Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Neslihan Şadan BAĞDİKEN

http://blog.milliyet.com.tr/neslihansb

15 Mart '13

 
Kategori
Kitap
 

Birand - Bir ömür ardına bakmadan

Son zamanlarda okuduğum en etkileyici kitaplardandı Can Dündar'ın yazdığı bu biyografi. Okunmaya değer bir hayat hikayesi Can Dündar'ın güçlü kalemi ile harmanlanınca daha da zevkli bir hal almış.


Kitabı bitirip kapağını kapattığımda karşılaştığım Mehmet Ali Birand'ın fotoğraflarına bakıp hüzünle düşündüm. "İnsan, neredeyse hayatı boyunca bu kadar zorluk, sıkıntı ve acı çekmeye nasıl dayanır.?" "Dayanmaktan da öte tüm bu olumsuzluklara rağmen nasıl olur da artan bir hırsla savaşmaya devam eder ve zirveye oturabilir hele de bunalıma girip kendini derin inzivalara kapatmadan?" diye başka bir soru ilave etmek daha doğru olur.

Renkli kravatları ve onlara uyumlu saatleri ile her akşam saat 19:00'da sözleştiğimiz güler yüzlü o adamın sahip olduğu güce, zenginliğe, mevkiye gıpta ederek izlerdik. Ama kitabın sayfaları arasında ilerledikçe bütün bu düşünce ve yargılarım birden bire değişiverdi. Ani bir acıma duygusu yerleşti onların yerlerine. Bir insan olarak hayatının çoğunu sıkıntılarla geçirdiğini, mutluluğa ve huzura kalan zamanının toplamın çok küçük bir dilimi olduğunu görmek beni hüzünlendirdi.

MAB'e yani Mehmet Ali Birand'a bunları bizimle paylaştığı için teşekkür etmek gerekir. Çünkü öyle bir hikaye ki onunki hepimize ders olabilir. Hiç ama hiç bir güçlüğü engel kabul etmeyen, çekilmek yerine onlarla savaşmayı seçen, asla ardına bakmadan daima bir sonraki hamlesine odaklanan bu adamın yaşadıkları hepimize, hele de en ufak bir sorun karşısında yelkenlerini suya indirerek kaçanlara örnek ve ders olmalı. Kaçmayı seçmek en kolayıdır, oysa asıl olan üzerine gidebilmek ve zaferle çıkmayı başarmaktır. Bu kitapta bizlere aktarılan hayat bize yılmadan savaşmayı öğretiyor. Ben onun yaptıklarını kendime örnek alacağım. Aksi aptallık olur. Çünkü o kadar büyük zorluk ve sıkıntılarla başa çıkmayı başarabilmiş ve hayatını zirvede hem de istediği şekilde tamamlayabilmiş bir adamın hikayesi bu. Ölümü ile gündemi günlerce sarsabilen, Teşvikiye'den farklı düşüncelerden, devletlerden, dinlerden ve mevkilerden ki aralarında çok önemlilerinin de yer aldığı muazzam bir kalabalığın uğurladığı, ölümüne bile gıpta ettiren bir adamın hikayesi.

Kitabın bir yerinde, rahmetli Abdi İpekçi'nin ona yaptığı kendi değimi ile bir "ağabey tavsiyesi" de gerçekten harika "Yediğin gole ağlamayı bırak, gol atmaya bak" Hepimizin kulağına küpe olsun.

Eften püften dertlerle kendine eften püften bahaneler bularak hayat karşısında sinenlerimize özellikle öneriyorum bu kitabı.

İyi okumalar,  

 
Toplam blog
: 10
: 270
Kayıt tarihi
: 26.04.12
 
 

Çocukluğundan beri edebiyata aşık ve yazar olma hayali ile büyümüş ancak hayatın zorunlulukları i..