Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '09

 
Kategori
Sinema
 

Bir yorum da Cengiz Eren'den: ISSIZ ADAM

Bir yorum da Cengiz Eren'den: ISSIZ ADAM
 

Issız Adam Filmine uygun bir resim, doğadan bir görüntü


Sonunda Issız Adam filmin gittim. Babam ve Oğlum filmini gözyaşları içinde sinemadan çıkanları gördüğüm için seyretmemiştim. Sadece Çağan Irmak’ı anlamak için Issız Adam filmini seyretmeye karar verdim.

Önce bir chat ekranı ve hareketin başlaması ve Galata Cihangir arasında yaşanan marjinal hayatın görüntüleri ile başlayan film kapılı bir yatak odasına iki erkek bir kadının girmesi ile başlıyor. İçeride bekleyen tanınmamak için gözlük ve şapka takan erkek ve içeriye giden bir kadın ve erkek. İçeride neler yaşandı bilemiyoruz ama sonrasında yaşananlara baktığımızda şiddet dolu seksin izlerini görüyoruz.

Bu ilişkiler hem günlük ve hem de para ödenerek yaşanan ilişkiler. Başrol oyuncusunun yaptığı işe çok uygun bu ilişkliler. Lokanta işleten bir kişinin hazırladığı yemekler de o anda alınan tat var ama ertesi gün yenenler vücuttan dışarı atılmak zorunda. İlişkiler de yemekler gibi günlük ve ücrete tabi. Adam zaten Issız Adam. Issız adam zaten ıssızdır ama filmin adı Ada isimli kızın ıssızlaşması sürecini anlatıyor gibi. Issız Ada’m diyor aslında Çağan Irmak, cinas kullanarak, marmara denizindeki Sivriada ve Menderes’in idamından sonra ıssızlaşan Yassıada gibi.

Bu anlamda film kadınlar için çevrilmiş durumda. Çağan Irmak için sinemanın Sezen Aksu’su diyebiliriz. Sezen Aksu’da kendi çektiği acıları şarkılarına aktararak aynı sonucu yaratıyor. Kadınları çaresizleştiren, tavır koymasını engelleyen ve Sezen Aksu bile acı çekiyorsa benim de acı çekmem çok normal diyerek acıyı normalleştiren kadınlar doğal olarak pasifleşiyorlar. “Lütfen karşıma çıkma görmeyeyim bir yerlerde” kadınların tavır göstermesini engelliyor mu? Engellemiyor mu? Ya da kadınları aşağılamıyor mu? Üzerinde düşünmek gerekiyor.

Film de aynı yapıda kurgulanmış durumda. Bir erkeğin zorlaması ile elde edilen kadın yine erkeğin kararı ile ayrılmak zorunda kalıyor. O zaman Çağan Irmak’ın kadınlara olan bu hıncının nasıl ortaya çıktığını anlamaya çalışmalıyız. Hem kadınlara film çekip onları ağlatmak ve kadınları aşağılamak pek anlamlı gelmiyor.

Filmde ilginç detaylar var. İki evde de yatak odalarının kapıları yok. Erkeğin yatak odasında yatak var sadece, kadının yatak odasında çok sayıda kitap ve dergi yatağın hemen arkasında duruyor. Yatak odalarının kapılarının olmaması yatak odalarında mahremiyetin kalmadığını gösteriyor. Ancak çocuk ana ocağında iken yatak odasında hem kapı var ve hem de masa ve üzerinde birkaç kitap. Ama zorluklarla yaşanan acı ile değersizleşilen yaşamda kapılar olmayacaktır yatak odalarında.

Koku ve tat unsurlarının bu kadar yoğun olarak kullanılması Çağan Irmak’ın zihinlerde yer etme çabasından kaynaklanıyor, biraz da kadınların parfümü yoğun olarak kullanmaları gibi bir şey bu sistematik.

Kadın ise çocuklara kostümler yapıyor. Bu kostümlerde erkeğin hazırladığı yemekler gibi bir kez kullanılıp dolaba kaldırılıyor. Çift tabancalı kovboy olmak isteyen küçük kız ise erkek olmak istediğini anlatmaya çalışıyor.

9.5 hafta filminden de esintiler olan bir filmde cinsellik normal yaşandığında istenen sonuç ortaya çıkmıyor. Filmin etkileyen sahnelerinden biri kızın üstte olduğu durumda ortaya çıkan rol değişimi. Kadın erkek oluyor erkekse kadın. Anneye ilgili gösteren ve onu gezdiren kiz ve annenin kola bardağını devirmesi ile yaşana dramatik sahne var. Devrilen bardağın boşalması ve ortalığın kirlenmesi, annenin bunu önemsemesi ile sesin ani yükselmesi patlamayı ortaya çıkarıyor. Bardak devrilmiş ve ortalık kirlenmiştir. Bir şeyin kirlenmesi değersizlik hissediliyorsa böyle bir tepki österiliyor olabilir. Anne ve oğul arasındaki ilişkinin aslında ne kadar göstermelik olduğunu da gösteren bir durumdur, bu.

Sonrasında kristal küre kırılmış ve gerçek ortaya çıkmıştır. Adam hem ıssız ve hem de değersiz kalmak istemektedir. Geçmişte kaybettiklerine bakıldığında başrol oyuncusu artık kaybetmek istememektedir. Sevebileceğini anladığında artık ayrılma gereği de ortaya çıkmıştır. Kaybetmemek için kazanmamak stratejisi etkindir, duygusal açıdan. Bu yüzden sadece kaybedebileceği kişilerle birlikte olacaktır, kendini değersiz hissettiği için değersiz kişilerle birlikte olmaya çalıştığı gibi.

Güneşin sadece günün belirli saatlerinde camdan içeriye girdiği labirentlerde yaşayanlar için kapana kısılmış fare gibi bir davranış modelini ortaya çıkarmaktadır. Müşterilerini yaptığı güzel yemeklerle tatmin eden adam kendisini bir türlü tatmin edememektedir ve hiç olmayacaktır da.

Kendisine bir Golden Retriever gibi Şef garsonun hayatını özenmekte ve çocuğunu kendi çocuğu gibi benimseyen ve o istediği için sinemeya giden adam Ada’sı ile karşılaşır, bir kaç yıl sonra.. Kendisi aynı ıssızlıkta yaşarken Ada’nın evlendiğini ve çocuğu olduğunu öğrenir. Filmdeki iç konuşmaların yapıldığı sahne olması gerekenden uzun tutulmuş görünmektedir. Düşünülenler ile söylenenler arasında farkı anlatmaya çalışırken Çağan Irmak duyguları kavramaya çalışmamızı sağlamakta görünse de izleyecileri ağlatmak istemektedir ama bu pek yeterli değildir.

Ada İngiltere de yaşamaya başlamıştır. Sevmediği bir kişi ile evlendiği için ve ada’da yaşadığı için yalnızlığı ve ıssızlığı artık adama göre daha fazladır. Ferhat Göçer’in “Yastayım, herkes beni hasta sanıyor” müziği bu riyakarlığa daha uygun düşmektedir. O şarkıda da evlenip çocuk sahibi olduktan sonra eski sevgilisinin hatıraları ile yaşayan bir kişi anlatılmaktadır. Bu şarkının sözlerinin dikkatli olarak incelemenizi öneririm.

Bu filmde ağlayanlara gelince, hayatlarında tavır koyamamış ve sonunda bir şeylere “razı” olan insanların duygularının dışavurumudur sadece, akıtılan gözyaşları. Büyük ikramiye beklerken amortiye razı olmuş insanların acılı hayatlarını ortaya çıkarmaya çalışmaktadır, Çağan Irmak, belki de kendi yaşadıklarının. Adam Issız’dır, adamın Ada’sı da Issız kalmıştır ve adamdan daha zor durumdadir ve çaresizdir ve de kaçmıştır.

Tarçınlı havuçlu kek, dolma, kahvaltılar, kahvaltı tepsisindeki fesleğen koku ve tatla ilgilidir. Ne yediğini bilemeyen ve daha sonrada bunları hastanede çıkaran çocuğun ağız tadı bozulacaktır, blumia benzeri bu durumu yaşarken. Yiyecek ve bunu hazmederek değil kısa yoldan çıkaracaktır. Kısa yollar hayatı kolaylaştırır gibi görünürken kaynakları kullanmayı engellemektedir.

Telefonu açan kız arkadaş Ada’nın hayatını ıssız adam’dan daha fazla etkilemiştir. Olmaması gereken bir ilişkiye başlayan ve ikna edilen kişi, ayrılmak için de kolaylıkla ikna edilebilecektir.

Toplu olarak bakıldığı filmde sekanslarda kopukluklar görülmektedir. Mutfaklardaki masalar ve dekorasyon mutfağın yatak odasından daha önemli hale geldiğini dair sonuçlar sayılabilir.r. Hem büyüklük ve hem de detaylar açısında mutfak daha zengindir. Cihangir’deki marjinal sayılabilecek hayatı anlatan Issız Ada’m filminin iyi gişe yapmış olması, iyi olmasından değil, duygularını ifade edemeyen ve kendilerini çaresiz hisseden kadınların hislerine tercüman olmaktadır ve kendisini kadın gibi hisseden ama bunu açığa çıkaramayan erkeklerin. Bu yüzden iyi gişe yapması normaldir ve Çağan Irmak yeni filmlerinde kadınların duygularını kullanmaya devam edecektir.

Son olarak şu detay söylenebilir. Orhan Pamuk’un Babamın Bavulu isimli Nobel ödülü konuşmasında “Anne” olmadığı gibi, bu filmde de “Baba” yoktur. Orhan Pamuk ben “acı çektim, kitaplarımı okurken sizi acı ile cezalandırıyorum” derken, Çağan Irmak’da aynı şeyi yapmaktadır. Bu detay ve ne kadar acı çektiği doğrudan Çağan Irmak ile ilgilidir ve ne sonuçlar ortaya çıkarabilir, bunu yorumlamak ise size kalmaktadır.

Acı çekmek, acı vermek, değersizleşmek ve kazanmamak, terkettirmek ve Issız Ada’m, Babasız Oğul, Ağlatıcı Çağan Irmak.Orhan Pamuk, Sezen Aksu ve Yastayım Ferhat Göçer.

Şarkılar "analog", yaşamsa "dijitaldir", Issız Ada'm'da

Cengiz Eren
22 Ocak 2009 Kozyatağı
http://www.erenlp.com

Not: Hero-kahraman, altıncı his, eyes wide shut, abuzer kadayıf, filmlerini yanına nlp kelimesini yazarak arattığınızfa diğer ilginç yorumlara da ulaşabilirsiniz.

 
Toplam blog
: 15
: 4777
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

Duyular, duygular, kullanılan dil ve davranışlar arasındaki bağlantıları inceleyen NLP konusundak..