsa da estetik görünse de  zaman zaman ziyaret edilse de toplu ibadet etme amacına yönelik tasarlandığından, çevresinde yerleşim alanı ve cemaatı olmadığı için amacına uygun etkin ve efektif kullanılmamaktadır,  dolayısı ile mevcut hali ile cami, ekonomik olmayan, müsrif ve gösteriş budalalığı bir yapı olarak insanın zihnine kazınmaktadır.

Nizamettin Biber

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..