Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Biraz da gülelim !

Biraz da gülelim !
 

Çoban, korku ve telaşla kadıya gelir.

-Kadı Efendi, sığırı köprüden geçirirken, öküzün biri diğerini kaktı. Öküz köprüden uçtu. Birşey lâzım gelir mi? diye sorar. Kadı rahatlıkla:

- Essakarü velbakar; köprüyü geçerken öküz öküzü kakar; bir şey lazım gelmez ! der.(Bakar: Öküz anlamındadır) Rahatlayan çoban:

- Kadı Efendi, köprüden uçan öküz senindi, diye ekler.

Kadı hiddetle, karakaplı kitaba sarılır. Bir taraftan da söylenir:

-Tilke meseletün uhra ! Tilke meseletin uhra !...(Bu bir başka sorun)

Çoban şaşırır ve ona sormaktan kendini alamaz:

- İyi de Kadı Efendi, öküzün senin olduğunu anlayınca niye işe " tilki meselesini" karıştırıyorsun ?...(Kazım Yenice, Işıyan Sözler)

* * * * *

Yine eski zamanlarda, bir çoban varmış. Bu çobanın da "Karabaş" adında çok sevgili bir köpeği varmış. Köpeğini öyle çok severmiş ki; ona bir koyun hediye etmiş.

Gel zaman git zaman, Karabaş hastalanmış ve sonunda ölmüş.

Çoban çok üzülmüş. Ondan kalan koyunu ne yapacağını kime vereceğini bilememiş. Bunu bilse bilse, Kadı Efendi bilir diye kadıya gitmiş. Kadıya durumu olduğu gibi anlatmış:

- Kadı efendi şimdi bu koyun kime düşer ? demiş.

Kadı çobanı şöyle bir süzer, saflığına, için için güler. Çoban merakla kadının cevabını bekler.

- Koyun, bana düşer evladım, der.

Şaşırma sırası çobandadır. Kadıya dikkatli dikkatli, biraz da merakla bakarak sorar:

- Kadı Efendi, siz Karabaş'ın neyi oluyorsunuz ?

* * * * * *

Hocanın birisi vaaz ederken içkiden, onun getirdiği kötülüklerden söz eder. İçki içenleri aşağılamak için bir örnek vermek ister:

"Bir kaba su, diğerine rakı ya da şarap koyduktan sonra eşeğin önüne koyarsanız, o bile içkiye değil, suya yönelir." der ve:

"Acaba neden?..." diye cemaata sorar. Bektaşi meşrepli birisi oturduğu yerden:

"Eşekliğinden hoca efendi, eşekliğinden !.." diye bağırır. ( Kazım Yenice, Işıyan Sözler)

* * * *

Temel arkadaşına sormuş:

- Ormanda olsan, sana bir aslan saldursa, needersun ?

- Çekerüm tabancami vururum oni !

- Tabancan yoğise ?

- Kamami saplarım ona daa !

-Ya kaman yoğise ?

- Sopamla vururum ona

- Ya sopan yoğise ?

Dursun Ali'nin bu kadarına katlanması beklenemez. Öfkeyle bıçağını çeker, dostu Temel'in boğazına dayar:

- Ha baa söyle bakaayum, sen benden yana misun, aslandan yana misun ?

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..