Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

Bırakın çocuklukları yaşasınlar

Bırakın çocuklukları yaşasınlar
 

Onları çok sevmeli ve sevgiyi öğretmeliyiz.


23/10/2008

ÇOCUKLARA DOKUNMAYIN...

Birkaç gündür bilgisayarıma msn virüsü girdiğinden ağırlaştı ve sonunda çöktü. Yeniden format atıldı. Bu süre içerisinde haliyle, siz dostlarımdan uzak kaldım. Oysa ki o kadar çok olaylar oldu ve ben bunları sizlerle paylaşmak istemiştim. Henüz güncelliğini yitirmeyen olaylara kısaca değinmek ve ilk önce çocuklardan başlamak istiyorum.

Bizim çocuklarımızdan …

Mezhebi ne olursa olsun Türkiye’de doğmuş büyüyor ve Türk vatandaşı. (Ben şahsen tüm evrenin çocuklarını severim. Renk, dil, din, ırk ayırt etmeden.)

Her ne kadar bazıları yoksul doğsalar, elleri üzerleri kirli olsa da yürekleri tertemiz ve masumdur çocuklar. Ancak, geçmişe dönük olarak incelendiğinde tarihler boyunca istismar ve ihmal edilmişler, her çağda ve her toplumda büyük bir ihmalin kurbanı olmuşlardır. Günümüz açısından da bakacak olursak bölücü örgüt lehine düzenlenen her gösteride, türban gösterilerinde çocuklar ön saflarda yer almaktadırlar. Yani istismar edilmekte bir takım kişilerin amaçları uğruna kullanılmaktadırlar. Çocuklar polise taş atıyorlar neden attıklarını dahi bilmeden veya polisi düşman görmeleri sağlandığı için. 6 veya 7 yaşındaki küçücük kız çocuklarına başları sımsıkı örtülerek slogan attırılıyor, yine neyin ne olduğunu bilemeden veya ileriye dönük düşünceler içerisinde eğitilmek üzere. Böylece çocuklarımız toplumsal boyutta diğerine zarar verecek şekilde saldırgan olarak yetiştiriliyorlar.

Son günlerde Türkiye’nin her köşesinde yapılan provakatif gösterilerde henüz buluğ çağına ermemiş çocukları, küçükleri görmekte ve çok üzülmekteyim. (TV kanalının tekinde bir annenin çocuğunu kendisinden habersizce katılmış olduğu eylemden çıkartıp dövdüğünü gördük.) Çocuklar kandırılıyor, çocuklar sömürülüyor, çocuklar çağ dışı ve şiddete bağımlı yetiştiriliyor.

Tüm bunları yapan ve yaptıranlara buradan avazım çıktığınca bağırıyorum. Artık yeter!!! Yeter!. Çocuklardan ellerinizi çekiniz ve kirli emellerinize alet etmeyin.

Gelelim vatanımızın bu günkü haline. Sadece Güneydoğuda değil büyük kentlerde de her taraf ateşe veriliyor, arabalar yakılıyor bombalar patlıyor. Kimdir bunları yapanlar veya yaptıranlar! Deli Nero’un torunlarımı? Dış destekli maşalar mı? PKK yanlısı vatan hainleri mi?

Düşünebiliyor musunuz! Demokratik haklarını kullanarak TBMM'ne girmiş bir parti üstelikte hak, hukuk, gak guk diyen bu partinin genel başkanı olacak adam beyanatları ile ortalığı karıştırmaya, Türkiye’yi yangın yerine döndürmeye çalışıyor. Ne diyor kısaca kulak verelim.

“Kürtler linç ve benzeri politikalarla sindirilmeye çalışılıyor.” muş.

“1980 askerî darbesi ile Kürtlere soykırım uygulandı.” mış mış.

(Yalana bakın Allah aşkına. 1980 darbesi ile en çok zarar gören, Kemalist ideoloji ve gerçek Atatürkçüler olmuştur.)

“Abdullah Öcalan’a geliştirilen her türlü hareket Kürt halkına ve onuruna yöneliktir.” miş, miş.

Bu sözlerde tamamıyla halkı galeyana getirmek için uydurulan masallar. Terörist başı İmralı’da gayet rahat. Bildiğimiz kadarıyla haftanın belirli günleri akrabalarıyla, avukatlarıyla görüşüyor. Bunun için özel bir bot tanzim edilmiş. Adam orada kitap bile yazdı. Ona tanınan haklar diğer F tipi cezalılarına tanınmıyor mu acaba? Dışarıda olsa, belki bu kadar önemsenmez bile.

Benim anlamadığım DTP nin ve yandaşlarının kışkırtıcılığına, yalan beyanlar vermelerine halkı ayaklandırmalarına karşın, bunları susturacak bir yasamız yok mudur?

Hey Allahım hey! Yemin ederim kötü şeyler yazmamak için kendimi zorluyorum yine.

Be Allahın adamı! Kürtler linç benzeri politikalarla sindiriliyor, linç edilmeye çalışılıyor diye ortalığı velveleye veriyorsun ama öte yandan yaptığın mitinglerde, yürüyüşlerde yanında halkını bulamadığından yakınıyorsun. Bu demektirki, Kürt Halkının çoğunluğu senin tezgâhlarından, kardeşi kardeşe düşürmek istemenden memnun değil. Yapılan araştırmalara göre terörle mücadelede şehit düşenlerin yüzde 26.8’i Kürt çocukları. Onlar da davullu zurnalı yollanıyorlar askere.

Bir de DTP eş başkanı Emine hanımın savurduğu tehditlere bakınız.

“Buradan TBMM, Hükümete ve Genel Kurmay başkanlığına ve Türkiye Cumhuriyetinin yasa, yargı ve yürütmeye sesleniyorum. Bu halkı çığırından çıkarmayın bunun ötesine geçmeyin Abdullah Öcalan’ı zehirleme olayı ve arkasından saç kazıtma olayı ve bugün fiziksel saldırı durun yeter artık bu halkın sabrını taşırmayın. DTP sabrı taşan bu halkın önüne geçemez. Bize baraj alma görevi yüklemeyin Aklınızı başınıza toplayın Operasyonları durdurun”

Vay be! Laflara bakınız. Aynen PKK sözcüsü hatun. Ne yazık ki bu hatun ve onun gibi olanlar Atatürk’ün kurmuş olduğu meclisteler ve bizden kesilen paralarla, tonlarca para alıyorlar. Bunlar bizi ne sanıyorlar acaba? Kendilerini ne sanıyorlar? Buradan yetkili organlara seslenmek istiyorum. Bu bölücüleri daha fazla konuşturmayın. Bunlar resmen düşmanlığa ve kin beslemeye çağırıyorlar. Şiddete çağırıyorlar.

Tüm bunları düşündüğümde aklıma ister istemez Ergenekon tutukluları geliyor. Ben tüm mitinglerde TBMM, Hükümetine ve Genel Kurmay başkanlığına ve Türkiye Cumhuriyetinin yasa, yargı ve yürütmesine karşı böylesine tehditler savuranları görmedim. İktidarı istememek başka şeydir ama halkı resmen anarşiye sürüklemek, bölücülük yapmak ordumuza karşı bile kafa tutmak bunlar tamamıyla başka şeylerdir. Halen iddianamesi bile hazırlanamamış, mahkemeye çıkartılamamış belki de hayali bir iddia ile içeri atılmış insanlar aylardır tutuklular da, bu bölücülere yasalar işlemiyor mu? Yani dokunulmazlıkları var diyerek dokunulmayacaklar ve her istediklerini yapacaklar ha! Ne alâ memleket ya! Gel de buna adalet de bakalım.

Birkaç araba yakmakla, silah zoruyla kepenkleri indirtmekle, (Devlet otoritesi görmüyor, duymuyor sadece seyrediyor. Bu da trajikomedi ya.) çoluk çocukla, çapulcu takımıyla yaptıkları katliamlarla bizi korkutabileceklerini, sindirebileceklerini mi acaba?

Biz bin senedir bir arada yaşayan, kız alıp kız veren, aynı tastan su içen bir millet olmuşuz. Laz’ı, Çerkez’i, Kürt’ü , Alevi’si, Türk’ü daha nice sayamadığım etnik kökenleri ne olursa tüm insanlar birlik beraberlik içerisinde Mustafa Kemal’in önderliğinde, kadın erkek omuz omuza Cumhuriyeti kurduk. Bağımsızlık arayan diğer uluslara ilham kaynağı olacak bir mücadele ile imkânsızı başardık. Halen birlik ve beraberlik içerisinde yaşıyoruz. Tarihler boyunca kendi çıkarları için bu birlikteliği bozmak isteyen hainler olmuştur. Ama sonunda laik oldukları cezaları da bulmuşlardır. Buradan yine tüm halkımıza seslenmek istiyorum.

TÜM TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZİ KAZANDIRAN CUMHURİYETİMİZİ KORUYACAĞIZ .

CUMHURİYETİMİZE, BÜTÜNLÜĞÜMÜZE, TOPRAKLARIMIZA YÖNELİK HER SALDIRIYA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ.

Nasıl mı? Birlikte ve el ele. Cumhuriyetimizi birlikte kurduk, kardeşçe birlikte yaşatacağız ve yaşayacağız.

Sevgiyle kalın.

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..