Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '13

 
Kategori
Anılar
 

Bir Zamanların İzmir Basınından Esintiler.

Bir Zamanların İzmir Basınından Esintiler.
 

Seferihisar


 

 

 

Bizde de bütün dünyada olduğu gibi bütün gazeteciler mutsuz mudur? Yahut şöyle söyleyelim. Gazetecilik hem mutluluğu hem mutsuzluğu bir arada mı yaşar?. Evet anladık. Gazetecilik ekip işidir. Dişlilerden biri eksikse, o mekanizma tekler.

Her bir gazetecinin kariyeri vardır. Hiç olmazsa. Patronun basın kariyeri yoksa, yaptığı iş, ayak işidir. Getir götürdür. Kemerin son deliğidir.  Patron  işten anlamıorsa, koyver  yakasını  gitsin

Gazeteci  neden mutsuzdur? İşini yaparken çatlakları görür, üzülür. Mutsuz olur. Zamanla o  da  alışır. Eğri  cetvelden çizgi çıkar mı? Çıkmaz tabi.

Fakat bazı gazeteciler vardır, şahsiyetleri  iz bırakmışlardır. Bunca meslek  hayhuyu içinde  kuyruğu dik  tutmuşlardır.   kısası, “kalbur üstünde” kalmışlardır. Onlar, ödünsüz olarak bu koşuyu gönül rahatlığı ve onurla bitirmişlerdir. Şimdi uzaktan elemle, olan bitenleri, basın mesleğinin onurunu, elemle gözlemliyorlar.

Bir M. Ali Okumuş dostumuz var. Aylardır, arkadaşlarını, Seferihisar’daki yerine çağıyor. “Eskileri gelin analım, dilimde tüy bitti  birader” diyor. Ve Ekliyor: “ Sizler için özel menüler yaptım ellerimle,” diyor. Ne  denir, sonra kalktık gittik.

Caner Tok, Bilgin Önder, Özdemir Şarman, ben ve Kaya Çelikkanat. M. Ali bizleri görünce  yüzü asıldı. “Bu kadar mısınız?” dedi. Seferihisar’ın bu Dali Restoranından aşağı  bakılınca, nef is bir marina  çarpıyor bizi. Hazırlanmış sofranın önüne geçiyor bu manzara.

Davet sahibi arkadaşımız,M. Ali,  basın konferansını  açıyormuşçasına, “hoş geldiniz” dedikten sonra, yemek boyunca laflar döndü dolaştı basın üzerinde kilitlendi. Öyledir zaten. Ne zaman iki gazeteci yan yana gelseler, konuşmaların ağırlığını basın teşkil eder.  

Ender  meslekdaşlarımızın ismi, resmigeçit yaptı masada. Herkes anılarını anlattı. Türkeriler,Bilgin’ler, Sevik’ler, Çiner’ler,Alpdağlar, Türkseverler, Ayberkler, Akıncılar,Ünver’ler, Halikarnas Balıkçısı, Gökovalı, Soyerler, Türençler, Adalanlar, Aytuğlar, Ayten Hanım,  Simavi, Düvenci, Bengisu, Attila İlhan, İlhan Esen, Üsmen. Filibeli, Yumlu, Hulusi Şenel, Orhan İlhan, Akdoğan Ender , Tekindor’lar, Poturoğlu ve daha pek sayamadıklarımız.

Basın  mensupları, daha çok soyadları ile  anılır. Bütün filmleri o gün, yeniden oynattık. Sonra sardık sarmaladık yerine koyduk.

Balıkçıların hası Kaya  Çelikkanat’ı  dlinledik bol bol. Zamanın önemli foto muhabiri M. Ali Okumuş’u dinledik. Taktiği hiç değişmemiş,  Milliyetten hatırlıyorum. Aynı şekilde  derinden gidiyor. Tavizsiz ve eğrilmemecesine. Bizim zamanımızda İzmir’de, yüksek tahsilli arkadaşımızdı. Zannediyorum Makine Mühendisliği bitirdi. Aynı M.Ali Okumuş, bizi geç vakitler Uğurlarken “Bunu saymıyorum., Tekrar bekliyorum” diyordu.

                               YILLARIN GAZETECİSİ, ÜNLÜ FOTO MUHABİRİ M. Aİİ OKUMUŞ

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..