Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '15

 
Kategori
Edebiyat
 

Bir yapıtı özümlemek, kavramak

Bir yapıtı özümlemek, kavramak
 

TRABZON LİSESİ'NİN 100. YILI KUTLAMALARI, MAYIS 1987


Türkçe yazmanın, okumanın yaşamsal bir önem taşıdığı bilinciyle kitapları değerlendirmeliyiz.Yazar için yazmak, okumak ne kadar önemliyse okur için de metni anlamak, çözümlemek o ölçüde geçerlidir.

Dil ürünü olan metnin kendi içinde kurduğu çoğul anlam dizgesi yazınsal metni oluşturur.Yazınsal metin dilbilimsel öğelerle onu çevreleyen ruh çözümsel, toplumsal, tarihsel boyutlar içerir.Okur bu gerçekleri dikkate alarak metni okumalı.

Yazınsal metinle toplumsal- ideolojik yapıyı birlikte ele alıp çözümlemeli.Toplumsal-ideolojik yapı yazınsal metnin olanaklarıyla yeniden üretilir.Çağın genel sorunsalı metin içine yerleşir.Yani yeniden üretim söz konusudur. Bu iç içelik metin okumalarında önemsenmeli.

Metni, yazarın tek başına ürettiği gerçeği onun toplumsallığını görmezden gelmemize engel olamaz. Metnin bütünselliğini, dil ürünü olmasının yanında ekonomik, toplumsal yapının giderek ideolojilerin eklemlenmiş biçimleri olarak algılamalıyız. Toplumsal-ideolojik yapı yazınsal metnin özgün olanaklarıyla yeniden yaratılmıştır.

Örneklersek:

Peguot adlı bir balina gemisinin son yolculuğunu, balinaların nasıl avlandıklarını, geminin, sonunda nasıl battığını anlatan Moby Dick, ilk bakışta denizlerde geçen bir macera romanı sanılabilir. Ama insan, Moby Dick’i okudukça, okuduklarını düşündükçe, kitabın derinliğini, gerçek anlamını sezmeye başlar.

Gerçi bu derinliği, bu gerçek anlamı sezemeyenler, balina avıyla ilgili, heyecanlı bir macera romanı olarak gene de Moby Dick’in pekâlâ keyfini sürebilirler. Zaten büyük eserler, adeta iki katlı gibidir. Üst kat, yani düzeydeki kat, çoğunun anlayacağı cinstendir. Eserin asıl büyüklüğünü, alt katın anlamını ise, herkes kolay kolay kavrayamaz.

Ne demek istediğimizi daha iyi açıklamak için, birçok eseri, bu arada Hamlet’i örnek verebiliriz. Hamlet’in kendisi, psikolojik bakımdan, dünya edebiyatının en kompleks, en çapraşık karakterlerinden biridir.

Shakespeare’in tragedyası yoğun bir şiir ve düşünceyle yüklüdür. İncelenmesi, anlaşılması güç bir eserdir. Ama kendi ülkemizde de, dünyanın her yerinde de, Hamlet ne zaman oynansa, herkes tiyatroya taşınır. Çünkü, Hamlet’in gizli alt katı, okumuşları ne kadar sarıyorsa, kolayca göz önüne serilen üst katı da en bilgisiz insanları aynı şekilde ilgilendirebiliyor.

Hamlet’in konusunu bir düşünelim. Bir adam kendi öz kardeşini, kulağına zehir dökerek uykusunda öldürüp, yengesiyle evleniyor, kardeşinin tahtına yerleşiyor yani hem zina, hem cinayet.

Öldürülen kral hortluyor, oğlunu öç almaya zorluyor. Güzelim genç kız ıstıraptan çıldırıyor, derelerde boğuluyor. Boğulan kızın erkek
kardeşiyle âşığı, kızın mezarının içinde, cenaze töreni sırasında dövüşüyorlar, ucu zehirli meçlerle düellolar yapılıyor, zehirli şarap kadehleri hazırlanıyor, altı kişi gözümüzün önünde can veriyor v.s.

İşte Hamlet’in üst katı, bu, tüyler ürpertici melodramdan başka bir şey değil. Aynı şekilde Moby Dick’in üst katı da, avcılar için fena biten bir balina hikâyesi, bir macera romanından başka bir şey değil.


Mina URGAN

AÇIKLAMALAR

Yazar, eleştirel bir yaklaşımla Moby Dick adlı romanı çözümlüyor, yorumluyor. Romanın iki katlı olduğunu değerlendirirken benzerlik gösteren Hamlet’le de örnekliyor. Böylece, her iki yapıtta olduğu gibi diğer yapıtlar da üst, alt olmak üzere iki kattan oluşur genel yargısına varıyoruz.

Moby Dick ‘in (Beyaz Balina) yazarı Herman Melville, dilimize kazandıran Sabahattin Eyüboğlu. Yazar, yapıtının alt katında kinin ve tutkuların tutsağı bir insanoğlunun çıkmazını anlatıyor. Bunu doğrulamak için aynı nitelikleri taşıyan Hamlet’i örnek seçiyor.

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..