Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Birbirimizden niçin korkuyoruz?

Birbirimizden niçin korkuyoruz?
 

Bugün bir arkadaşla sohbet ettim. Sohbetin içeriği son günlerdeki gibi başörtüsü. Bildik tanıdık bir konu ama içeriği aslında öyle değil.

İnsanlar yaradılışları itibariyle özgür iradeye sahiptirler. Her türlü davranışlarına ve olaylara karşı tepkilerine tek başlarına karar verebilirler. İnsanlar özgürdür ama özgürlükleri sınırsız değildir. Zira yasa ve kanunlarla kimi yerlerde başka şeylerle sınırlandırılmıştır. Bunda hem fikiriz galiba.

Gelelim Türk toplumuna... Bizde insanlar çeşitli giyim tarzları ile hayatı renklendirir. Fakat var olan yasalar neticesinde insanlar bazı şeyleri giyemezler. Buna bir itirazımız yok. Ama özgürlükler açısından baktığınızda ve inançlar çerçevesinde bakıldığında bir durup düşünmek lazım. Neden? Sosyal hayatımızda insanlar istedikleri gibi giyinebiliyorlar ama neden bunu yasal hayata aktaramıyorlar. Yani kısaca baş örtüsü yasağı neden?

Aslında bunun görünen bir yüzü var. Uzatırsanız bir çok görünen yüzü var. Ama esas yüzü görünmeyeni. Yani korkularımız. Biz gizliden gizliye birbirimizden hatta arkadaşımızdan korkuyormuşuz. Bir gün bana bir kötülüğü dokunur mu ? Bir gün gelir beni katlederler mi? Kabus gibi, 1960 ve 1970' li yıllarda yaşananlar yeniden kabusumuz olur mu diye. Ve gerçekten tehlikeli düşünceler.

O dönemlerde olayları yaşayanlar ve hayatlarını kaybedenler esasen birer figürandı. Esas kahramanlar ise dış güçlerdi. Fakat bu fitne fesat yüzünden bir çok masum hayatını yitirdi. Nice gözyaşları döküldü. O korkular devam ediyor. Neden mi işte aynı senaryoları yazanlar şimdi bu korkuları besliyor. Besledikçe daha da mutlu oluyor. Bİri arada yaşamayı ve düşeni kaldırmayı bir görev bilen bir toplum ne hale gelmiş. Bir düşünün...

Son günlerde bir Kuvay-ı Milliye Derneği çıktı üyelerinin bir çoğu Türk Ortadoks Kilisesine mensup. Şimdi ayrımcılık yapıyorsun demeyin. Osmanlıyı çökerten buydu. Aramıza giren hainler gözlerini kırpmadan cinayetleri işleyebiliyorlar. Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması, Danıştay Saldırısı, Hrant Dink Cinayeti, Trabzon'daki rahip cinayeti, Malatya'daki yayınevi saldırısı. Arkasında kim var. Açıkça tüyler ürperten. Bizleri bizlere kırdıran şimdi uluslaraarası kimliğimizi yok ediyorlar.

Fitneciler hiçbir zaman durmadı ve durmayacak. Ama bu korkularla yaşayamayız. Yazık yanyana yaşadığımız insanlar birbirine sırtını dönemez olmuş. Alevisi, sünnisi, ürdü vb. gibi korku üzerine kurulmuş bir hayat bizleri içten içe çökerten bir kanser hücresine benzer.

Biz biriz ve bir arada yaşayan insanlarız. İyi günde ve kötü günde her zaman kapı komşusu olduk ve yaralarımızı sardık.

İşte aslında baş örtüsüne karşı olanlar bu korkuları yüzünden karşısındakine güvenemiyor. Bizlerin, ülke olarak hepimizin devletimizle, ülkemizle ve yasalarımızla bir sorunu yok. Sorun korkuları yeşerten ve onları besleyenlerle. Bu korkulardan bir kurtulsak tekrar büyük bir devlet oluruz.

Umarım bir arada yaşamak bizi parçalamaz ve bizleri birbirimize düşürmez.

 
Toplam blog
: 196
: 493
Kayıt tarihi
: 28.06.07
 
 

Doğayı seviyorum. Onun içinde yaşamayı ve güzelliklerini tatmayı seviyorum. Yaşamayı ve hatta ölü..