Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '11

 
Kategori
Deneme
 

Bırak kendini

Bırak kendini
 

Gözlerini açarsın ve oturma odasına doğru giderken saate bakarsın. Sabahın dördünde pencerenin açık olduğunu görürsün. Pencerenin üstüne çıkarsın. Kambur bir vaziyette, çıplak ayaklarınla o pvc’li pencere tabanı ayak tabanını ağrıtmaya başlamıştır. Ya inmen gerekir ya da atlaman… 

Neden oraya çıkıldığı hiç sorgulanmaz o dakika. Sadece iki seçeneğin vardır. Ve birden anlamsız bir bırakışın içine düşmeden önce dün akşam gördüğün rüyayı düşünürsün. “Bırak kendini, bırak kendini…” diyordu gaipteki ses. 

Normalde 2 saniye sürecek bir denemenin ya da bir hazzın süresi ilgilendirmiyordu beni. Tek niyetim gaipteki sese kulak vermekti. Ayaklarımın uyuştuğunu fark edince bir karar vermem gerektiğini düşünürken birden atladım o muhteşem boşluğa… 

İki saniye sanki bana uzun geldi. Biri pause düğmesine basmış gibi… Neden düşmüyordum, neden havada asılı kalmıştım? Ve yükselmeye başlayınca 112 aramayı düşündüm. Yok yok, 155’i aramalıydım. Allah’ım bu ne ya? Takım elbiseli ve evrak çantalı bir insan düşüncesini çabuk bıraktım. Çünkü şortumu ve beyaz atletimi fark edince sadece Allah’tan yardım istemem gerektiğini fark ettim. 

Yükselmem durmuştu ama o iğrenç göz kirliliğini yeni fark etmiştim. Her taraf çanak antenler ve güneş enerjileriyle doluydu. Dünya’nın en kötü resmi gibiydi. Bu kötü resmi görmem için mi o sesi duydum? Bilmiyorum. UFO’ların niye Dünya’ya inmediğini şimdi anlıyorum. Yukarıdaki canlıların Dünya’yı bu şekilde görmeleri büyük bir ön yargıya sebep olmuştur. Bir ara havada bağdaş kurduğumu fark edince, uyandım. 

twitter.com/mahirtemur 

 
Toplam blog
: 110
: 521
Kayıt tarihi
: 21.12.09
 
 

1979 Malatya doğumluyum... Evreni kendi gözlüğümden (0,50-0,75) görmeye çalışan bir yazarım... Dü..