Bir Yeşilçam uyarlaması: Hayatımın kadınısın

Hayat her insana farklı bir karakter, farklı hüzünler, farklı acılar sunsa da aslında bir bütün içinde hepimiz aynı şeyleri yaşıyoruz. Bu yaşantıların kişisel acıları özellikle bir dönemin Türk filmlerinde fazlasıyla yer etmişti.

Öylesine abartılı konular seçiliyordu ki bugün bile ''Türk Filmi'' dediğimizde aklımıza bol arabesk, bol gözyaşıyla bezenmiş filmler geliyor.

Artık bu konuların dışında filmler de çekilse klasikleşmiş bazı konuları çekme hevesi devam ediyor. Gelişen sinema teknolojileriyle daha farklı görüntüler çıksa da yine duygusal ve yeni bizden filmler çıkıyor.

İşte ''Hayatımın Kadınısın'' böylesi bir örnek. Türkan Şoray ve Uğur Yücel'i biraraya getiren film aynı zamanda da bir İstanbul portresi çiziyor.

Eski bir gazino şarkıcısı olan Asuman'ın sahneleri bıraktıktan sonra 2. evliliğinde kocasıyla olan sorunları ve yaşadıkları 2 katlı evin 2. katına yerleşen Tayfur'un Asuman'ın hayatına konuk oluşu oldukça duygusal işlenmiş.

Kocasının alkole olan düşkünlüğü ve sık sık geceleri dışarı çıkması, dayak, şiddet, huzursuzluk... Ne ararsanız var Asuman'ın evinde. Bunlara bir süre sonra Tayfur da tanık oluyor. Ne yapsın, karı koca arasına girmek istemiyor önceleri.

Film ilerledikçe Tayfur'un Asuman'a olan ve aradan geçen yıllara rağmen dinmeyen aşkı da ortaya çıkıyor.

Asuman'ın ilk evliliğinden olan ve 14 yaşında taciz sebebiyle evden kaçan kızı Ahu'da bir başka sorun. Sadece ihtiyaç duyduğunda eve gelen ve annesiyle arası epey kötü olan kız yine bir klasik olarak sevgilisi tarafından başka erkeklere pazarlanıyor.

Yalnızlığa, insanlara, aşka, kırılan kaplere, belki de özlenenlere dair bir film.

***

Tüm bu özel yanına rağmen bugüne göre biraz klasik kalıyor. Hatta daha da ileri gidelim Türkan Şoray ve Uğur Yücel olmasa başarısız olacak bir film.

Türkan Şoray'ın ismine bakıp izlemek isteyenler de bir miktar hayal kırıklığına da hazır olmalı. Ya Sultan alıştığımız gibi değil ya da artık bir dönem kapandı.

Uğur Yücel senaryoyu eskileri anmak için yazdığını söylüyor. Bu açıdan gayet başarılı. Dram öğesi sağlam, biraz daha zorlasak oturup ağlanacak bir film hatta.

Eğer bu tip dramatik filmlerden hoşlanıyorsanız kaçırmamanız gerek..

Tayfur karakterinin Asuman'ı ve otel odasında üvey babasının tecavüzünden kurtardığı kızı Ahu'yu sarıp götürüşü ve ardından ikisini de bağrına basması insanı etkiliyor.

Her türlü kötülüğe rağmen hala iyiliğin ve güzelliğin de var olduğunu gösteren bir İstanbul filmi.

Hayatımın Kadınısın...