Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '15

 
Kategori
Kitap
 

Bir yazar doğuyor-Emine Supçin

Bir yazar doğuyor-Emine Supçin
 

Bir çücuk gelin,Meryem'in öyküsü.


Çok az kitap beni kaybeder. Çok az kitabın satırları arasında kaybolurum. Çok az kitabın roman kahramanları ile birlikte olur, onlarla beraber nefes alırım. Okur olarak biraz ketumumdur. Bazen aylarca okumam, sonra bir kitap beni sayfaları arasına alır gece gündüz o kitapla yaşarım. Taaa ki son satırına kadar.

Dokunulmamış kadınlar son okuduğum Emine Supçin’in son kitabı. Emine Supçin’i milliyet Blog'daki yazılarından tanıdım. Her yazısını merakla bekledim. Zaman zaman çok güldüm. Bazen de içlendim. Kalemi çok güçlü. Onun bir gün Türkiye’nin en önemli yazarlarından olacağına yürekten inandım. Son kitabı Dokunulmamış kadınları okuduğumda tamam dedim artık Türkiye yeni bir yazara kavuştu. Bana göre doğum tamamlandı. Artık Emine Supçin edebiyat dünyasında yer almıştır.

Dokunulmamış kadınlarda ülkemizde her gün öykülerini okuduğumuz gazetelerin 3.sayfalarında bolca haberlerini okuduğumuz çocuk gelinlerden Meryem’in hikayesi anlatılıyor. Buna bağlı olarak kadınları anlatıyor. Onların gözü ile aşk, sevgi, insan ilişkileri ve kadınların yarattığı dünyada yaşanacak mutlulukları.

“Dünya kötü niyetliler tarafından yönetiliyor. Ama bu demek değildir ki iyi niyetli insanlar vazgeçsin! Amacımız, dünyanın insanca yaşanır bir yer olmasını sağlamak. Ve bu amaca giden yolun taşları güçlü kadın olmaktan geçiyor”(sayfa 103)

“Aşk çağlayana benzer, gürül gürül akardı. Sevgi pınarlara dönüşmüş haliydi aşkın. Usul usul akar susayınca suvarırdı. Sıcaklamışsan  serinletirdi. Üşümüşsen ısıtırdı.”(Sayfa 92)

Meryem’in hikayesini anlatırken hem toplumuzu hem de insanı sorguluyor yazarımız.

“Ne çekiyorsak yarım olmaktan çekiyorduk. Yarı aydın olduk, yarı karanlığa taşıdık içimizde. Yarım yaşadık aşklarımızı, gönlümüzden geçtiği gibi coşamadık, coşmadık. Yarı dürüst davrandık, hem çevremize hem kendimize. Ne güzel olanı övdük gereğince ne de kötü olanı aşağıladık hak ettiğince. Yarım yaşadık hep, umutlarımız kursağımızda kaldı, yaptıklarımız göğe ağmadı. Ve bu yarım yaşayışlarımızdan tam olarak ölmeyi bile başaramadık aslında. Yarım öldük; ruhumuzun bir parçası burada kaldı.”(Sayfa 122)

Ve romanda unutulmaz bir karakter Daphne Usta. Bilgeç, bilim kadını, doğa tutkunu ve tüm maddi olanaklarını kadınlar ve hayatını mağdur kadınlar için harcayan sevgi yumağı bir kadın Daphne Usta. Onunla birlikte dünyadaki kötülüklere meydan okuyup buz gibi soğuk Alp dağlarında yarattığı yeni dünyanın sıcaklığını teninizde hissediyorsunuz.

Dokunulmamış kadınları okuduktan sonra ister kadın olun isterse erkek yarım yanınız aklınıza gelecek. Kişisel olarak ben son Kitabım Medusa’dan sonra yazmayı da yarım bıraktım. Tıpkı hayatımdaki onlarca konu gibi. Sevgili Supçin umarım yarım bırakmaz da bundan sonra yeni kitaplarından bizi mahrum etmez. Yolun açık olsun sevgili yazarım. Bu toplumun senin gibi yazarlara şiddetle ihtiyacı var.

Ali İhsan UĞUZ

04.05.2015-iZMİR

 

 
Toplam blog
: 72
: 2174
Kayıt tarihi
: 11.04.08
 
 

3 Ocak 1958 doğumluyum. S.Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışmaktayım. Edebiyat ve sinema ilgim ..