Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '12

 
Kategori
Anılar
 

Bir zamanlar hamama giderdik

Bir zamanlar hamama giderdik
 

Bir zamanlar hamamlar vardı hayatımızda.

Termosifonlar, şofbenler, kombiler olmadan önce.

Biz çocukken.

Çocukluğumun sokağı Gümüş Arayıcı'daki müstakil evimizde bunların hiç biri yoktu. Banyo bile denemeyecek kutu gibi bir odacık vardı. Annem beni ve kardeşlerimi, oturma odamızın ortasına koyduğu büyükçe bir leğenin içinde yıkardı. Su, bu iş için özel olarak alınmış bir kazanın içinde ısıtılır, sonra bir kovanın içine dökülerek ılıtılır ve yavaş yavaş başımızdan aşağı dökülürdü.

Sonraki evimizde banyo ile ve odunlu termosifon ile tanıştık. Müthiş bir şeydi bu termosifon; soba gibi olan alt bölümünde yanan odunlar hem suyu ısıtıyordu hem de banyoyu. Hamam gibi sıcacık oluyordu banyo ve karlı günlerde bile üşümüyorduk. Yıllar sonra Adapazarı'ndaki öğrenci evimde de aynı termosifonu görünce çok sevinmiştim. Oysa çoktan unutmuştuk biz odunlu termosifonla banyo yapmayı.

Tüpgazlı şofbenler ve elektrikli termosifonlar icat oldu sonra. Biz daha çok tüpgazlı şofben kullandık. Daha pratik olduğu için sanırım. Anında ısınan suyla banyo yapmak keyifti, ama tehlikeliydi. Gaz kaçağından ölen bir sürü insan oldu, yazık. Kısa süre kullandığımız elektrikli termosifon ise suyun ısınmasını beklemeyi gerektiriyordu. Tüpgazlı şofbenden güvenliydi, ama onda da elektrik kaçağı olabiliyordu.

Doğalgazın kullanılmaya başlamasıyla kombiler girdi hayatımıza. Aynı tüpgazlı şofben gibi suyu anında ısıtıyor bu kombiler; üstelik evin her yerine dağılarak. Radyatörlere su verip ısıtıyor, mutfakta ve banyoda her zaman sıcak su hazır. Bundan büyük konfor olur mu?

Ama bir zamanlar böyle bir konforun hayali bile yokken hamamlar vardı hayatımızda. Her semtte küçüklü büyüklü, hem kadınların hem erkeklerin ayrı zamanlarda kullandığı hamamlar. Tamamına yakını Osmanlı'dan kalma tarihi hamamlardı bunlar. Bir kısmı yıkıldı, bir kısmı başka bir kullanım alanına geçti, küçük bir kısmı ise hâlâ varlığını sürdürüyor.

Tarihi yarımadadaki turistik Cağaloğlu Hamamı, Çemberlitaş Hamamı, Gedikpaşa Hamamı, Haseki Hürrem Sultan Hamamı, Beyoğlu'ndaki Galatasaray Hamamı, Üsküdar'daki Çinili Hamamı.

Haseki Hürrem Sultan Hamamı dışında saydıklarım bugün gene hamam olarak işletilirken, Ayasofya ve Sultanahmet Camii'nin tam ortasındaki bu hamam şimdi DÖSİM'in (Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü) halı sergileyip sattığı bir yer olmuş.

Üsküdarlı olduğum için Çinili Hamam'ını anlatacağımı sanabilirsiniz, malesef hiç gitmedim Kösem Sultan'ın yaptırttığı bu güzel hamama. Erkek kardeşimin karısı, gelinimizin davetlerine uyabilseydim eğer kimbilir şimdi size neler anlatacaktım. Malesef sadece bu hamamın içinden bir görüntüyü sunmakla yetineceğim.

Yaklaşık on yaşıma kadar hamam kültürünün içinde oldum. Daha çok halamla, bir de ara sıra Dilber Teyzemle giderdim. Teyzemin kayınvalidesi olan bu kadın da ayrı bir yazı konusu olacak kadar nevi şahsına münhasırdır. Toparlayabilirsem anılarımı kafamda, bir gün tanıtmak istiyorum onu size.

Annemle hiç hamama gitmedim, sevmezdi o dışarıda banyo işini. Ben de sevmez oldum genç kızlığa adım atınca. Annemin nedeni temizlik ve hijyendi, benimse avamlık korkusuydu. Modern bir genç kız olacağım ya, reddettim tümden hamam ve türevlerini.

Oysa şimdi düşünüyorum da keşke arada sırada da olsa gitseymişim. Tarihe merak saldığımdan beri yıllardır hamamlar üzerine de okuyorum, içlerindeki tarihi koklamak istiyorum.

Ve ben artık hamama gitmek istiyorum.

Bizim gelinin ilk davetine uymak şart oldu galiba:)

 

 
Toplam blog
: 314
: 1210
Kayıt tarihi
: 07.08.11
 
 

Üsküdar İstanbul doğumluyum ve halen burada yaşıyorum. Okumak, yazmak ve seyahat etmeyi çok seviyor..