Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '06

 
Kategori
Sinema
 

Bir zamanlar Amerika

Bir zamanlar Amerika
 

Once UponA Time In America (Bir Zamanlar Amerika)- 1984

Yönetmen: Sergio Leone Senaryo: Leonardo Benvenuti, Piero De Bernardi, Enrico Medioli, Franco Arcalli, Franco Ferini, Sergio Leone Oyuncular: Robert De Niro, James Woods, Elizabeth McGovern

Bir Zamanlar Amerika, adından da anlaşılabileceği gibi, Amerika tarihinin 1920’lardan 1960 sonlarına kadar uzanan 50 yıllık bir kesitini ve bu dönemin sosyal olayları çerçevesinde bir Yahudi mahallesinde, aralarında sıkı bir dostluk bağı bulunan birkaç çocuğun oluşturduğu çetenin zamanla bir mafya organizasyonuna dönüşmesini konu alıyor.

Liderliğini Noodles’ın (Robert De Niro) üstlendiği,sarhoş adamları soyma ve ücretini ödemeyen iş yerlerini gasp etme gibi nispeten küçük işlerle suç dünyasına adım atan bu çete; şehre yeni gelen ve Noddles ile ilerleyen zamanlarda sıkı bir dost olacak olan Max’in (James Woods) de onlara katılmasıyla işleri büyütürler ama birkaç küçük veletin bölgede yükselişi haliyle orada güç sahibi olan asıl mafya gruplarının onlara karşı cephe almasına yol açar.Yaşanılan bir talihsizlik sonucu uzun süre hapis yatması gereken Noodles hapisten çıktığında kendisini işleri iyice büyütmüş olan bir mafya çetesinin başında bulacaktır…

Bir Zamanlar Amerika’yı sadece bir mafya filmi olarak görmemek gerekir. Noodles ve Max’in çetesi, dönemin Amerika’sında birçok olayda yer alıyorlar.Grev yapan sendikacılarla fabrika patronları ve polislerin arasındaki olaylara burunlarına sokan kahramanlarımızın başlıca geçim kaynağını da içki yasağı döneminde yaptıkları kaçak içki ticareti ve satışı oluşturuyor. Filmde, mafya-devlet ilişkisi gözler önüne seriliyor,insanların birşeyler başarmak için,ister istemez mafyayla yollarının kesişmek zorunda kaldığını görüyoruz,bir nevi hiçbir insanın saf ve masum kalamadığını…Sosyal konuların yanında,filmde aslında dostluk ve ihanet ile sevgi ve şiddet karşıt duyguları başrolü oynuyorlar ve film Noodles’un bu konularda yaptığı seçimler doğrultusunda şekilleniyor.Noodles ve Max arasındaki sıkı dostluk bağı ve Noodles ve Deborah arasındaki zor aşk ilişkisi, tüm film boyunca izleyici sürükleyen en önemli sorunlar olarak göze çarpıyor.

Daha 1960’lı yıllarda Hary Gray’in The Hoods adlı romanını uyarlamak isteyen Sergio Leone filmin hakları ile ilgili büyük sorunlar yaşadıktan sonra,ancak 1982 yılında romanın haklarını tamamen satın alarak ve yaklaşık 10 senelik de bir senaryo yazma döneminden sonra filmini çekebildi. Ama sorunlar filmin peşini çekim sonrası da bırakmadı;3 saati aşan süre yapımcılar için çok fazlaydı. Sergio Leone’nin istekleri hiçe sayılarak filmin flashbacklerle dolu yapısı değiştirildi,herşey kronolojik sıraya kondu ve 144 dakikaya kadar kısaltılarak vizyona sokuldu.Sonuç fiyaskoydu,film o yılın en kötü filmlerinden biri olarak gösterildi.Daha sonradan film tam haliyle Cannes Film Festivali’nde gösterildiğinde,önceden filmi çok kötü bulan eleştirmenler filmden bir şaheser olarak sözettiler. Şanslıyız ki,film katledilmekten kurtarılarak günümüze gelebildi.

Bir Zamanlar Amerika, zamanında The Godfather filmi ile karşılaştırıldı ve hatta bir yahudi mahallesinde geçtiği için filme “Jewish Godfather” lakabı takıldı (bu karşılaştırmaların oluşmasında zamanında Sergio Leone’nin kendisine yöneltilen Baba’yı yönetme teklifini geri çevirmesi(!) de yatıyor). Ama Sergio Leone’nin filmi asla The Godfather’ın gölgesinde kalmadı ve dünya sinemasında bir klasik olarak yerini aldı. Robert De Niro’nun hayatının 3 ayrı zamanının,yapılan flashbacklerle anlatıldığı film belki de sinema tarihinin en güzel geçişlerine sahip; Sergio Leone mekan ve zamanların değiştiği sahneler arasında ustalıkla akıyor ve bu anlatımla seyircinin anlamak için çaba göstermesi gerekeceği, gizem dolu bir kurgu da yaratmış oluyor.Ayrıca filmin her sahnesi fotoğraf olarak çok başarılı, özellikle 1920’li yılların Amerikasını anlatan bölümlerin seyrine görüntülerin güzelliğinden doyum olmuyor. Robert De Niro’nun ve James Woods’un oyunculuğunun tartışmasız çok iyi olduğu ve James Woods’un karizmasıyla Max rolünü büyük ustalıkla sürüklediği filmde özellikle mafya üyelerinin çocukluk yıllarını oynayan karakterler nerdeyse başrol oyuncularını da aşan derecede gerçekçi ve güzel bir oyunculuk sergiliyorlar. Sergio Leone’nin son filmi olan Bir Zamanlar Amerika’yı, 3 saatin bir saniyesinde bile sıkılmadan izleyeceğinizi umuyorum.

 
Toplam blog
: 3
: 1376
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü Doktora öğrencisiyim.   ..