Biraz da biz konuşalım şu fenerden.

Fenerbahçe...Baştan itiraf etmeliyim ki isim o kadar da karizmatik durmuyor. Doğrusu bir spor kulübüne konulabilecek bir sürü isim varken bu isimin seçilmiş olmasının nedenlerini hep merak etmişimdir.Şimdi merak edenler sevinebilirler" bakalım ne anlama geliyormuş ne menem bir şeymiş" diye. Kimse hiç boşuna sevinmesin böyle br açıklama yapacak değilim.Daha ziyade bu adın benim için ifade ettiklerine deytinmek niyetim.

Fenerbahçe, Araç kullama ehiliyyetimin olmadığı günlerde, trafiğin ve trafik polislerinin en yoğun olduğu caddelerde, arabayla özgürce dolaşıp zafer çığlıkları atmanın adıdır.Trafik polisinden korkmamanın resmidir.

Fenerbahçe, umutların paslı hayallere dönüşmeye yüz tuttuğu anlarda, hayal kırıklığının sevincini kursağında bırakmanın ismidir.

Fenerbahçe, uykunun esneme ataklarıyla kirpikleri dövmeye başladığı anda patlayıverip, uykuyu uyuşturan bir bombanın fitilini ateşlemeye giden kutsanmış bir savaşçının adıdır.

Fenerbahçe, zayıflama diyeti yaparken yenilmesi serbest olan ve yemeyenlerin/yiyemeyenlerin şiştiği tek çikolatadır.

Fenerbahçe, ders çalışırken veya ödev yaparken, yapılan işin yarım bırakılmasının mübah olduğu saatlerin başlamasını emreden muzaffer bir kumandandır.

Fenerbahçe, okuldan kaçıp bir de cıgara yakmak isteyen lise öğrencilerinin ana sponsorudur.

Fenerbahçe, Mahelle kahvehanelerinin kalkınmasında baş rol oynayan ve Kadir İnanırdan daha yakışıklı bir jöndür.

Aslında memleket meselesi konuşmaktan başka bir işim olmadığı söylenir hep çevremce. Ama bilemezler ki;

FENERBAHÇE bana memleketi unutturmayan bir fenomendir.