Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '07

 
Kategori
Eğitim
 

Bir yüksek okul için gözlemlerim

Bir yüksek okul için gözlemlerim
 

2004-2005 öğretim döneminde Kocaeli Üniversitesi Emlak ve Emlak Yönetimi bölümünde, Gayrimenkul ile ilgili iki saatlik bir seminer vermiştim. Seminerin amacı bu bölümü seçmiş genç kardeşlerimize kafalarındaki emlakçılık ile Uluslararası alandaki emlakçılık arasındaki farkları gösterebilmek ve çok düşük olan motivasyonlarını da biraz yükseltebilmekti.

Çünkü onların kafalarındaki emlakçı; köşe başında cama çok sayıda kağıt yapıştırmış, içeriye girerken dahi zorlandığınız o küçücük yerlerden ibaret, güven duyulmayan kişi ve yerdi. Onları bu düşüncelerinden arındırırken
önlerine çok güzel hedefler koyduk, 50-100 kişinin çalıştığı modern emlak ofisleri, nitelikli çalışan gayrimenkul danışmanları vs. ve herşeyden önemlisi onların birer emlakçı olarak değil, gayrimenkul danışmanı olarak mesleklerine nasıl adım atacaklarını açıkladık.

İki saatlik seminer sonucu hedefe ulaşmış çocuklarımızın tüm bakış açıları değişmişti. Büyük çoğunluğu seçmiş oldukları sektöre daha sevecen, daha güvenli bakmaya başlamış, bölüm tercihleri nedeni ile de güvenleri gelmişti.

Okulda önemli problemlerin olduğunu gözlemlemek beni çok üzmüştü; yeterli öğretim görevlisi yoktu, olanların çoğunluğunun branşları değildi. Sınıflar bir yüksek okula yakışmayacak kadar küçük ve pisti, öğrenciler sınıflara sığmıyor yer bulamayanlar kantine dönüyordu. Bölüm başkanı öğretim görevlisi eksikliğinden sabahtan gece 21.00 e kadar hem derslere giriyor hemde bölümünün sorunları ile ilgileniyordu, doğrusu olağan üstü özveri ve çabaydı sevgili Murat Hocamızın çabası. Onu içtenlikle kutluyorum.

Ama Üniversite nin çatısı altındaki bu yüksek okul ki diğer bölümlerin de de aynı sorunları görmek mümkün; Yüksek Okuldan öte Meslek Lisesi dahi diyemiyeceğimiz şartlara sahip oluşu mevcut üniversitelerimizde gerekli şartlar sağlanmadan, yeni üniversiteler açmanında ne kadar anlamsız ve gereksiz olduğunun temel kanıtı olarak karşımızda duruyor.

Yazık gerçekten bu gençlere, sonuçta her şartta bu okulu bitiriyorlar, bitirdiklerinde yaşları 20- 21 civarında ve verilen bir sertifika ile sen Emlakçı oldun diyorlar.

Okutulan derslerin pratik anlamda hemen hemen Gayrimenkul Dünyası ile olan ilişkisi yok, teorik anlamda kabul edilebilir bazı dersler olmakla birlikte çocukları bu sektöre aktif olarak hazırlayacak bir çalışmada gözlemleyemedim.

2005-2006 döneminde Bölüm başkanı Murat Hocanın ricası ile emlak Pazarlama Yönetimi adı altındaki derslere katıldım. Bence ve öğrencilerimden aldığım pozitif tepkilere görede başarılı bir ders dönemiydi. Hemen hemen devamsız öğrencinin hiç olmadığı sınıflarımda, birikimlerimi onlarla paylaşırken şunu çok daha iyi anladımki bu çocukların boş, gereksiz bilgilere değil gerçekten öğrenmeleri gereken konular verildiğinde her şarta sınıfta yerini alıyor, katılımcı ve dinamik oluyorlar.

Bu nedenle Türkiye çapındaki tüm Emlak Yüksek Okullarında verilen dersler ve ders konuları tekrar gözden geçirilmeli, fiziksel şartlar iyileştirilmeli, mutlak referans yayınlar öğrensilere sunulmalı, Uluslar arası Gayrimenkul devlerinin yayınları çevrilerek bu çocuklara sunulmalıdır. Yoksa piyasadaki Apartman Yöneticiliği Kitapları ile, tapu kadastro bilgileriyle Gayrimenkul Danışmanı yetiştirilemeyeceği unutulmamalıdır.
 
Toplam blog
: 9
: 2172
Kayıt tarihi
: 17.04.07
 
 

Özel öğretim kurumlarında 5 yıl İngilizce öğretmenliği, 1992 yılında gayrimenkul sektörüne giriş - P..