Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '10

 
Kategori
Futbol
 

Bir yıldönüm ve bir maç...

Bir yıldönüm ve bir maç...
 

Tarih, 26 Şubat 2009...

Hava buz gibi. Ama Galatasaraylı taraftarlar doldurmuşlar Ali Sami Yen Stadyumu'nu. Kısa bir süre önce açıklanan "Galatasaray Türkiye'dir!" açıklamasını desteklediklerini belirten bir pankart kapalıda...

Skibbe gittikten sonra takımın Bülent Korkmaz'la ilk maçı.

Maç başladığı gibi golü yiyoruz. Fakat herkes hala ümitli... Arda'nın bir korner sonrasında dönen topa ceza sahası dışından vuruşu daha da ümitlendiriyor bizi. Durum 1-1.

O golden biraz sonra, Kewell olmaz denileni yapıyor. Ceza sahasının dışından, sağ çaprazdan öyle bir füze yolluyor ki akıl almaz... Durum 2-1.

Bundan sonra maçı bırakmayalım diyoruz...

Lincoln şık çalımlarla ceza sahasına giriyor, Arda'ya pasını veriyor ve Arda üstüne düşeni yapıyor... 3-1...

Fakat sonra...

Bir kabus gibi, bir bakmışız maç 3-3 olmuş ve bu durumda turu atlayan Bordeaux...

Herkes ümitlerini kaybetmek üzereyken... Son dakikada Sabri, dönen bir topa öyle bir vuruyor ki... Bütün Türkiye coşuyor.

Öyle bir günün yıldönümüne 1 gün kala Galatasaray Atletico Madrid'le aynı turda maç yaptı. Bu sefer Sabri yoktu... Sabri yoksa da Uğur vardı...

Maç güzel başlıyor. Taraftarımız koreografileriyle olsun, tezahüratlarıyla olsun, ıslıklarıyla olsun, takımını müthiş destekliyor...

Uğur ortalıyor, son zamanların hırslı futbolcusu Elano kafayı vuruyor... Tam "Gol" diye yerimizden sıçramak üzereyken top auta gidiyor.

Sonra Elano, ceza sahasının sol çaprazından vuruyor. Asenjo ilk hamlede tutamıyor... Keşke biraz daha geç kalsaydı da Arda alsaydı o topu ama olmuyor.

26.dakikada Reyes uzaktan vuruyor... Korkuyoruz ama kalemizde başarılı Leo Franco.

37'de Agüero tehlikeli geliyor... Servet öyle bir müdahele ediyor ki Agüero yerden kalkamıyor, yerini Forlan'a bırakıyor...

Keşke bırakmasaydı ama...

45'te Atletico frikik kazanıyor. Korkuyoruz ama neyse ki aut...

1.yarı tamamlandığında ümitliyiz. "Haydi Aslanlar!" diyor bütün Türkiye...

2.yarı hızlı başlıyor. Keita ortalıyor, Mustafa kafayı vuruyor ama aut... "Orada bir Hakan Şükür olsa" diyorum kendi kendime...

49. dakikada korkunç bir atak yapıyor Atletico Madrid. Leo Franco Reyes'i hiç beklenmedik kadar iyi kapatıyor.

63'te Simao golünü atıyor... "Olsun, biz Galatasaray'ız, toparlanırız" diyoruz.

Öyle de oluyor, 66. dakikada 1.Atletico maçının fatihi Keita kafayla topu ağlara yolluyor.

79.dakikaya geliyorum... Caner müthiş bastırıyor ve topu alıyor. Perea yere düşerken topu sektirircesine elle dokunuyor. Ne asistan hakem, ne orta hakem, ne de yan hakem bunu görüyor...

Maçın kırılma anı işte, 79. dakika...

Caner o kadar sinirleniyor ki 2 dakika içinde 2 sarı kart görüyor ve oyundan atılıyor.

Dakika 90'a geldiğinde... Hepimiz maç uzatmalara gidiyor derken Forlan öyle bir vuruyor ki... Hepimizin hayallerini, ümitlerini yıkarcasına vuruyor...

Geçen sene biz son dakikada ağlatmıştık, üzmüştük Fransızları... İspanyollar onların intikamını aldı dün akşam...

Asistan hakem yaktı bizi, doğru... Fakat bizim de yakaladığımız fırsatları değerlendirmemiz gerekirdi. Son dakikalarda daha iyi kapanmamız gerekirdi...

Caner müthiş bir oyun sergiledi. Fakat 2 sarı kartı da gereksizdi. Bir anlık sinire yenik düştü Caner. Yalnız bıraktı takımını. Turu bıraktı Atletico'ya...

Yine de takımımız müthişti. Her şeye rağmen, futbolcularımız iyi mücadele ettiler. Hepsini tebrik etmek gerek...

Avrupa'dan elenerek tüm taraftarları hayal kırıklığına uğratan Galatasaray, bunu sezon sonunda telafi edecektir, umarım...

 
Toplam blog
: 313
: 1350
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1996'nın ilkbaharının dünyaya getirdiği birçok çocuktan biriyim. Milliyet Blog'da yazmaya yaşım h..